Cuma, 23 Ocak 2015 11:35

ORTADOĞU KAZANI.. İRAN VE İSRAİL ETKİSİ

Tarih.. Ne kadar biliyoruz? Nasıl sonuçlar çıkartıyoruz?

Gündem..

S. Arabistan Kralı öldü. Arabistan’daki iç kavga ve çatışmalar dünyaya yansıtılmıyor ama ülke en az altı parçaya bölünecek deniyor.

Yemen’de İran’ın desteklediği Şii Husi’lerin korsanlık ve baskıları sonucu Cumhurbaşkanı istifa etti.

Suriye’de İsrail!, Hizbullah’a saldırdı, İran’lı muvazzaf bir general öldü.

Somali’ye giden öncü Türk Heyeti’ne El-kaide uzanımı Eş-Şebab üstleniyor. Hedefte Türkiye var.

Ülkem içinde de Yüce divan tartışmaları ve kaynamaya doğru gittiği hissedilen AKPARTİ..

Ortadoğu’da tarihi sürece de baktığınızda çözüm çok açık. Ümmet bilinci olan Türk ve Arap Toplulukların öncülüğünde tıpkı Osmanlı gibi büyük bir birlik oluşturarak bölgeyi korumak ve kalkındırmak. Bunu Türkiye’de Erbakan Hocam kurumsallaştırdı ve siyasal alana taşıdı. AKPARTİ kadroları da Cumhurbaşkanı’nın öncülüğünde bu manada gayretler ortaya koydular. Arap Ülkelerinde ise benzer yapı İHVAN’dı. İhvan’ın öncüleri de tıpkı Erbakan Hocam gibi İttihad-ı İslam’ın farz-ı ayn olduğunun bilinci ile davranıyorlardı.

S. Arabistan Kralı bir yanda Suriye’de rejime karşı iken diğer yandan İHVAN’ın reform, özgürlük ve demokrasi talepleri ülkesine de sıçrar endişesi ile Mısır’da darbeci Sisi’ye destek oldu. İHVAN’a zarar vermek istiyordu. Tabii asırlarca arkalarını Portekiz’li yani Batılı korsanlardan ve İran baskısından koruyan Osmanlı’nın etkisini unuttular. Topraklarındaki Şii Unsurları, Yemen’deki Şii gurupları fiili olarak destekleyen İran aslında Arap yarımadasını kuşatıverdi. Yemen’de de Cumhurbaşkanı Suudi Kralının öldüğü gün istifa etti.

Suriye’de İran açıktan yönetimi destekliyor. Hizbullah ve İran Ordusu fiili olarak içsavaşa katılıyorlar. İran Meclis Başkanı Laricani, Türkiye’de verdiği demecinde diyor ki; “Sahadaki mücadele oyun değil. Suriye istediği zaman istişare desteği veriyoruz. Bunu da gizlice yapmıyoruz. Filistinli gruplara da aynı şekilde destek veriyoruz. Biz sahadaki mücadelenin bir oyun olmadığını düşünüyoruz. İran İmparatorluk olmayı düşünmüyor.” diyor. “İsrail’e cevap verilecek mi?” sorusunu ise cevapsız bırakıyor. Bu arada Filistin’li hangi guruba destek verdiklerini de değerlendirelim. Ayrıca Hizbullah’ın İsrail’le mücadelesini de yeniden gözden geçirelim.

Bu arada Suriye’deki Sünni Muhalif guruplardan NUSRA İran’lı Generalin kendileri ile çatışırken öldüğünü söylüyor. Tabii İran ve İsrail’in yakınlaşmasını bir şekilde maskelemek gerek. “İranlı generali İsrail vurdu.” haberi çok güzel bir malzeme. Hem İslam Dünyası’ndaki İsrail Düşmanlığı ile prim yapılıyor, hem de Müslümanlardan Esad yanında fiili olarak savaşan İran saklanıyor.

Kısaca; S. Arabistan ve Körfezdeki Krallıkların İHVAN Düşmanlığı, İran ve İsrail’in önünü açtı.

Ya Somali? Malum 15 ve 16. YY.dan itibaren barbar Batı Afrika’ya girmeye çalışıyor. Hatta Hicaz bölgesine girip, Peygamberimiz (SAV)’in naaşını çalmayı, Kabe’yi yıkmayı planlıyor ve hedefliyorlar. İşte bunların denizden gelecek taarruzlarına karşı Osmanlı Ordusu Somali’yi üs olarak kullanıyor. Evet, açın bakın haritalara bakalım. Somali’de El-Kaide uzanımı Eş-Şebab Türkiye’yi hedef gösterip otel bombalıyor. El-kaide bir CIA Operasyonu değil mi? IŞİD’in İngiliz-İsrail Operasyonu olduğu gibi.

Geliyoruz tarihe? Osmanlı Devleti ne zaman batıya dönüp sefer hazırlığı yaptı? İran arkadan bir sürü işgal ve iş çevirdi. Gelinen nokta çok farklı değil. Ümmet içinde şahsen mezhep, meşrep, fırka, zümre, aşiret vs. çatışmalarına hep karşı oldum. Ama İran’ın son yıllardaki duruşu aslında İsrail-ABD-İran-İngiltere İttifakının yıllardır sürdüğünün adeta bir kanıtı gibi.

Yüce Divan tartışmalarına boğulan ülkemde, fırsatçılara ve uyuyan ihanete pirim verilmemeli. Kabul. Ama cadı avı ve hain yaftası çok yanlış, kaba ve nezaketsiz. Kur’anla dalga geçen bir Milletvekili şimdi de rüşvetle suçlanıyorsa neden arkasında durulsun ki? M. A.  Şahin, "Firelerin yolsuzlukla ilgisi yok. Tepki oylarıdır onlar. 700 bin liralık saate ve Bakara suresine tepki oylarıdır" demiş. Olmalı bu kadar tepki.

Tarihin tekerrür etmemesi için ders alınmalı. Batılı korsanlar bu kez Ortadoğu’ya ve topraklarımıza girdi. İran, kuşatmaya ve düşmanlarımızla fiili birlikteliğe devam ediyor. İslam Âlemi ve Türk Dünyası’nın ümidi hala ülkemiz.

Uyanık olunmalı, bir olunmalı, iri olunmalı, diri olunmalı. Bunlar da çok çalışmaktan, samimiyetten ve İslam Şuuru ile iman Kuvvetinden geçmektedir. Biline….

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...