Tahrir meydanı “Ahrar, Hürriyet” ismi ile müsemma yani korkuların özgürlüğe dönüştüğü meydan oldu. Bazı olaylar ve bazı bağlantılar çok dikkat çekici.
Birinci olay “Google, Twitter and a company called SayNow launched a service last week called speak2tweet. They wanted to give Egyptians a way to communicate with the outside World…”
Bu haber VOA yani Amerika’nın sesi radyosunun verdiği teknoloji raporu bir haber. Özetle ABD tarafından Mısır halk hareketinin sürmesi için 5 gün kapatılan sosyal medyaya okyanus ötesinden servis desteği verildiğini anlıyoruz.
İkincisi üç olay, batı yanlısı Mısır, Pakistan ve Türk Askeri diktalarının yıkılması. Bu diktaların sorumlularının yargı önüne çıkabilmesi. Pakistan’da Benazir Butto’ya suikastten diktatör Müşerref’in tutuklanma talebi ve ABD’de ters düşen askeri bürokrasinin Türkiye’de yargıya teslim edilmesi dikkat çekicidir.
Üçüncüsü İslami Radikalizm kaygısının provokasyonlarla desteklendiği gerçeği. Derin odakların toplumsal korku uyandırıp rejim tehlikede algısı ile kurulu düzenlerini devam ettirme yöntemi biliniyor.
Hatta “Kontrollu gerilim stratejisi” ismi verilen bu psikolojik savaş yönteminin Mısır’da da uygulanma durumunu Radikal Gazete’sinde Murat Yetkin şu cümlelerle aktarıyor. “On beş günden fazladır ülkedeki bütün kiliseler, sinagoglar, camilerin önünde hiçbir polis, asker koruması yoktu. Ama neredeyse gün aşırı bir kiliseye, sinagoga, camiye saldırı haberi aldığımız, sonrasında çıkan olaylara üzüldüğümüz ülkemizde bu süre içinde hiçbirine bir tek saldırı olmadı. Ne düşünüyorum, biliyor musun? Bu saldırıların Mübarek rejiminin adamlarınca yapıldığını düşünüyorum. Amaç, bizim üzerimizde korku oluşturmak, kendileri giderse ülkede kaosun hüküm süreceği korkusuyla bizi sürekli bağımlı kılmaktı. Ama artık bitti. Artık kimse onların yalanlarından korkmuyor. Çünkü bütün korku ve yalan kartlarını oynadılar, bitti.”
Demek ki İhvan-ı Müslim hareketi radikalizmden uzaklaşmıştı.Tıpkı bizde 28 Şubat döneminde yapılan provokasyonların sonuç vermemesi gibi.
Zaten diktatörler güçlerini halk üzerinde uyandırdıkları korkudan alıyorlardı. Toplumlardaki organize olmayan, doğal ve spontan sosyolojik basınç korkuyu dağıttı.
New York Times tan Nicholas D. Kristof’un aktardıklarıns göre “ABD için Cumhuriyetçi parti ne kadar barış için sakıncalı ise Mısır için İhvan hareketi ancak o kadar riskli.Yemen de benzer “Islah” isimli dinci parti hükümet ortağı oldu ancak yönetimdeki beceriksizlikleri nedeniyle oyları sonraki seçimde düştü”
Derin odaklar artık anlamalılar,korku politikaları ile siyaseti yönlendirme dönemi bitti.Motivasyonu korku olan 2007 de dört Milyonun yürüdüğü Cumhuriyet mitingleri ile toplum hareketi yapanlar bunun için başarılı olamadılar.
Dünya toplumlarındaki motivasyonu ”Özgürlük,refah,onurlu yaşama” talebi olan uyanışı görmeyen gözlere yazıklar olsun.
ABD bile sosyolojik değişimi karşısına değil yanına aldı.Amacı büyük ihtimal BOP yani Büyük Ortadoğu Projesi,yöntemi büyük ihtimal ılımlı Müslüman hareketi diye adlandırdığı demokrasi ile barışmış İslam.
ABD nin menfaati ile Ortadoğu dünyasının menfaati örtüşüyorsa bu projeden neden rahatsız olunuyor anlamak zor.
Böyle açılımlardan ancak diktatörler rahatsız olur.
Prof. Dr. Nevzat Tarhan - Haber 7