Salı, 31 Mayıs 2016 09:38

Türkiye’deki yumuşakların 563 yıllık kâbusu ilk olmadığı gibi son da olmayacak

Ne yazık ki soysuzların hazımsızlığı yine baş gösterdi. Mide travması geçiren geçirene. Soda tavsiye edeceğim “ak soda” minerali güçlü, hazım arttırıcı, milletin öz kaynaklarında üretilmiş. O kesmezse Osmanlı şerbetleri içirelim. O da kesmezse mırra kahvesi denersiniz. 

Nesiniz? Ne seversiniz bilmem ki onun bunun uşakları! Sizlerle mi uğraşacağız barbarların soyu! 

Bu arada Gezi zekâlı bazı gazetecilerin barbar tanımı yaparken tam da kendilerinden bahsetmeleri çok yerinde olmuş. Bekir Coşkun, orta çağ kafanız sanırım geçenden kalma veya saf sızıntı durumlarını unutmuşsunuz. 

Bekir Efendi, Bekir Efendi! Orta çağ demişken sizin gibi Gezi zekâlı orta çağ gazetecilerini de iyi işlemek lazım. Mustafa Kemal’i kullanarak kirli kalemşör olmaktır zaten size yakışan. 

Orta çağa bu milleti mahkûm eden Gezi zekâlı yazarlar çizerler neyin kafasındasınız? Nedir sizdeki bu anlayamadığımız hırçınlık?

Cumhurbaşkanına, “neyin kafası’’ diyen Gezi zekâlı, sizin uyuttuğunuz bu millet, on dört yılda size neler döşedi, a pardon neler yaptı… Tek tek anlatmaya süre yetmez ama birkaç tanesini döşemek, pardon sıralamakisterim: 

Senin zamanında ithal etiğin makineleri, şimdi bu millet kendisi üretiyor Gezi zekâlı Bekir Efendi!

Yeniçağın yeni gemilerini bu millet üretiyor gezi zekâlı Bekir Efendi! 

İstanbul trafiğini yer üstü ve yer altı sorunlarını, senin hayallerinin bile yetişmediği şekilde bu liderler ileri teknoloji ile çözüyor Bekir Efendi!

Fetih programını izleyen bütün uluslararası organizatörler dillerini yuttu. Neyin kafasındasın Bekir Efendi! 

Sizin seksen yılda yapamadığınız uzay gözlem ve araştırma merkezini yapan ve gençleri uzay araştırmalarına sevk ederek uzaya göndermek için çalışan bir hükümet var Bekir Efendi! 

“Hele de bakalım sen neyin kafasındasın!’’

Soysuzlar bir milletin geleceğini tayin edemezler. Üreme ve gelişme veya gençleri yarınlara hazırlama bu milletin temel geleceğidir tabiî ki analar evlat doğuracak gezi zekalıları değil,

‘’Şeriat’’ diyorsun, geçmiş olsun Bekir Efendi! Senin efendilerinin çizdiği DAİŞ kafalı yaratıklar sizin şeriatınızdandır. Bizde namazını, orucunu, fitre ve zekatını, hac vazifesini yerine getiren, toplum ahlakına uyan herkes şeriatı uyguluyor zaten. Anlat bakalım sen neyin kafasındasın Bekir Efendi!

Bizde mezhepçilik, ulusalcılık, Kemalist, ateist yapı yoktur Bekir Efendi! 

Bizde ana temel İslam’dır. Hey gidi gezi zekalılar! Bizde insanoğluna saygı, yaradılıştan dolayı emanettir. Fatih orta çağda gömmesi gereken birçok şeyi bizlere bırakmış. Ancak bizler yeni çağda gezi zekâlı fikirleri ve zehirli düşünceleri gömeceğiz. Gömeceğiz ki öldürmesin bir milleti.

Aklı çölde dolaşan, peygamber sevdası için çöl aşan bu millet bütün servetini atasına ve ecdadına gönül rahatlığıyla harcar. Bunu öğrenin artık!

Bu milletin parasını barda, pavyonda tüketen zihniyet! Sizler değil miydiniz balolar, kokteyller vesaire düzenleyen. Sizler değil miydiniz gazete patronlarına yağdanlık olup kadeh ellerinde Kemalist düşüncenin putperestliğini yapan. Modernizm adı altında bu milletin kadınlarını İngiliz subaylarıyla danslara gönderen. Sizler değil miydiniz bu milletin üzerine Yahudi ve Hıristiyan’ı üstün sınıf gösteren. 

Selahaddin Eyyubi’nin Çocuklarından Fatih’in Çocuklarına Selam Olsun

Kıymetli okuyucularım, cumartesi günü Diyarbekir’deydim. Sokakları dolaştığımızda ilk göze çarpan şey terörün yarattığı büyük travmadan, insanların suratına yansıyan terör yılgınlığıydı. Çözüm süreci bitmiş, terörün kirli ve pişkin travması devreye girmiş durumda. 

Sokaklardaki sessizliğin belki bin kat fazlasını küçük bir çocuğun buruk gülümsemesinden okuyabiliyorsunuz. Kadim Diyarbekir’in bu halde dahi umutla ve coşkuyla sayın cumhurbaşkanını kucaklaması, terörün acımasız bir döneminde Diyarbakır halkının Türk bayrakları ile sokaklarda sevgi seliyle dolaşması gözlerimizi yaşarttı. 

Hak ve hukukun devlet eline tesis edilmesi, bölge insanının büyük özlemle huzura duyduğu ihtiyacı karşılayacaktır. Sayın Başbakan Binali Yıldırım’ın bölgeye yakın ilgisi ve verdiği mesajlar önümüzdeki süreçte yaraların hızlı bir şekilde sarılması noktasında şüphe bırakmadı. 

Diyarbakır valisi Hüseyin Aksoy’un bölge insanına yakın ilgisi ve dayanışması, bire bir sorunlarıyla ilgilenmesi, devletin bölgedeki merhamet eli olduğuna işarettir. Sayın Hüseyin Aksoy bölgenin sorunlarını ve sosyal ekonomik yapısını tam iyi kavramışken, devletin tam teşekkürlü desteğini vali Hüseyin Aksoy’la bölgede uzun sürdürmesi bütün milletimizin yararınadır. Bunlar benim kişisel görüşlerimdir. 

Cumartesi günü gerçekleşen mitingde Selahaddin Eyyubi’nin çocukları, terörün vahşi gölgesinde dahi Reis-i Cumhurlarına sahip çıkması da takdire şayandır.

Ülkemin güzel insanlarına selam olsun. Dua ile kalın.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...