Perşembe, 30 Mayıs 2019 16:04

Türk’ün Pençesi, Akdeniz’e de İnecek…

Pençe Harekâtı…

Biliniz, 1990’lı yıllarda kocaman Kolordu, Ordu seviyesinde yapılan operasyonlarda girilmeyen bölgelere giriliyor.

Kendi silah, araç, mühimmat (cephane) ve malzemelerimizi kullanıyoruz.

Genç subaylar, astsubaylar, uzmanlar.. Hâsılı gençler mutlu… Faydalı olmanın, üs bölgelerinde günlerce hırsla beklemek yerine hainin inine harekât yapıyor olmanın daha faydalı olmanın, gerçek fedakârlıklarını, cesaretlerini gösteriyor olmanın mutluluğunu yaşıyorlar.

PKK Militanları kaçıyor. Çatışamıyorlar bile. Peki şehidlerimiz!.. Harbin en kalleş taktiği tuzaklama ve bubi tuzağı dediğimiz, şimdilerde EYP dedikleri gizlenmiş patlayıcılar. Şehidlerimiz, böyle şehid edildi.

ABD, harekâtımızın başladığı sabah bölgeye takviyeli bir tabur (800-1000 kişilik) bir birlik kaydırdı. Maksatları bizim harekâtımızı durdurmak. Durmadık. Ne mi yaptılar? Birkaç terörist lideri belki kurtarabilirler. Düşünebiliyor musunuz? ABD bir zamanlar kocaman ordusu olan kocaman bir ülkeydi değil mi? Böyle tenezzül edip sünepeleştikçe kendi sonunu hazırlayacak. Şu anda teröristler için askerlerini canlı kalkan yaptı ABD.

Sorun ne biliyor musunuz?

Bölgede asli unsur olarak sadece Müslümanlar vardı. Yavuz Selim Han Dedemiz ömrünü İttihad-ı İslam için geçirmiş bir yiğit komutandı. O’nun gayretleriyle Papa’nı korsanları Arap Yarımadası ve Mısır’a giremediler. Akabinde Kanuni Süleyman Han Atamız devrinde Kuzey Afrika, okyanusa kadar fetihle değil, gönülle Büyük İslam Türk Devleti Osmanlı’ya katıldılar. Akdeniz bir Türk Gölü oldu.

Evet, sorun şu. “Türkiye bölgemde ben de varım” dedi. “Sudan’da varım. Mısır’da varım, Libya’da varım, Kızıldeniz’de varım, Hicaz’da varım, Basra’da varım… Herşeyden önemlisi Akdeniz’de varım.” dedi. Kiminle dedi bunları? R. Tayyip Erdoğan’la…

Batı için, öldüremedikleri “Hasta Adam”ın yeniden ayağa kalkıyor olması büyük sorun. Çünkü bu adam ayağa kalkarsa ailesi ile kalkacak.. Ne demek bu? Kim Türkiye’nin ailesi? Türk Dünyası ve İslam Alemi.. Düşünün, Hindistan’dan Afrika’ya, Cezayir’den Yakutistan’a belki Japonya’ya, Balkanlar’dan Yemen’e, İstanbul’dan Malezya’ya.. Kocaman bir insanlık ayağa kalkacak. Elbette tüm mazlum insanlık.. Bizim içimizdeki idraksiz, bilgisiz, hedefsiz, gayesiz, işbirlikçiler bunu göremese de düşmanlarımız bunları görüp önalmaya ve yükselişimizi durdurmaya çalışıyorlar.

Aziz Milletim..

Belki, 10.000, belki de 100.000 rakamı gibi bir büyüklüğün başında sen varsın. Nasıl mı? Sen bu sayının başındaki birsin. Yanında ki sıfırlar mı? Türk Dünyası’nın, İslam Âlemi’nin sana teveccühleri ve dostlukları, teknolojik anlamda girdiğin doğru yol, coğrafyanın konumu, genç ve dinamik nüfusun, tarihi birikim ve yüklendiğin miras, bölgedeki bağların… Güçlü bir Millet , güçlü ve kararlı bir ordu geleneğinin olması.. İştye tüm bunlar seni belki “1” iken, “100.000” gibi, “1.000.000” gibi değerli yapıyor. Dileriz yarınlarda Türkiye gibi güçlenmiş ve kol kola girebileceğimiz kardeşlerimiz çıkar. Mesela Pakistan, Malezya, Endonezya, Mısır.. O zaman yan yana “1111111…” oluruz. Sorumluluğumuz azalır. Ancak şimdiki mesuliyetimizi lütfen anlayın.

Peki, o sapasağlam “1” olabilmek yani “1.000.000” başındaki “1” olabilmek için ne yapmalıyız? Önce istikrar ve Milli Birlik!.. Tabii bu sürekli olmalı.

Düşünün, bir belediye başkanlığı seçimleri bile Türkiye’yi çok etkiliyor. Neden mi? Biri çıkıyor. Ülkenin büyüme, etkinlik, bölgesel güç, küresel güç olma yolundaki hedeflerinden bihaber daha da kötüsü, tüm Millet düşmanlarının desteklediği bir adam. Bu hepimizi korkutuyor. Şahıslar önemli değil. Duruşlar önemli.

