Pazar, 19 Aralık 2010 12:36

Boyner bu günlerde emekli generalle konuştu mu?

Derin çetelerin etnik ve dinci kolları çalışıyor, ortaya çıkacak olayları “Dış mihraklar” edebiyatı ile bize pazarlamaları mümkün, her olaya bu gözle bakmakta yazar vardır.

28 Şubat döneminde BÇG raporlarında Sultanbeyli’de pompalı silah depoları olduğu rapor edilmişti fakat bu cephanelikler hiçbir şey çıkmadı. Ancak bu raporlar  Şubat 1997 MGK’sına gerekçe olmuştu.

Şu dört  olay çok önemli:

1-Kadrolu öğrencilerle yumurta atma eylemlerinin başlaması ve polisin hatalı, hoyrat davranışlarına basının aşırı yorumlarda bulunması,

2-Genelkurmay Başkanlığı sessizliğini bozdu ki ben istemeyerek ama orduevi lobisinin tazyiğini gidermek için bu bildirinin yapıldığını düşünüyorum. BDP’nin sorumlu davranmayarak iki dil tartışmalarına hemen rejim tehlikesi bağlantısı kurması dikkat çekicidir.

3-19 Aralık tarihli TÜSİAD Başkanının  Zaman gazetesindeki röportajında “Anayasanın değiştirilemez maddeleri olmamalıdır?” beyanı ve Diyarbakır’da BDP’lilerle halay çekmesi olgusu.

4-Kahramanmaraş Olaylarının 32. yıl dönümü dolayısıyla Alevi Bektaşi Federasyonu tarafından Kahramanmaraş Müftülük Meydanı'nda kitlesel basın açıklaması etkinliği düzenlenmesi. Basın açıklaması yapılan meydana girmek isteyen bir gruba polisin müdahale etmesi bu kişilerden gözaltına alınanlar olması.

TSK içindeki şu anda yargılaması süren davalarla bağlantılı kadroları olduğu gibi duruyor.

Emir komuta zinciri dışında çalışan derin yapı; eylem planlarına uygun örgütledikleri gençlere yumurta attırıyorlar,eski yaraları kaşıyorlar ekstremistleri tahrik ederek olay çıkartırıyorlar.

Orduevleri şu anda siyasi parti lobileri gibi çalışıyor ve Genelkurmay Başkanını sıkıştırıyorlar.

Emekli generallerin sivil kulüplerle bağlantıları biliniyor. İstanbul’da ki Harbiye ve Fenerbahçe Orduevleri iş adamlarının çok ziyaret ettikleri, çok sevdikleri mekanlardır.Hatta1998’de Yaşar Holdingin patronu ile Çevik Bir’in Çeşme ziyafetleri çok iyi bilinirdi.

Aslında Generallerimizde Orduevi yerine lüks otellerde askeri eğitim seminerlerini yapıp devlete fatura etme müsrifiğini doğallaştırdılar.Tanıtım resimlerini görünce TSK böyle profesyonelleşiyor diye düşünmüştüm.

2011 genel seçimi 14 Mayıs 1950 genel seçimi kadar kritik seçimdir.

TSK’nın  hiyerarşik  bir darbe yapma yeteneği  kalmamıştır ancak darbeci ideoloji aynen devam etmektedir. Gizli eylem planları içerisinde medya terörü başlatmak her zaman mümkündür.

En hassas konu ise  “Yaşam tarzı” paranoyasıdır.

 Anayasa’nın başlangıç maddeleri konusunda samimiyet testi yaptırmak amacı ile veya bazı emekli generallerin dolduruşu ile ne amaçla olursa olsun sayın Boyner’in çıkışları sorgulanmalıdır.

Psikiyatrinin bana öğrettiği en önemli şey “Davranış dilinin söz dilinden daha önemli” olduğudur. 

Ümit Boyner’in  2010 halk oylamasında  özgürlük karşıtı hayır çizgisinde durduğunu unutmayalım.

Gerçekte sayın Boyner’in iyi niyetli ve demokrat olduğunu düşünüyorum ama asker konusunda hiç net değil. Türkiye’nin ‘hibrit’ demokrasisi  sözle düzelmez somut adımlar gerekir.

“Üniversite de başörtüsü yasağı savunulamaz” derken kendi işyerlerinde başörtülülere  gösterilen ayrımcılığa karşı bir uygulamasını görmedik.

Ortaya çeşitli zarflar atılacaktır. Zaman gazetesi sorgulamadan zarfı satın aldı manşet yaptı, bence yanlış yaptı.

Fakat siyaset bu zarfı satın almamalıdır, karşılığı çok pahalıdır.

Yeni yaşam tarzı ve rejim tartışmaları ile seçime girmek kurulu derin düzenin en büyük arzusudur. Orduevlerinin paralel Genelkurmay karargahı gibi çalıştığını unutmayalım yaşam tarzı gazının kaynağı bu mekanlar maalesef.

Ayrıca  AB standartlarında bile olsa silahlanmayı teşvik edecek bir yasa çalışması yapmamak gerekir zamanlama çok yanlış.

28 Şubat döneminde BÇG raporlarında Sultanbeyli'de pompalı silah depoları olduğu rapor edilmişti fakat bu cephanelikler hiç çıkmadı. Ancak bu raporlar 28 Şubat 1997 MGK’sına gerekçe olmuştu.

Özetle derin çetelerin  etnik ve dinci kolları çalışıyor, ortaya çıkacak olayları “Dış mihraklar” edebiyatı ile bize pazarlamaları mümkün, her olaya bu gözle bakmakta yazar vardır.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Düzenlenme Pazartesi, 20 Aralık 2010 12:36
Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

2 yorum

  • Yorum Linki Zafer ŞAHİN Çarşamba, 22 Aralık 2010 10:10 yazan Zafer ŞAHİN

    Nevzat Hocam'dan Muhterem Ağabeyimden yine çok kıymetli bir yorum.
    Ellerine geçen her fırsatta bunu arka planda GÜYA Ülke menfaatleri için kullandığını sanan satılmışların elbet birgün gerçek yüzü ortaya çıkacak ve biz o gün geldiğinde , vatan kahramanı sandığımız ne insanların yüzüne bile tükürmeyi fazla göreceğiz !
    İşte bu hezeyanların, çırpınışların sebebi de zaten zaman kazanmaya çalışmak, geciktirmek , kafa karıştırmak...
    Rabbim elbet hesap yapanların en büyüğü...
    Hangi hesabın doğru olduğundan şüphesi olanlar meraklanmasın !!!

    Raporla
  • Yorum Linki SALİM Pazartesi, 20 Aralık 2010 15:43 yazan SALİM

    Yaşzedelerin dertlerini anlatmak için sizi ve diğer yazar ağabeylerimizi televizyon programlarında görmek istiyoruz. Yaşzedeler her mağduru memnun edecek şekilde çıkana kadar hemen hergün gündem maddesi olmalı ve konu sağutulmamalıdır. Çalışmalarınızda başarılar dilerim. Selam ve sevgi ile Allah'a emanet

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...