NEVZAT TARHAN

         Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

         Delinin biri kuyuya düşen bir çocuğu çıkarmış. Hiç kimsenin cesaret edemediği tehlikelere rağmen bunu başarmış. Sonra da çocuğu kuruması için ipe asmış.

         Mevlana'ya “cihat nedir?” diye soruyorlar.  Cevaben “Delinin elinden silahı almaktır” diyor.

         Doğu filozoflarının en önemli dileklerinden birisi şudur. Kendini sever gibi başkasını sevebilmek, başkasını yargılar gibi kendini yargılayabilmektir.

         Doğu filozoflarının diğer bir dileği de; kendisi gibi düşünmeyeni hainlikle suçlayarak suçlu duruma düşmemeye gayret etmektir.

           Vatan hainliği retoriği

          Vatanseverliğin akıl sınırlarını zorladığı olayları gördükçe, insana suç işletmenin ne kadar kolay olduğunu daha iyi anlıyoruz.

         İnsanoğlu kendisini değerlendirirken niyetine göre, başkalarını değerlendirirken davranışına göre hükmetme eğilimindedir.

         Özellikle soyut düşünce yeteneği gelişmemiş, dürtüsel, fevri kişiler yüzeysel bilgilere kesin kanıt gibi inanırlar ve hükme vararak bir insana kolayca hain diyebilirler.

         1989 öncesi Rusya ile iyi ilişki kurmaya çalışana “Vatan haini komünist” dendiği gibi bugün ABD ile iyi ilişki kurana “Vatanı satan Amerikancı” etiketi hemen yapıştırılıyor.

         Bu kişiler diplomasinin esası ve usulü hakkında beş dakika düşünebilip hareket edebilseler bütünü görebileceklerdir. Önyargıları beş dakikalığına rafa koyup farklı bakabilseler hain olmayanları hainlikle suçlamayacaklar.

         Kendileri iktidara gelseler Amerika'nın avukatı olacak kişileri TV'lerde Amerika karşıtı olarak izlemek, ‘Amerika malı kullanıp Amerikan karşıtı olanları’ görmek insanda öğürme duygusu uyandırıyor.

                        İyi niyetli zalimlik

         “Önce Vatan sonra cüzdan” diyen ucuz kahramanları iyi anlamalıyız. Sözler değil davranışlar önemlidir. ‘Vatan, Cumhuriyet elden gidiyor’ diyerek malı götürenler, kurulu düzenden geçinenler,  çift kişilikli değil çoğul kişilikli insanlardır.

            Büyük boy Atatürk rozeti takmak, büyük boy bayrak kullanmak vatanseverliğin göstergesi değildir. Tıpkı uzun sakalın dindarlığın göstergesi olamayacağı gibi…

            Dağa taşa dev bayrakları dikenlerin gerçek vatanseverliği, vatan için fedakârlık yapmak gerektiğinde, görev ve sorumlulukları incelendiğinde anlaşılır. Çocuklarını askere göndermemeye kılıf bulan general, devletten aldığı maaşla milyon dolarlık servete sahip olan bürokrat, vergi kaçırarak zengin olan işadamı vatansever olamaz. Bunlar ancak vatanseverlik ticareti yapan kişiler olabilir. Öğrenciliğinde mücahit olup siyasi ilişkisi ile müteahhit olan siyasiler, yedi sülalesine ihale dağıtan belediyeciler lütfen aynada kendimizi inceleyelim.

Az yorulup çok kazanmak kapitalist ahlakın gereğidir. Vatan için bile olsa bu böyledir. 

Marazi vatanseverlik

         Bir köyde bin tane masum insanla birlikte 5-10 tane katil, terörist olsa bile  köyü bombalamak katilliktir. Bu din adına yapılsa da, vatan adına yapılsa da aşağı bir davranıştır.

İyi niyetli zalimlik zalimliğin bir türüdür. Hırsız yakalandığında “Hasta anneme  ilaç parası olarak kullanacaktım” demesinden ne farkı vardır?

         Bu konuya neden girdim? Topal Osman konusunda yazdığım yazı nedeniyle bu konuyu açmak gereğini hissettim. Bazıları için “Böyle bir vatansevere ihtiyacımız yok” denmesi doğru değilmiş.

         Emeviler, Abbasiler, Cengiz, Hülagu hepsi din veya vatan için adam öldürdüler. Maalesef Cumhuriyetin başında da İstiklal Mahkemeleri, Yassıada Mahkemeleri vatan için adam öldürdüler. Tarih onları yargılıyor.

         Bir insanı değerlendirirken doğulu gibi değerlendiriyoruz. Ya iyi ya kötü ya bizdendir, ya değildir. Ya haindir ya da dosttur.

         Bu düşünce sistematiği insana en çok hata yaptıran bir anlayıştır. Radikal ve fanatik yaklaşımları ve illegal tohumları besler.

         Hiç bir şey tamamen iyi olmadığı gibi tamamen kötü de değildir. En kötü insanda bile iyi sıfatlar bulunabilir.

         Toplumsal barışa zarar veren marazi vatanseverlik duygularımızı gözden geçirelim. İnsanların kişiliği ile sıfatlarını ayırt ederek bakmak için bilge olmaya gerek yoktur.

          Şunlar unutulmamalıdır:           

Vatan için adalet rafa kaldırılamaz.

         Vatan için suçsuzlar öldürülemez.

         Vatanseverlik motivasyonu ile görev kötüye kullanılamaz.

         Önce insanız sonra Türk veya Kürt’üz.

Önce insanız sonra Müslüman veya Hıristiyan’ız.

 Vatandaşı önemsemeyen vatanseverlik yalancıdır

 TBMM’nin duvarında yazan “Hakimiyet milletindir” sözü “Hakimiyet devletindir” olarak değişti de bizim haberimiz mi yok?