Salı, 10 Şubat 2015 09:17

SİLİVRİ PESPAYELİĞİ VE SİYASİ YALAKALIK

Silivri.. Bir dönemin adı bence. Aklanma mı diyelim, çözülme mi yoksa Milliliğin Zaferi mi? Ama Milletimin Silivri Süreci bitmez. Bitmesi de zor. Çünkü 300 yıldır üzerine çullanan Haçlı ve Batı barbarlığı yanına son yüzyılda siyonizmi ve İsrail’i de alarak parçalamaya, yok etmeye ve bağrımıza hançerler sokmaya devam ediyor. Bu gün İsrail hançer değil mi? IŞİD hançer değil mi? Bölücülük hançer değil mi? Darbeler, işbirlikçi hain kadrolar hançer değil mi?

İslam Dünyasına bakın, El-Kaide ve IŞİD gibi sözde radikallerin arkasında Batı İttifakı ve Siyonizm var. Ilımlı, diyalogcu cemaat vb. STK’nın arkasında da aynı kesimler. Aynı istihbarat servisleri.

İçimizdeki kaynamanın maalesef kıyamete kadar da bitmesi zor. Dolayısı ile Silivri muhabbetleri de bitmeyecek.

Peki, kim, ne, nerede? Ergenekon kurumlaşmış bir terör örgütü adı değil. Yani başı kıçı belli PKK gibi bir terör örgütü değil elbette. Ergenekon, kanımca yabancı servislerin Türkiye’deki uzanımlarının genel adı. Neler yaptı? Önce ülkeyi malı gibi yağmalattı ve peşkeş çekti. Demokrasiyi akamete uğrattı. Terör örgütlerini –PKK dâhil- kurdu ve kullandı, cinayetler işledi. Halkı fişledi ve böldü.

Ergenekon yargılamaları ise başka bir boyut. Bence bir tasfiye projesiydi. Artık emperyalizm yeni bir kadro ve yapılarla yoluna devam edecekti. Yargılamalarda yaşın yanında kurularda yandı. Bu süreç böyle yürür. Çünkü ortalık tozduman.

Merhum Adnan Kahveci’nin oğlu Cihan Kahveci, babasının, Erhan Göksel ile ilişkisini bilgi dağıtan bir ajan olduğunu anladıktan sonra kestiğini öne sürerek, “Babam Erhan Göksel’in İsrail’e çalıştığını öğrendikten sonra ilişkisini kesti. Erhan Göksel 10 milyon dolar karşılığı babamı öldürdü. Erhan Göksel’in siyasi bir profili yok fakat devlet adamlarına çalışıyor.”

Göksel siyasete de yakın bir isimdi. 1989’da Adnan Kahveci ile politik danışmanlığa başlayan Göksel dönemin Cumhurbaşkanı Turgut Özal’a baş danışmanlık, başbakanlar Çiller ve Yılmaz’a da danışmanlık yapmıştı. Danışmanlık ve seçim kampanyası konusunda çalıştığı diğer politikacılar ise Nursultan Nazarbayev, Haydar Aliyev, Bulgaristan Basbakanı İvan Kostov ve Al Gore oldu. Adamın ilişkilerine bakın. Sizce normal mi?

Ergenekon’dan yargılanan kişi ve zihniyetlere yakın Oda Tv’den bir değerlendirme. Bu arada bu yayın kuruluşu, yerli, Kemalist ve özgürlükçülük iddiasında malumlarınız. “Göksel de 'emboli'den ölmedi; öldürüldü. Katil ortadadır ve her geçen gün can alıyor. Erhan Göksel'i öldüren katille Türkan Saylan'ı öldüren katil aynıdır... Saylan, bir kanser hastasıydı ancak yıllardır hastalığıyla yaşıyordu. Ölümü, kapısı çalınıp evi arandıktan sonra hızlandı.” Bakın şimdi nasıl sapla saman bir araya konuyor. Güzel, peki Türkan Saylan’a kim kumpas kurdu? Cemaatçi Polisler..

Evet, Ergenekon Sepetine suçlu ya da masum bir kesimi kim koydu? Cemaatin kadroları değil mi? Şimdi neredeler? Büyük kısmı geçmişten devam eden “Tedbir” denen tamsiper savunmaya devam ediyorlar. Deşifre olanların bir kısmı tutuklandı, bir kısmı yurtdışına çıktı. Suç isnat etmekte zor. Çünkü her şey kılıfına uydurulmuş.

Ülkede korkunun önüne maalesef hükümet de geçemiyor. Bir yanda Ergenekon’un suikast yeteneği yüksek kadroları uyutulmuş bekliyorlar, diğer yanda Paralel saldırı ve devam eden Bölücü Bela PKK ve uzanımları.. Bunların gerektiğinde bir araya gelebildiği de herkesçe malum.

Gelelim CHP’ne. Geçmişi malum, İslam Ülkelerindeki ilk BAAS Partisi. Yani, seküler, işbirlikçi ve faşist. Kim yâda kimler kurdurdu, yönlendirdi? Bunlar çıkmaya başladı ortaya. Geçmişi darbelerle destekli bir siyasi kadro. Genel Başkan bir iftira ve oyun sonucu göreve seçilmiş. Geçmişte Ergenekoncu kadrolara sahip çıktı. 28 Şubat Sürecinde darbenin Demirel, TSK, Yüksek Yargı ve Medyadaki unsurları kadar suçlusudur. Şimdi ne yapıyor? Bu kez Ergenekoncu diye bir kısım masum insanı da mahkûm eden tutuklu polisler ve onlara medyada çanak tutan ve destek olan organizasyonun muhataplarını ziyarete ve destek olmaya gidiyor.

CHP, Cemaatten gelecek oyların peşinde. Yerel seçimlerden aksi sonuç alındığı göremediler sanırım. Ya da sözde “üst akıl” diye cafcaflanıp, süslenip bize sunulan dış güçler emrettiler. “Birbirinizi yalnız bırakmayın!”

Allah, Milletimizi, ümmeti ve topyekûn insanlığı zalimlerden, iftira edenlerden, münafıklardan korusun. Allah Milletimizi ferasetsiz, ihlâssız bırakmasın. İnşaAllah Milletim yine tekvucut, yine muharip, yine çalışkan ve erdemli günlerine döner. Zulmü de kölelerini de yener. İnsanlığa adalet dağıtır.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...