Perşembe, 03 Mart 2011 14:23

''Durum cenaze, vazife psikolojik harekat'' mı?

Cenaze öncesi “Durum cenaze, vazife milli görüşün bir bölümüne sahip çıkıp psikolojik harekat yapmak” diyenler varsa dikkatli olmak gerekir.

Yakın tarihte siyaseti kararları ve duruşları ile belirleyen bir lider Prof. Dr. Necmettin Erbakan vefat etti, Allah rahmet etsin, mekanı cennet olsun.

Birçok kişi için sürpriz olan bir şey daha oldu. Genelkurmay resmi mesajla taziyelerini bildirdi ve 1.Ordu Komutanı Başkanlığında bir heyeti cenazeye gönderdi. Yuhlanma ihtimaline rağmen heyet oradaydı.

Normal şartlarda liderlerine “Pezevenk” diyen generale sahip çıkan kadrolara iyi şeyler söylenmezdi. Bir kişinin bile olumsuz tepki vermemesi anlamlıydı. Eğer o komutanlar yuhalansaydı bazı manşetler nasıl olurdu dersiniz? Onlarda biliyorlar ki Türkiye’nin dindarları her şeye rağmen meşruiyetçiydiler ve askerini yüceltirlerdi. Tam tersine generaller tekbirler arasında ihtifalde ilerlediler.

Rahmetli Erbakan bu manzarayı hayatında görmeyi herhalde çok istemiştir.

Genelkurmay yıllar önce Adnan Menderes’in Topkapı Anıtmezara nakil ve defin törenlerinde temsilci göndermemişti, şimdi neden gönderdi?

Birincisi seçenek askeri vesayet düzeni normalleşme yönünde bir adım daha attı. Bu seçenek iyimser düşünenler için geçerli. Milli Güvenlik siyaset belgesi de Genelkurmay Başkanı ve Kuvvet Komutanlarınca onayladı.

Bu demektir ki, Milli Görüş hareketi iç tehdit olarak artık algılanmıyor,

Bu demektir ki, Milli Görüşün dört partisinin kapatılması yanlışmış,

Bu demektir ki, parti kapatma davasının iddianamesinde Kur’an ayetlerinin suç unsuru olarak sunulması yanlışmış,

Bu demektir ki, 28 Şubat 1997’de başlatılan psikolojik harekat yanlışmış,

Bu demektir ki, İmam Hatip liselerinin kapatılması yanlışmış,

Bu demektir ki, Kur’an kurslarının kapatılması yanlışmış,

Bu demektir ki, başörtülü kızların eğitim hayatlarının engellenmesi yanlışmış,

Bu demektir ki, irtica tehlikesi yokmuş irtica paranoyası varmış,

Bu demektir ki, Yüksek Askeri Şura kararları ile savunma hakkı verilmeden hatta “Disiplinsizlik ve ahlaka uygunsuzluk” gerekçesi ile TSK’dan ihraç edilen dindar subaylara yapılanlar yanlışmış,

Bu maddeler uzatılabilir…

İkinci seçenek kötümser düşünenlerin bakışıdır.

Türk Silahlı Kuvvetlerinin içerisinde emir komuta zinciri dışında darbe ideolojisine inanmış kadrolar ve örgütlü yapı olduğu gibi dururken halk iradesine boyun eğileceğini beklemek gerçekçi değildir.

Ordu içinde darbeyi seçenek olarak düşünen kadrolar olduğu gibi dururken milli iradeye itaat edileceğini beklemek gerçekçi değildir.

Ordu içinde yeniden yapılanma çabaları yokken ve 1960’dan beri aktif olan darbe geleneği devam ederken darbecilerin hidayete erdiğini beklemek gerçekçi değildir.

Milli görüş hareketini “Milli bir hareketti anti emperyalist söylemleri haklıymış, şimdiki siyasi iktidar milli görüş gömleğini çıkarmış bir iktidardır ve milli değildir” kanaatinin TSK’daki ulusalcı çevrelerde yaygın olduğunu biliyoruz.

Bu durumda 28 Şubat 1997’de TSK’nın duruşunun milli olmadığının itirafını yapmış olmuyorlar mı?

Genelkurmay konsept subaylarının her olayı “Uniter yapı ve Ulus devlet” bağlamında değerlendirirler.

Cenaze öncesi Genelkurmay karargahının durumdan nasıl vazife çıkardıklarını merak edenlere bir görüş vermek isterim.

Cenaze öncesi “Durum cenaze, vazife halkla yakınlaşmak” kararı çıkmışsa sevinmeliyiz.

Cenaze öncesi “Durum cenaze, vazife milli görüşün bir bölümüne sahip çıkıp psikolojik harekat yapmak” diyenler varsa dikkatli olmak gerekir.

Eğer Milli Güvenlik Strateji Belgesi 2010’da değiştiğinde komutanlar gönül rahatlığı ile bunu imzaladılarsa birinci şık geçerlidir. Takiyye gibi istemeye istemeye imzaladılarsa ikinci şık geçerlidir. Zaman içinde göreceğiz.

En kötü demokrasinin en iyi darbeden daha iyi olduğunun anlaşıldığını görmek haklı ve gerekli bir beklentidir.

Prof. Dr. Nevzat Tarhan
Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Prof.Dr. Nevzat Tarhan

Yönetim Kurulu Başkanı

www.nevzattarhan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...