Uyarı

JUser: :_load: 989 kimlikli kullanıcı yüklenemiyor.
Çarşamba, 15 Aralık 2021 10:26

ABD’nin Türkiye üzerindeki hayali kanton modeli

ABD’nin Yunan adaları ve Trakya bölgesinde Ruslara karşı NATO şemsiyesi adı altında Türkiye’yi bölme faaliyetlerine hız verdiğini görmekteyiz.

Son zamanlarda ABD’nin, Türkiye karşıtı savunma planlaması adı altına yeni oyunlar kurduğunu düşünüyoruz. 15 Temmuz sonrası ABD’nin, yeni müttefik ve siyasi ayak denklemi üzerine kurulu karanlık odak olarak baz alınması gereklidir. 

ABD’nin PYD’yi silahlandırıp bölgeye üs kurması, dönem dönem Türkiye’yi tehdit eden Doğu Akdeniz tasarısını senatoya sunması, sıradan bir iş değildir. Birçok senatörün Türkiye düşmanlığı beslediğini görmekte de fayda vardır. 

Türkiye karşıtı yeni cephe ittifakların oluşturulması, planlı bir eylem olarak görülmektedir. Bu vesile ile Türkiye’de lider, otorite ve yönetim boşluğu oluşmasını beklenmektedir.

ABD’nin hayal ettiği kanton modelinde Türkiye, 2025’e kadar parçalanacak 25 ülkeden biriydi. 2013’ten sonra oluşturulacak bir otorite boşluğu ile Türkiye işgale açık hale getirilip en az üçe bölünme planı uygulanacaktı. İlk hedef otorite boşluğuyken, CIA ve FETÖ bu otorite boşluğunu oluşturmakla görevlendirildi. DEAŞ ise iç savaş görevini üstlendi.

New York Times Gazetesi 2016 yılında ABD Başkanı Wilson’un 100 yıl önce çizdiği Türkiye’yi üçe bölen haritayı tekrar yayınladı. ABD derin devletine bağlı olan bu gazete, uygulayacakları planların mesajlarını içeren birçok görseli açık ifadelerle paylaştı.

 

Haritanın paylaşıldığı yıl 2016 ve 15 Temmuz tesadüf değildi. Haritaya göre Marmara, İstanbul ve İzmir’i de içine alan bölge Uluslararası Constantinopolitan Devleti olarak işlenmiş, batılı bazı devletler tarafından onaylanmış, FETÖ tarafından kabul görülmüştü. Doğu Anadolu’da Ermenistan, Güneydoğu Anadolu’da Kürdistan, orta bölge Türkiye diye bölünmüş. Bir diğer alternatif bölümün sekiz ayrı kanton olarak gösterilmesi tesadüf değildi, tamamen bir plan dahilinde bölünmüştü.

Geçtiğimiz yıl CHP İzmir belediye başkanı Tunç Soyer İzmir’in kendi bayrağı ve parasının olması gerektiğini söylemişti ve hatta bu yıl yaptığı etkinliklerde Yunan bayrak rengi olan beyaz ve mavi smokinler giymiş, oyuncular da aynı şekilde süslenmişti ki; kısacası bunlar birer tesadüf değildi. 

Wilson haritasında İzmir ayrı bir devlete bağlı olarak görünüyor. Tunç Soyer’in de Wilson gibi bir mason olduğunu bilmeyen yok sanırım. Soyer’in konuşması tesadüf değildir.

Hepimiz çok iyi hatırlarız ve birçoğumuzun okuduğu ABD romanları vardır. Tam da bugünlere ışık tutan ABD’nin derin devletine çalışan Henry Kissinger, Kıyamet Savaşları’ndan bahsetmekteydi. “Ortadoğu’daki dengeler tamamen değişecek. 7 ülke işgal edilip Büyük İsrail Devleti kurulacak. Bu 7 ülkeden biri kesinlikle Türkiye olacak” demişti. Türkiye’yi işgal edip stratejik hamle ile İsrail’i teminat altına alacaklardır.

 

FETÖ darbe girişimini organize eden sözde “Yurtta Sulh Konseyi” üyesi eski Tuğamiral Sinan Sürer’in odasında ele geçirilen dokümanlarda, Türkiye’yi iç savaşa sürükleyecek ve bölünmesine neden olacak plan tespit edildi. FETÖ bu kirli kurguya hizmet ediyordu. Hizmet Hareketi (!) hatta FETÖ’nün ordu içindeki elemanlarıyla güvenlik zafiyeti oluşturacak şekilde PYD saldırılarını dahi tasarlamıştı.

Türkiye 2016-2021 arasında otorite boşluğunu ortadan kaldırarak oyunu bozdu. İçeride bölme odakları tasfiye edildi. Dışarıda kuşatma odakları askeri operasyonlarla delindi! Akdeniz’e inip Libya ile anlaşarak savunma kalkanı kuruldu. Ordu, MİT ve silahlar hızla modernize edildi. Ancak siyaset ayağı ve gizli servisler halen aktif haldeler, bir an evvel bu konuların halledilmesi gereklidir. ‘Su uyur düşman uyumaz’ atasözü boşuna değildir. 

2016’dan sonra ABD Yunanistan’ın kuzeyinden güneyine kadar askeri olarak yerleşmeye başladı. Silah ve savaş mühimmatı yığdı ve hâlâ yığmaya da devam ediyor. Yunan doktrin planlamasına göre Türkiye’nin mutlaka bölünmesi gerekir. Hatta bazı Yunan vekiller, Türk bayraklarını yırtarak net mesajlar vermektedir. 

Bütün bu olup bitenlere karşı Türkiye hiç boş durmadı, Türkiye büyük hamlesini yaptı. Türkiye, devlet aklı, bekası için MİT’i güvenilir devlet kurumu haline getirdi. 

Uluslararası ve operasyonel güçle bütün olumsuz gelişmelerin ana sebebi olan ABD’nin Türkiye için ciddi bir tehdit oluşturduğu ve hiçbir zaman güvenilir dost veya müttefik olmadığı aşikârdır. 

ABD’nin son zamanlarda PKK ve PYD ile iş tutarak güney üzerinden yığınak yapması ve aynı zamanda Yunanistan üzerinden Türkiye’yi kıskaca alması tamamen Türkiye’yi bölme projesi olarak okunmalıdır. Her türlü olumsuzluklara karşı Türkiye, caydırıcı gücünü kullanmalıdır. 

 

Vesselam…

Son Düzenlenme Çarşamba, 15 Aralık 2021 10:47
Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...