Başlığı geçmiş zaman kipiyle attım.
Gönlümüz öyle istiyor.
Geçmişi unutalım,hatalardan ders çıkaralım,ülkemizi ve devletimizi geleceğe hazırlayalım.
20.asrı bir asır geriden takip eden,19.asır zihniyetinden 21. asıra geçebilme kabiliyetini gösterebilelim.
Baskıcı,buyurgan,dayatmacı,tek adam ve tek tip insan modeline meftun, çağ dışı yapıdan kurtulabilelim.
Tarihte insanlığa öncülük etmiş, medeniyetlerin mirasçısı olan Anadolu insanı bunu fazlasıyla hak ediyor.
Devletin yapısı ve alışkanlıklardaki yanlışların düzeltilmesi yönünde atılan adımları o yüzden heyecanla destekliyor.
Halkından kopmuş ve soyutlanmış,değerlerini horlayan kafa yapısının akıbetini Kuzey Afrika'da görüyoruz.
Kendi halkını bombalayan Kaddafi önümüzde en canlı örnek.
Bilgi edinme yasası gereği Genelkumay'dan, TSK'dan ilişiğimin kesilmesinin gerekçelerini istedim.
Karartılmış bir hayatın resmi gibi kapkara sayfalar geldi.
TBMM Bilgi Edinme Değerlendirme Kuruluna itiraz ettim,kurul talebimi haklı buldu ve Genelkurmay'a yazı gönderdi.
Daha önce karartılan bazı bölümler açılarak yeniden gönderildi.
İki nüshayı karşılaştırdığımda,daha önce karartılmış olan bölümlerin neden karartılmış olduğuna da bir anlam veremedim.
Hangi gerekçe ve mantıkla karartılıyor ? Anladığım, hiç bir ölçüsü yok.
Koskoca (!) Genelkurmay Başkanlığı...Yapıyorsa vardır bir hikmeti..!
Yüksek Askeri Şura'ya benim hakkımda Genelkurmay Başkanlığınca gönderilen yazı önümdeki.
Ordunun en üst karargahı...
Noktası ve virgülü bile ciddiyet arz etmeli.!
Fakat,nerede..?
Bakıyorum sicilimi bile yanlış yazmışlar.
Hv.Yer. (Kont.) Bnb. Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI (1980-80)
Halbuki,ben harbiyeyi dereceyle bitirdim.
İlk on'a girerek mezun oldum.
Yıldan sonra gelen rakam,devre içindeki mezuniyet derecesini gösteriyor.
Doğru ve resmi sicil numaram 1980-08
Normalde küçük bir hata,fakat Genelkurmay antetli,YAŞ'a sunulan yazıda böyle bir hata sırıtıyor.
Ve,acaba bu yazının neresi doğru diye insan sorma ihtiyacı hissediyor insan...
Anlaşılan disiplinsiz (!) olduğu için orduda atılan bir kişi, ancak böyle bir sicile sahip olabilir düşüncesiyle...
Ya da,YAŞ üyelerine sunulan kararın kanaatlerde daha etkili olması için..!
Tabi ki yüzlerce dosyayı, nasıl o yoğun gündem içinde inceliyorlarsa..!
Genelkurmay'ın yazısından karar gerekçeleri;
-Daha ziyade dinine aşırı bağlı kişilerle samimiyet kurduğu ve arkadaşlık ettiği...
-Birlik içinde ve dışında dindar olmayan kişilerle özel temaslardan hoşlanmadığı...
-Aile ziyaretlerinde misafirlerinin haremlik selamlık olarak oturmasını istediği...
-Lojman sırası geldiği halde eşini bahane ederek,lojmana girmeyip sivil konutta oturmayı tercih ettiği...
-Ailesi yönünden laiklik ilkesine ve ailesinin (eşi) giyimi bakımından kılık kıyafet inkılabına karşı olduğu...
-Gözetim altında bulunan ve aynı düşüncedeki askeri şahıslarla daha samimi ilişki kurduğu...
-Akıncı gurubundan olduğu ve akıncı gurubundaki çocuklarla gezdiğinin ihbar edilmesi üzerine 25 Aralık 1984 tarihinde gözetimaltı/sağcı kategorisinde kontrol altına alındığı...
Ve benzer ifadeler.
Hepsi subjektif,kişisel kanaate dayalı,masa başında iftiralara veya medyadaki irtica furyalarına dayalı üretilmiş ve muhtemelen amirlerine yalakalık peşinde koşan işgüzar tiplere yakışacak ifadeler.
Askeri mahkemeler dahil,hangi mahkeme bu hezeyanları delil kabul eder ?
Her satırı için ciltlerce saçmalık eleştirisi yazılabilir,ama sadece son ifadeyi ele alalım.
Yıl 1984...Yani 26 yaşındayım,
Akıncı gurubundan çocuklarla gezmişim..!
Akıncı diye bir gurubun olduğunu (o yıllarda) ben bilmiyorum.
Ayrıca çocuklarla ancak luna parkta veya çocuk oyun parkında gezilir..!
Sistem için tehlike arz eden,bir subayı kandırabilecek kadar tehlikeli çocuklar..!
Düşünüyorum,ciddi ciddi ''o çocuklar kimlerdi ?'' diye.
Bir türlü hatırlayamıyorum.
Biricik oğlum vardı o zaman iki yaşlarında...
Herhalde oğlum ve arkadaşlarıdır.
O zamanda görmüşler demek ki,gelecekte Akıncı(!) olacaklarını.!?
Ve beni ihbar eden sorumlu vatansever..!
Bu ihbarı ciddiye alan Komutan...Heyhat..!
Bunları neden yazıyorum.
Bir dönemdeki uygulamaları ve arkasındaki zihniyet(sizliğ)i tarihe not düşmek için.
Bu yazı,şekil ve içerik yönünden 21. asır Genelkurmay'ına yakışmıyor..!
Olsa olsa 19. asırdan bir film sahnesinden mizansen olabilir..!
Gönlümüz böyle istiyor...
21.asra yakışan güçlü,bölgesinde lider,dünyada sözü dinlenen bir Türkiye...
Ve O'na yakışan,sadece gerçek dış düşmanlara karşı ülkesini en iyi şekilde savunacak,
Anadolu insanının göğsünü kabartan,her yönüyle modern ve güçlü bir ordu...
Bence mümkün..!
Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI
