Çarşamba, 12 Ağustos 2015 15:32

BU ÖFKE DERYASINDA BİR SESLENİŞ……

Terör gibi kanlı ve alçakça bir silâhı kullananların ekmeğine yağ süren,Siyâsetçisinden bürokratına, askerinden siviline, yazarından çizerine kadar aklıselim olması mümkün olmayan bir kaynaktan boşanan bu nefret selinden sâlim çıkamayız. Bütün Kürt halkını PKK’nın yanına iten, âdeta ona mahkum eden bu şuursuz tepkilerden hayırlı bir çözüm devşiremeyiz.

PKK gibi düşünmeyen Kürtlerin sesinin niçin gür çıkmadığını, niçin karşı koymadıklarını, niçin PKK’yı lânetlemediklerini bağırıp durmak nasıl bir cevap verilerek izale edilir bilemiyorum, zirâ bir milyon askerle bırak halkı, kendinizi bile koruyamadığınız bir coğrafyada silâhsız, eğitimsiz, ezilmiş, korkutulmuş çâresiz bir hâlka niçin gidip gebermiyorsunuz, demekten farkı yok bu dâvetin.Çünkü, Kürt halkının hür bir zeminde, ihtiyarıyla karar verebilecek imkânlara sahip olmadığını bile görmüyoruz demektir.

Otuz yıllık bu bozuk plak zırıltılarından gına geldi, aynı şeyleri tekrarlayıp duruyoruz. Bu kadar uzun bir zaman zarfında bir arpa boyu yol alamadığımızı gören herkes bu işte bir yanlışın olduğuna tereddütsüz hükmedebilir. Farklı bir şeyler söylemeli, farklı birşeyler denemeliyiz. Kaç sefer doğrudan siyaset kurumuna seslendim. Dâvetimin hulâsasını tekrarlamak istiyorum:

Kürt Meselesi’ni çözecek olan Türkler ile Kürtlerin azamî müşterekleridir ki, birincisi din, diğeri bin yıllık parlak târihleridir. Büyük müştereklerini tahrible bu iki halkı karşı karşıya getiren ırkçı, Kemâlist, Marksist ve dinsiz şer odaklarının rehberliği değil….

Bir alây zındıkın meseleyi çözmemek için terörü sonuna kadar kullanmalarına itibar etmek, görmemezlikten gelmek,hatanın büyüğüdür. Zâten neticeye gidemeyesin diye terörür manivelasını istediği gibi kullanıyor; her defasında aynı oyunu tezgâhlayıp tam da arzu ettikleri aynı neticeyi elde ediyorlar…

Kürt Meselesi’nin yegâne çözümü İslâmiyet’tir: Bediüzzaman’ın tâbiriyle, “İnsaniyeti kübrâ olan İslâmiyet!” Ondan daha büyük, daha âdil bir insaniyet yoktur…Elifi görse mertek sananların bu meselede İslâmiyet’in aczine hükmetmeleri utanç verici bir cehâlet ilânından başka bir şey değildir. Târih’in en zor zamanlarında, dinden değil, dinden sapmalardan kaynaklanan bâzı zulümleri İslâmiyete maletmek Cehenneme müstehak olduğunu ilân etmek demektir. Böylelerin bir kısmı yazar ve düşünür geçiniyorlar ki, cehâletin katmerlisi ile mâlûl olduklarının bile farkında değiller.

Kısacası;muhterem Başbakan!.. Bu Cehennemî gürültüye kulaklarını tıkayıp doğru bir rehber edinmelisin. Vicdanını dinlersen, o şaşmaz rehberin Kur’an ve kâinatın efendisi Peygamber (a.s.m) olduğunu haykırdığını duyacaksın. Zaman zaman ismini senâ ile yâd ettiğin Bediüzzaman Said Nursi, bu zor meselenin tam da en iyi ve en yakın yol göstericisidir.(misal;medresetüzzehra projesi…) İşi gücü darbe tertipleri peşinde koşmak,geçmişde bu halkın hayatını zindana çevirmek olanlarla yol alamazsın. İmralı ve PKK da dürüst yol arkadaşı değiller, Kürtlerin temsilcileri oldukları da doğru değil…Riyakarlığı dillere destan Batı demokrasisi de bu meselenin rehberi olamaz, biliyorsunuz…

Suruçda,Diyarbakırda,istanbul’da,Mersinde,Malazgirtde,Hakkaride,Nusaybinde,D.beyazıt’ta….ölümler; büyük kayıptır ve mazaallah artmaya da devam edecek gibi görünüyor….! ama daha büyük kayıp otuz küsür yılda kaybedilen onbinlerdir; daha da büyüğü bu duyarsızlık yüzbinlerin, belki milyonların hayatını tehdid ediyor olmasıdır… Hamasetle, öfke ile, nefret ve lânetlemelerle yol alınamıyor, alınamaz… Akıl ve iz’an yoluna girmeliyiz.Hukukullah’dan daha geniş, daha âdil, daha insanî bir hukuk da yoktur.

Yaşasın Türkler ile Kürtlerin bin yıllık İslâm kardeşliği! Yaşasın bir Kur’an sabahı ümidiyle insanlığa hizmet için çırpınanlar!.. Yaşasın bu vatanda yaşayıp en büyük arzusu Türkler ile Kürtlerin müşterek baharını görmek olan milyonlarca Müslüman!..”Her gecenin bir neharı her kışında bir baharı vardır” Rabb’im bu aziz vatan ve mazlum insanlarını bütün tuzaklardan emin kılsın….ve baharımızı geciktirmesin….

                                                                                                              MEHMET KANMAZ

Mehmet Kanmaz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...