Cuma, 24 Ekim 2014 17:07

KOMUTAN KİMİN? MÜDÜR KİM? VE JANDARMA!

 

 

 
 

 

KOMUTAN KİMİN? MÜDÜR KİM? VE JANDARMA!

                                                

Dış etkiler, sürekli baskı altında tutulan ülkem, kendisi ile ilgili kararları verirken ne kadar sıkıştırılıyor?

Ülke yakıldı, yıkıldı, yağmalandı, insanlar kurban yardımı dağıtırken katledildi, cesetleri tanınmaz hale getirildi. Kütüphaneler, Kuran Kursları saldırıya uğradı. Azerbaycan’da Ermenilerin yaptığı, Bosna’da Sırplar’ın yaptığının benzerleri yapıldı halkımıza. Karşılığında Güvenlikle ilgili yasal düzenlemeler yapılacak. Yasaları çok daha sıkı ve cezalarının çok daha ağır olduğu demokratik! Batı ülkelerini arkalarına alan muhalefet “-Polis devleti mi oluyoruz?” diyor. Yazıklar olsun.

Geleneksel sistem baskılarından çok çeken Milli Camia da çoğumuz gibi darbeler ve özellikle de 28 Şubat sürecinden sonra ölçüsünü kaybetmiş durumda. Asker, Komutan Paranoyasıdır gidiyor. Ne zamana kadar? Anayasa ve yasalar açık. Şimdiye kadar ki Cumhurbaşkanları ve hükümetler Başkomutan gibi durmayıp, devlet ciddiyeti ve makam sorumluluğundan yoksun davrandılarsa burada sadece darbeciler suçlanabilir mi? 28 Şubat’ın gerçek suçlusu ve bir numarası dönemin Cumhurbaşkanı Demirel’dir. Yüksek yargı, medya ve YÖK gibi diğer anayasal kurumlar… 28 Şubat sürecinden önce operasyon bölgesinde asker ve polisin karşılıklı sanki aynı kurumda imişler gibi aralarında o kadar büyük bir saygı sevgi ve koordinasyon vardı ki. Kim mahvetti? Millet düşmanları! Nasıl? Halkın ve kurumların algısını bozarak.. Ancak şimdi özellikle personel üzerinden bu bozuk algı kalkıyor hamdolsun.

Evet, Jandarma ve Sahil Güvenlik İçişleri Bakanlığı’na bağlanmalıdır. Tedbir doğru. Peki, bu nasıl yapılacak? Jandarmanın mevcutları ve kontrol ettiği alan o kadar büyük ki.

Genel Kurmay’ında bana göre yanlış uygulamasının sıkıntısını yaşadı hep jandarma. Kara Kuvvetleri’nden bir Orgeneral atandı hep başına. Jandarma Kurmay Subayları Kara Harp Akademisinden mezun oldu. Yani görevleri ile doğrudan ilgili olmayan meslekten kopuk alanda akademik eğitim. Eğitim bakımından Kara unsurlarına şamil. Tabii gerek İçişleri gerek TSK anlamında arada kalmışlık jandarmayı görev anlamında hep zorladı. Emir komuta eden valileri de..

Jandarmanın bir de hudut görevi var. Bu birlikler düzenli birlik ve ağır silahları var. Hudut ve Sahil Güvenlik görevleri klasik İç Güvenlik görevlerinden farklılıklar gösteriyor. Bu arada hudutların çoğu Kara Kuvvetleri Komutanlığı’nın klasik Piyade Alay ve Tabur kuruluşundaki birliklerinin sorumluluğunda. Bu birliklerin muharebe görevleri de var. Örtme, keşif, ileri mevzi gibi.. madalyonun diğer yanı, İçişlerinin bu görevlere intibak ettirilmeleri de zaman alacak. Jandarma ve Sahil Güvenlik Komutanlıklarının teşkilat yapıları da farklı tabii.

