Salı, 27 Aralık 2016 11:00

Kirli Ellerin Küresel Tetikçileri ve Kurbanları

Malum ülkemizde uzun yıllara dayanan derin devletlerin tetikçi zihniyetini görmekteyiz. Bu kirli eller istedikleri gibi at koşturmaktalar ancak, 2002 seçim itibarı ile işler terse döndü bir siyasi ve parti lideri bu bütün dengeleri alt üst ettiğini söyleyebiliriz. Bu çıkışlar o kadar sert ve söylem itibarı ile net oldu ki, aslında herkes şaşkındı hatta uzun süre derin devlet tetikçileri Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı analiz bile edemediler ancak, bazı küresel devletler Erdoğan’ı kendilerine taraf yapabilmek için nerdeyse her gün birer devlet töreni ile ödül vermeye başladılar. Bu zavallı durumları derin devlet adamlarının bence gafil birer zavallı piyonu idi. Diyeceğim odur ki, Sayın Erdoğan’ı tanımaları epey zaman aldığını söyleyebiliriz.

Örneğin İngiliz derin devlet yapılanmasının Sayın Erdoğan’ı tanıma ve tanımlaması çok önemlidir ve şu ifadeleri kullanmaları çok önemlidir; Sayın Erdoğan Ortadoğu’da Osmanlı’nın uyanışına hizmet ve canlandırma hareketini geri getirecektir. Buna karşın Hristiyan dünyasının uyanık olması gereklidir.

Almanların; Türkler Erdoğan’la Avrupa’nın kapılarının aşındıracak ve hiçbir güç Erdoğan’ı Avrupa’dan uzaklaştıramaz dediği gerçeği var. Biz Almanların sınırlarını Türklere karşı korumalıyız demesi yeterli sebeptir.

Fransızların; Erdoğan’la bütünleşmiş bir Avrupa, Erdoğan’ın esiri olan Avrupa’ya döneriz demesi ve Türkler on yılda bizleri İslamlaştırır demesi başlı başına yeterli korkudur.

ABD’nin Ortadoğu’da yalnızlaşma sebebi olarak Türkiye’yi göstermesi, batıya ortak çıkarımız Türkiye’yi durduralım demesi veya Orta Asya, Afganistan’ı işgal ederek İslam coğrafyasını bölmesi, bunların bütün amaçlarının değer olarak yükselen Türkiye’yi hedefe koymaktadır.

Veya ABD’nin son zamanlarda Türkiye karşıtı bir takım düşmanca propaganda söylemlerine ne demeliyiz. Örnek olarak; PKK veya YPG’ye destek vermesi doğrudan silah yardımı yapması ne anlama gelir veya Fırat Kalkanı kapsamında bölgede Türkiye’yi zorda bırakmak için bütün kozlarını kullanması, 17-25 Aralık, Gezi, 15 Temmuz cunta hareketi ve bazı suikastların yapılması ne demek? Bunların tamamı oynanan son kozlardır ancak, bu iş bitmedi diyerek halen meydan okuması da bunun altında daha çok Türkiye’yi sıkıntıya sokacak eylemlerin habercisidir. 

Son zamanlarda; İsrail’in Türkiye’yi durdurun demesi, son karakol olarak bizleri kaybedersiniz. Türklerin sanayi dönemine geçmesi ve yerli silah üretimine geçmesinin önüne geçilmesi gerektiğini anlatması ve milli politikalar açısından İsrail’in sonu anlamına geliyor demesi çok önemlidir. 

Türkiye-Rusya yakınlaşmasının batıyı çıldırtan hamle olarak algılanması veya İran’ın son zamanlarda ülkemizle rekabete girerek batıya destek olması, bunların tamamı küresel batının tetikçisi konumuna yerleşen yerli veya yabancı piyonlardır. 

17 ve 25 Aralıkta yapılan operasyon, bu ülkenin beynine yapılan cerrahi bir müdahaledir ve ülkeyi kaos ortamına sürükleyip felç etmesi birilerinin uşaklığını yapan FETÖ’nün işidir. Ancak bugün kimse geriye dönüp bu operasyon yapıldı ama kimlere yapıldı, kimler harcandı, kimler bedel ödedi, ahde vefa nedir kimsenin aklına gelmiyor. Hal böyle iken bazı dost görünenlere seslenmek gerek. Bakanlarımızın sanırım koltukları rahat eh hava kış iken koltuklar da sıcak. Canım ne gerek var bedel ödeyenlerin hatırlanmasına veya bakarsınız adamlar geri gelir koltuk elden gider. İş midir şimdi, eh biraz empati yapalım değil mi sayın bakanlarım. Zafer Çağlayan’ın harcanması sizler için ödenmiş bedeldir. Egemen Bağış’ın harcanması sizler için ödenmiş bir bedeldir. Erdoğan Bayraktar veya Muammer Güler ne fark eder. Sayın Bakanlarım rahat koltuklarda oturun diye o kadar çok bedel ödeyen var ki; unutmayın yarın birileri sizleri yerinden ederse siz de etrafa bakarak dostlarımız nerde diye sormayın. Etme bulma dünyası. FETÖ’nün küresel sermaye tetikçilerini kullanarak Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan’ı indirmek için yaptığı alçakça operasyonu unutmayın ki, bugün belki arayıp sormadığınız Zafer Çağlayan, Egemen Bağış, Erdoğan Bayraktar veya Muammer Güler’in durumuna düşmeyin. Aslında birilerinin hepinizin kellesini istediğini iyi bilmelisiniz. Sizlerin kellesi adına dört kurban bakanın seçilmesi, emin olun hepinizi kurtaran başta Sayın Cumhurbaşkanı Erdoğan olmak üzere bu dört bakandır. Ülkesini seven vatan evlatlarıdır. O şaşaalı makamlara kanmayın, bir düşer pir düşerseniz. O zaman anyayı Konya’yı anlarsınız. Siz, siz olun etrafınıza bakın. Kimler var, kimler geldi, kimler geçti şarkısı sizlere ağır gelir beyefendiler.

Aziz ülkemin insanlarına selam olsun dua ile kalın saygılarımla. 

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...