Salı, 29 Aralık 2015 15:01

İsrail İstedi Bir Göz, Şeytan Üçgeni Verdi İki Göz

Hendek Savaşı, malumunuz Müslüman ve müşrikler arasında çok önemli yer tutmaktadır. Ancak gelelim Doğu ve Güneydoğu’daki hendeklere… İnsani değerlerden yoksun, canilikte sınır tanımayan, mazlumu koruyamayan, inanç temeli olmayan, şiddetten beslenen, halkına zulmeden ve her şeyden önemlisi, şer odaklarının ve çok uluslu güçlerin Kürtler üzerindeki kana doymak bilmeyen cambazlık oyunlarıdır. 

Bölgedeki meskun mahalleri mezar hendeklerine dönüştüren Komünist din düşmanları, bu kirli zihniyetle İslam’a savaş açmıştır. Bu savaş bölgedeki insanlarımıza ağır bedeller ödeten PKK ve HDP’nin kiralık maşa düzenidir. 

Bölgede yaşayan vatandaşlarımızın özlemle ve huzurla beklediği, kardeşçe yaşamak istediği kadim medeniyet coğrafyası, şer odaklarının oyununa gelmemeli. 

Kürt vatandaşlarımızın uyanma zamanı gelmiştir ve nasıl bir uçuruma sürüklendiklerini görmeleri gerekir. Bununla beraber tarihi hafızayı da göz önünde bulundurarak bunlardan ders alınmalıdır. Bu kadim medeniyet coğrafyasının sonu gelmeyen bir kaos ortamına sürüklendiği gözden kaçmamalıdır.  

HDP, bölgede sağduyu çağrısı yapacağına ‘’sonuna kadar direniş’’ deyip, sorunu çözümsüzlüğe sevk ederek yeni kirli sayfaların başlangıcını yapmak istiyor. Bu kirli mücadeleye ‘’Hendek Cambazlığı’’ denir.         

HDP’nin akıl hocaları Brüksel, Rusya ve ABD ile ittifak mesajları vererek‘kamuoyunda güçlü demokrasi’ mesajı adı altında ülkesini tehdit eden açıklamalarda bulunarak kimlerden nasıl destek aldığını da test etmektedir.  

Bazı ülke konsolosluklarının bölgedeki siyasi partileri ziyaret ederek akıl hocalığı yaptığı görülmektedir. Bu akıl hocalarının yüz yıllık bilgi ve birikimleri ile Kafkas Cephesi’nde Büyük Ermenistan, Akdeniz’de ise İsrail güvenliği için bulunmaz Hint kumaşı niteliğindeki Marksist ve Laik Kürtleri seçmesinin çok manidar olduğunun bilinmesi gerekir.

HDP’nin vekilleri ve yerel yöneticileri, taşıdığı yasama rozetine de samimiyet ve şerefle bağlı olmadıklarını söz ve davranışlarıyla ortaya koymaktadırlar. Türklerin ve Kürtlerin, şeref ve haysiyetleri hiç bu kadar çiğnenmemişti. Bu halkın milli iradesinin her şeyin üstünde olması, yeniden tesisi açısından çok önemlidir. Altının çizilmesi gerekir. Bu milletin vakur duruşu her şeyi özetliyor, iyi biliniz! 

Sayın Cumhurbaşkanı ve Başbakanın bütün sağduyu çağrılarına kulak tıkamak, devlet erklerini hiçe saymak, önümüzdeki süreç açısından iletişim kanallarının tamamını kapatmak, bu ülkenin Cumhurbaşkanı ve Başbakanını hiçe saymak, Kürtler tarafından kabul edilemez olduğunu HDP ve BDP’nin iyi bilmesi gerekir. Kürt yurttaşlar çok sıkıntılı süreçlerde bile bu milli iradeye saygısızlık yapmadı, iyi biliniz!

Sahi, sınırsız demokrasinin olduğu bir ülke var mı bilmiyorum ama bildiğim tek demokratik ülkenin Türkiye Cumhuriyeti olduğunu açık ifade edebilirim. Nedeni ise bu ülkede demokratik söylem adı altında Cumhurbaşkanına, Başbakana, milletin vekiline ve devletin bütün kurumlarına şuursuzca küfür ve hakaret edilebilmektedir. Bu şuursuzluğun bugünkü adı demokrasi söylemidir.

Siyasi parti lideri olup laf ebeliği yapacaksın, su üstüne çıkacaksın, saygı ve nezaket sınırlarını ihlal edeceksin, öz yönetim ilan edecesin, Kandil ile bir olup şehirleri yakacağını ifade edeceksin ve mutlak bağımsızlık ile nutuk atacaksın… Vay efendim ‘’Sayın Başbakan bizimle görüşmek istemiyor’’ diyeceksin. Zaten başbakanın böyle bir durumda sizlerle görüşmesinin, kamuoyu tarafından da affedilemez olduğunu sanırım siz de çok iyi biliyorsunuz Sayın Demirtaş.

Bu hendek cambazlığının, Kürtlerin ve Türklerin kardeşlik geleceğine kin ve nefret tohumu ektiğinin iyi okunması gerektiğine inanıyorum. İsrail’in istediği bir göz, şeytan üçgeni verdi iki göz. Sanırım benim ne demek istediğimi iyi anladınız. 

Ülkemin güzel insanlarına selâm olsun. Dua ile kalın.

Son Düzenlenme Salı, 29 Aralık 2015 15:10
Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...