Salı, 07 Haziran 2022 14:27

Biyolojik savaşlar kapımızda

Komplo teorileri gün gittikçe hayatımıza girmeye başladı, en önemlisi hayatımızın günlük tartışmalarının bir parçası olmaya başlamış olmasıdır. Devletler küresel ve bölgesel güç olmak için ciddi bir yarış içindeler ve daha da önemlisi insanlığın ana kodları ile oynayıp bir felaket senaryosu hazırlanmaktadır. 

Ulus milletler ve halklar tarafından silah olarak kullanımının uzun bir tarihi vardır. Biyolojik silah kullanımına ilişkin örnek vermek gerekirse, Kartacalı General Hannibal’ın Bergamalı düşman gemilerini alt etmek için yılan zehiri kullandığı ilk biyolojik saldırı tarihidir, milattan önce 190 yıllarına kadar tarihlendirilmektedir.

Biyolojik silah kullanımına ilişkin tarihsel kayıtlara baktığımızda ilk kaynak bilgileri 1756-1763 yılları arasında İngiltere ve Fransa arasında yapılan Yedi Yıl Savaşlarında çiçek virüsünün kullanımıdır. İngilizler çiçek virüsü bulaştırılmış battaniyeleri Kızılderililere dağıtarak bir salgın oluşturmuş, tarihsel insanlık suçu olarak karşımıza çıkmaktadır. Aynı dönemlerde bir soykırıma imza atarak, Kızılderili kabilelerinin yok edilmesi için İngiliz askerlerin yerleşimcilere karşı çiçek virüsü kullanmasıdır. Bu metot Amerikan İç Savaşı’nda da kullanılmıştır. Konfederasyonu destekleme amacıyla çiçek ve sarıhumma bulaştırılmış elbiseler Birlik Kuvvetlerine satılmış biyolojik ticaret yapılmıştır.

Biyolojik savaş tarihine baktığımızda önemli notlara ulaşıyoruz. Batılı devletler için bir katliam silahı olarak karşımıza çıkmaktadır. Almanların Ruslara karşı 1915 yılında veba hastalığını kullandıklarını ve İtalya’ya karşı kolera kullanma girişiminde bulunduklarına dair raporlar da mevcuttur. 1932 ve 1945 yılları arasında Japonya, 731. Birim adı verilen birimde biyolojik silah araştırmaları gerçekleştirmiş ve üzerinde araştırma yaptığı on binin üstünde savaş esirinin şarbon, menenjit, kolera ve vebadan ölmesine sebep olmuştur. Japonya deneylerine Çin halkına karşı kullandığı biyolojik ajanlarla devam etmiş ve en az 11 Çin şehrine yaptığı biyolojik saldırılarla tifo, kolera ve veba salgınları oluşturarak on binlerce insanın ölümüne sebep olduğu kaynaklarca ispatlanmıştır. 

Gelelim yeni tiyatroya,1980’lerde var olan maymun çiçeği virüsü, son günlerde küresel basını kullanarak, tüm dünyaya bu virüsün korkusunu pompalayan küresel baronlar, yine büyük bir oyun peşinde, insanların bağışıklık sistemini çökerten küresel sermaye şimdi de virüsün kaç milyon insanı gün gün öldüreceklerinin planını yapmaktadır. Maymun çiçeği virüsü planı 2020’de hazır hale getirilmiş 2023 sonuna kadar simülasyonu tatbikatı ve aşısı yine 2020’de tamamlanmış bir proje olarak okunmalıdır. 

Süreci hazırlayan küreselci sermaye, dünya nüfusuna erişmek için her yolu VPI hazırlatmışlar. Aralık 2020 nükleer tehdit girişimi denen bir kuruluş himayesinde ABD güvenlik konseyi ve biyolojik silah uzmanları tarafından bir toplantı organize ediliyor. Adı: “MAYMUN VİRÜSÜ ÇİÇEĞİ” verilmiştir. 

 

Temmuz 2020’de ABD gıda ve ilaç dairesi FDI maymun çiçeği virüsüne karşı ilk ticari ürün pazarlama izni ve sıvı onayı veriyor. Mart 2021 Münih güvenlik konferansında maymun çiçeği virüsünün masa üstü simülasyonu yapılıyor. Kasım 2021 Bill Gates, hükûmetleri maymun çiçeği terör saldırısına karşı uyarıyor. Mayıs 2022 dünya sağlık örgütü maymun çiçeği virüsünü duyuruyor ve bir anda medya bu virüsün haberlerini yoğunlaştırıyor.

Küreselcilerin planı tamamlanınca bu projeleri için 2. aşamaya geçilmiştir, küresel medyayı yönetmeyi devreye alınıp, medyada istedikleri projeyi duyurmak için önce korku imparatorluğu kuruluyor, sonrasında proje tıkır, tıkır işleniyor.

BU RAPORDA; Yüksek sonuçlu biyolojik tehditler ve küresel sistemin güçlendirilmesi isimli Kasım 2021 tarihli bir rapor yayınlandı! Bu rapora göre; yakın gelecekte olacak bir biyolojik saldırı ya da laboratuvar sızıntısı olabilir ve bu süreç malum süreçten çok daha tehlikeli olabilir. Çözümü ise Dünya Sağlık Örgütünün küresel pandemi yasası olacaktır. Tüm ulus devletlerin can sağlığı egemenliğini elinden alan, tüm sağlık bakanlıklarını diskalifiye edip tamamen DSÖ eliyle çalışmasını sağlayan bağlayıcı yasa olacaktır.

Hazırlanan büyük oyuna baktığımızda simülasyon Afrika, Asya ve Amerika’dan uzmanlar katılıyor. Bu virüsün kökeni Afrika olsa da raporda Britanya denen bir ülkede ortaya çıkmaktadır, maymun çiçeği virüsü 18 ay boyunca tüm dünyaya yayılacağı ön görülmektedir. Peki, bu virüs ilk nerde görüldü? İngiltere! Ülkenin diğer adı Britanya değil mi? Neden tatbikata Britanya simülasyonu tatbikatı ismi verilmiş sizce manidar değil mi? 

 

Oyunun büyüklüğü hazırlanmış senaryo ile acımasızlığı gün yüzüne çıkmaktadır. Tahmin edilen 4 milyar vaka ve 500 milyon insan ölümü, kısırlaştırılmış üremesi durdurulmuş insanlar topluluğu, yani kısacası devletler biyolojik silahlara esir edilmiş yeni senaryolar kısacası yeni felaketler.  

Nihai sonuç olarak toplumlar ve hükümetlerin biyolojik silahlara karşı gösterdikleri tepkiler uluslararası bir anlaşmanın ortaya çıkmasını sağlamıştır.1972 yılında, genelde Biyolojik Silahlar Anlaşması olarak adlandırılan “Bakteriyolojik ve Toksin Silahlarının Geliştirilmesi, Üretimi ve Depolanması ve İmhasına dair anlaşma 79 ülke tarafından imzalanarak 1975 yılında yürürlüğe girmiştir. Bugün 170’den fazla ülkenin taraf olduğu bu anlaşma biyolojik ajanların saldırı amaçlı geliştirilmesi, üretilmesi, stoklanması, temin edilmesi ve kullanılmasını yasaklamaktadır. Ancak kirli amaçlar doğrultusunda halen bazı devletler biyolojik silahlara yatırım yapmaktadır. Bu bütün olup bitenlere karşı Türkiye Cumhuriyeti devleti bütün hücrelerini uyanık tutmak zorundadır. Vesselam.

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...