Benim üzüldüğüm şu; hala devletin kurumlarına ideolojik bakıyoruz. Jandarma, asker duruş ve tanımlarıyla İçişlerinin emrine giremez mi? İl Jandarma Komutanına “müdür” demek midir burada reform Allah Aşkına! Medyanın bu sığ duruşuna alışamıyorum.

28 Şubat Sürecinde duruşumuz ve değerlerimizden dolayı, ucuzcu alçaklarca ve işbirlikçi hainlerce sürekli aşağılandık. Sonucunda Paralelci dediklerimiz bu ezilmişliğimizi çok iyi kullandılar. Özellikle Emniyet ve TSK’ndeki inançlı insanlara, istedikleri her şeyi Allah Rızası, Vatan, Millet için deyip yaptırdılar ve aldılar.

Sonuç! CIA, M16, MOSSAD vb. istihbarat servislerine Allah Rızası için bilgiler vermiş Milletimizin Evladı. Oysa şu an olduğu gibi, devletimize sahip çıksalardı, bu Haçlı Taarruzlarını ancak Milli Devletle durdurabiliriz, tıpkı ceddimiz gibi deselerdi 17, 27 Aralık krizleri yaşanır mıydı?

Kurtulun artık asker ve komutan düşmanlığından. Bu Mehmetçik kimin? Mehmed’e komuta eden Komutanlar kimin? 28 Şubatçı ve BAAS’çı CHP zihniyetinden en çok çeken ve mağdurlardan biri olan Erbakan Hocam hep “ŞANLI ORDUMUZ” derdi. Milletin gerçek düşmanı Ordu ve Komutanlar değildir. Gerçek düşman, zamanında parti kapatmaya çalışanlar, İHL’nin önünde kapalı kız çocuklarını hain ve terörist görüp onları bir kaşık suda boğmaya çalışırken, dağdaki teröriste göz yuman zihniyet ve işbirlikçiliktir. Bu gün de Halk Bankasına, MİT’e, İHH’a operasyon düzenleyenlerdir. Gezi’de Molotof atarken ölen için ülkeyi isyana sürüklerken, Kurban eti dağıtırken katledilen masumları görmeyenlerdir.

Jandarmanın içindeki rütbe sistemi ve tabirlerle tanımlar kalsın. Ancak genel anlamda İçişlerinde rütbe terfi sistemleri ve personel rejimleri standartlaştırılmalıdır. Yani Polis Akademisi mezunu Polis Müdürü ile Harp Okulu Mezunu Jandarma Komutanı çalıştığı yıllar ve siciller karşılığı rütbe ve görevlere getirilmelidir. Jandarma subaylarının da sivil görevlere dönük atamaları yapılabilmelidir. Bakanlık Müsteşarı gibi, rütbesi uygunsa valiliğe atanmak gibi.

Kurumsal küskünlük ve adaletsizliklere de meydan verilmemelidir. Koca koca gazetelerde manşet: “Jandarmaya Müdür!” Pes yani. Bu mudur değerlendirmeniz? Ülkenin en büyük kurumlarından birinin yapısı değiştiriliyor. Bakın gerekliliğini tartışmıyorum. Bunun görev alanları, lojistiği, personel kaynağı, tanımları.. Başlık atılacak o kadar gerçek sorun var ki! Peki, halkın algısına nasıl etki edecek bu kurumsal değişiklikler? Bunu da düşünmek gerekmez mi?

Evet sevgili medya mensupları ve siyasiler.. Konuları hep iktidar ya da karşıtlığı penceresinden değerlendirerek kimseye fayda sağlamadığınız gibi, yangını da sadece körüklüyorsunuz. Bakın eski Ergenekonculardan bir kısmı kendilerine kumpas yapan paralelcilerle beraber hareket ediyorlar. Neden? Birincisi dışarıdaki ağaları öyle istiyor. İkincisi, Milli Unsurlara duydukları derin düşmanlık.. Açın gözünüzü, ülkenin yönetimine düşünce ve önerilerinizle katkıda bulunun. Manşet; “Jandarmaya Müdür!” olmamalı.

 

(E) Yb. Halil MERT
Strateji ve Yönetim Uzmanı

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...