Salı, 12 Temmuz 2016 10:15

Haçlı dünyasının HDP (PKK ) ve PYD (YPG) denklemi

Değerli okuyucularım! Zamanında temelleri sinsice atılarak İslam coğrafyasında halifeliğin kaldırılması, bu ümmetin yetim evlatları tarafınca unutulması zor ve izi derin bir meseledir ki, yüz yıllar boyunca yaraları unutulamaz. 

İngiliz ve haçlı zihniyetin projeleri bir bir devreye girmiştir. İlk olarakbüyük Osmanlı İmparatorluğu parçalanmış, küçük devletler oluşturulmuş. Sonra İslam dünyası içine ırkçılık hastalığı yayılmış ve dönemin önemliTefekkür İslam aydınları İngiliz ajanlar tarafından itibarsızlaştırılmış. Beraberindeyse birçok medrese ve dergâh İngilizler tarafından kapatılmıştır. 

İngiliz şeytan oyunlarına malzeme olan dönemin ırk hastası bazı Arap ve azınlık kabileleri günümüzde dahi bu hastalıktan kendilerini kurtaramadıkları gibi Lawrence’ın uşaklığından da kendilerini kurtaramadıkları görülmektedir. Vaktinde (Arap) kendilerine verilen bağımsızlık ve İslam halifeliğine o denli inanmışlar ki adeta gözleri kör olmuş. En kötüsü de Müslüman Arap düşünürler bu büyük tuzağa nasıl düştüklerini yıllarca kahrolarak düşünmüşlerdir. 

Mekke şerifi Hüseyin, haçlı vaatlerine öylesine inandırılmış ki; ‘’her bir Osmanlı askerinin ölümü, Araplar için kurtuluştur’’ şeklinde lanse edilmiş. 

Arapların ırk hastalığının zamanında Müslüman toplumların ölüm ve gözyaşlarına sebep olduğu unutmadık ancak her şey bir şekilde geride kaldı. Bizler aslında Şii’nin Sünni’nin değil; İslam’ın var olduğunu bilmeliyiz. Müslüman bilinciyle yaşamalıyız. Kürt kardeşlerimiz de tarihten ders almalı, batının bu ikiyüzlülüklerini tarihe not düşmelidir. Aksi halde haçlı dünyası İslam dünyasını yerle bir etmişken, birde İslam’ın en önemli hizmetkârlarından olan Kürt kardeşlerimiz bu tuzağa düşmemelidir. Kürtlere özgürlük adı altında yeni katliamlar hazırlayanlar hiçbir zaman Türk ve Kürt’ün kardeşi olamaz. İslam’a savaş açan Hristiyan dünyası, cehalet içerisinde kalmış Müslümanları birbirine kırdırarak amaç ve arzularına kavuşmaktadır.

Bizim insanımızın az çok bu konuları biliyor olması elbette memnuniyet verici ancak ırk hastalığı Türkiye’de yaygın bir hale gelmiş ve mutlaka önleminin alınması gereklidir. 

Türkiye’nin, Osmanlı mirasçısı olduğunu unutmamalı. Bizler ayrışma ve ırk hastalığına karşı kendimizi muhafaza etmeliyiz. Aksi takdirde haçlı ve Siyonist güçler amaçlarına ulaşmış olacaktır. 

Bugün Ortadoğu’da bunca kanın dökülmesi, yalnızca haçlılara bayram sevinci yaşatır. Osmanlı’yı ve halifeliği ortadan kaldıran sözde demokrat ve aydın batı, İslam coğrafyasında özgürlük ve bağımsızlık adı altında Afrika’dan tutun da Orta Asya’ya kadar milyonlarca Müslümanın kanını dökmekten çekinmiyor.

ABD’nin PKK örgütünü terör listesine sokarak gönül alma yapması, PYD’nin barış güvercini gösterip, Türkiye’ye karşı ölümü gösterip sıtmaya razı etmeye çalışması kabul edilir gibi değil. Sanırım bu ülkeyi sevgili müttefiklerimiz eski Türkiye ile karıştırmışlar. 1990’lı yılardan, Körfez Savaşından beri bölgede etkin olan küresel güçler ve ABD’nin, PKK’ya çekiç güç ile mühimmat sağladığı birçok kaynak tarafından onaylanmıştır.  

ABD’nin ve İngilizlerin HDP ve PYD’yi kullanarak Kürt kimliği üzerinden ırk hastalığı konusunda Türkiye üzerinden uzmanlaştıkları iyi bilinmektedir ve planlama uygulama konusunda uzman olan ‘’sözüm ona’’ müttefik ülkelerdir. İşin ilginç yanı bu ülkeler uluslararası kamuoyunu iyi yöneten profesyonel ülkelerdir. Kürt vatandaşlarımızın bu tuzağa karşı uyanık olmaları gereklidir. 

İngiltere’nin perde arkasından Türkiye ile ilgili büyük oyunlar hazırladığının farkına varalım! AB’den ayrılarak kurnaz tilki siyaseti yaptığını görelim! Daha da önemlisi Ortadoğu’da oluşacak defakto durumu ve yeni haritalar üzerinde çalıştığı gözlerden kaçmasın! Bu topraklarda her evladın ölümünün ağıt sesinin Türkçe ve Kürtçe olduğunu unutmayalım.

Kürt kardeşlerimiz Hristiyan dünyasına karşı uyanık olup, yeni oluşumları iyi okumalıdır. Hatta bunu yalnızca Kürtler değil, bu ülkenin topraklarında yaşayan tüm halklar yapmalıdır. 

Batının PKK ve YPG’yi şirin göstererek ırk hastalığı yayması ve bölgeye ateist, Hristiyan misyonerleri göndermesi, sapkın dini oluşumları yayması, Kürt kardeşlerimize en büyük hakarettir.

Haçlı dünyası yüzyıllardır nasıl ki ümmeti birbirine kırdırmaya çalışıyorsa hâlâ aynı çalışmalarına farklı yöntemlerle devam ediyor. Hem de daha sinsi, daha ağır bir şekilde.

Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun, dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...