Türkiye’nin her cephesinde maalesef hain ve işbirlikçi var. Ancak her cephesinde ve siyasi yapısında Vatansever, Milli hassasiyetleri yüksek adamlar yok ya da etki değil. Örnek mi? FETÖ.. Ya da CHP içinden biri de çıkıp “Bir dakika arkadaş benim İstanbul Belediye Başkan Adayımı PKK Kandil’den niye destekliyor, FETÖ ve ABD niye destekliyor, Kraliçe niye desteliyor?” demiyor. Ya da Belediye Başkan Adayı “Ben PKK’lı hainlerin desteğini istemiyorum.” diyemiyor. Esasında Türkiye siyasetinde genel anlamda böyle bir sorun var. Milli menfaatler hiç kimse veya gurup ile pazarlık meselesi olmamalı. Buna tepe kadrolardaki görevlendirmeler de dâhil.

Aziz Milletim. Biz bir olursak Pençemiz hakkımız olan Akdeniz’de olur. Düşünün Akdeniz bizim tüm enerji ihtiyaçlarımızı karşılıyor. Birileri diyor ki, Süveyş’te ne işimiz var, Sudan’da, Libya’da, Katar’da, hatta Kıbrıs’ta.. Bakın Deniz Kuvvetlerimizin Kurmay Başkanı ne diyor: “Doğu Akdeniz, bizim tüm enerji kaynağımızı karşılıyor. Gerekirse Libya ile Akdeniz için anlaşma yapmalıyız.” diyor. Ne demek bu? Doğu Akdeniz’in girişleri tutulmalı. Şimdi anladınız mı Libya neden çok önemli? Libya’daki hükümet neden çok önemli? Demek ki, her şey birbiri ile ilgili. Demek ki, konu İstanbul Belediyesi değil…

Aziz Milletim..

Pençe Harekâtımız başarıyla sürüyor. Teknoloji ve Savunma Sanayinde dışa bağımlıktan kurtuldukça bilin ki ve ürettikçe ve ihracat yaptıkça önümüzde kimse duramaz. S-400’ü satın alırız, S-500’ü kendimiz yaparız. F-35’te paydaş oluruz, F-45’i kendimiz yaparız.

Gün birlik, içinde çok çalışarak geleceğe yürüme günüdür.

Gün bizim günümüzdür.

“Surda bir gedik açtık, mukaddes mi mukaddes!” demiş büyük şairimiz taaa 1947 yılında.. Aynı azim, aynı kararlılık, aynı irade ile ve çok çalışarak yolumuza devam edeceğiz.

“SAKARYA TÜRKÜSÜ

İnsan bu, su misali, kıvrım kıvrım akar ya;

Bir yanda akan benim, öbür yanda Sakarya.

Su iner yokuşlardan, hep basamak basamak;

Benimse alın yazım, yokuşlarda susamak.

Her şey akar, su, tarih, yıldız, insan ve fikir;

Oluklar çift; birinden nur akar; birinden kir.

Akışta demetlenmiş, büyük, küçük, kâinat;

Şu çıkan buluta bak, bu inen suya inat!

Fakat Sakarya başka, yokuş mu çıkıyor ne,

Kurşundan bir yük binmiş, köpükten gövdesine;

Çatlıyor, yırtınıyor yokuşu sökmek için.

Hey Sakarya, kim demiş suya vurulmaz perçin?

Rabbim isterse, sular büklüm büklüm burulur,

Sırtına Sakaryanın, Türk tarihi vurulur.

Eyvah, eyvah, Sakaryam, sana mı düştü bu yük?

Bu dâva hor, bu dâva öksüz, bu dâva büyük! ..

Ne ağır imtihandır, başındaki, Sakarya!

Binbir başlı kartalı nasıl taşır kanarya?

İnsandır sanıyordum mukaddes yüke hamal.

Hamallık ki, sonunda, ne rütbe var, ne de mal,

Yalnız acı bir lokma, zehirle pişmiş aştan;

Ve ayrılık, anneden, vatandan, arkadaştan.

Şimdi dövün Sakarya, dövünmek vakti bu ân;

Kehkeşanlara kaçmış eski güneşleri an!

Hani Yunus Emre ki, kıyında geziyordu;

Hani ardına çil çil kubbeler serpen ordu?

Nerede kardeşlerin, cömert Nil, yeşil Tuna;

Giden şanlı akıncı, ne gün döner yurduna?

Mermerlerin nabzında hâlâ çarpar mı tekbir?

Bulur mu deli rüzgâr o sedayı: Allah bir!

Bütün bunlar sendedir, bu girift bilmeceler;

Sakarya, kandillere katran döktü geceler.

Vicdan azabına eş, kayna kayna Sakarya,

Öz yurdunda garipsin, öz vatanında parya!

İnsan üç beş damla kan, ırmak üç beş damla su;

Bir hayata çattık ki, hayata kurmuş pusu.

Geldi ölümlü yalan, gitti ölümsüz gerçek;

Siz, hayat süren leşler, sizi kim diriltecek?

Kafdağı’nı assalar, belki çeker de bir kıl!

Bu ifritten sualin, kılını çekmez akıl!

Sakarya, sâf çocuğu, mâsum Anadolunun,

Divanesi ikimiz kaldık Allah yolunun!

Sen ve ben, gözyaşıyla ıslanmış hamurdanız;

Rengimize baksınlar, kandan ve çamurdanız!

Akrebin kıskacında yoğurmuş bizi kader;

Aldırma, böyle gelmiş, bu dünya böyle gider!

Bana kefendir yatak, sana tabuttur havuz;

Sen kıvrıl, ben gideyim, Son Peygamber Kılavuz!

Yol onun, varlık onun, gerisi hep angarya;

Yüzüstü çok süründün, ayağa kalk, Sakarya! ..

(1949)Necip Fazıl Kısakürek”      

Strateji ve Yönetim Uzmanı

E. Yb. Halil M

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...