Salı, 31 Ocak 2023 14:05

Millete zincir vurma metni

Sağlıktan eğitime, yargıdan dış politikaya 2 binin üzerinde maddenin yer aldığı Millet İttifakı›nın ‹Ortak Mutabakat Metni› Pazartesi günü açıklandı. Muhalefet liderlerinin, seçim beyannamesi niteliğindeki “Ortak Politikalar Mutabakat Metni”ni törenle imzalayarak seçim bildirgesini kamuoyu ile paylaşmalarını hep birlikte dinledik.

Ortak cumhurbaşkanı bile çıkaramayan, ortak başbakan seçemeyen 6’lı masanın dillere destan ortak mutabakatını incelerken, ihanet üzerine ihanet içerek bir metne tanıklık ediyoruz.

Satır aralarında gizlenmiş birçok maddede terör örgütlerine kapı aralamakla başlayan ve en önemlisi aile hukuk yapımızda faciaya dönen LGBT’yi koruyan birçok derin ve bir o kadar tehlikeli madde ile karşılaşıyoruz. 

Yasamada bile hile yolu ile örgütleri meclise taşıyan, koruyan ve siyasi terör suçlularını aklayacak, birçok konuda siyasi suçlara yarayacak ortak bir manifesto olmuş. Sizin kısaca anlayacağınız, Batı’ya biat, Türkiye düşmanlarına tam teslimiyet metni olmuş.

Asıl konumuz satır aralarında gizlenmiş maddeleri açıp Türkiye’nin içine çekildiği tuzak… Yasama faaliyetlerinin serbest, özgür ve bağımsız şekilde yerine getirilebilmesini sağlamak amacıyla milletvekili dokunulmazlığının Anayasa’nın 14. maddesinden kaynaklanan istisnasını kaldıracağız diyorlar. 

Bu madde ile HDP’ye nasıl kol kanat gerdiklerini görmekteyiz. HDP’nin kapatılmaması için gösterilen çabanın aslında perde arkası HDP’ye verilen bir sözün işaretidir. Kısacası birçok marjinal örgütün Meclis’e sokulmasıyla gelecek adına nasıl bir tehlikenin aralandığının ip uçlarını bizlere göstermektedir. 

Yürütme reformu adı altında çoklu sistem denilen 6 liderin oluru ile alınan kararlar yeniden düzenlenerek cumhurbaşkanının yetkinliği ve karar alma kısıtlamasına gidilmesi devlet sisteminin çökertilmesi anlamına geliyor. 

Koalisyonlardan daha beter bir sistemin yeniden inşası için hızlı karar alma ve devlet yönetiminin felce uğratılması için gerekli çabayı çok rahat göstereceklerini metne atılan ihanet imzasında görüyoruz.

Olağanüstü hal yasası diye adlandırılan madde ile terör ile mücadale değil terörü yenden canlandıracak yapılandırmaya destek olma adına yeniden terör örgütlerine nefes olmak için yeni düzenlemeye gidileceği açıkça söylenmektedir. 

Cumhurbaşkanlığına bağlı olan KHK yetkisinin kaldırılması ile FETÖ’ye can simidi olduklarını anlıyoruz. CHP ve ortaklarının en hassas oldukları ve DEVA’nın da özel gayretle HDP’yle mavi boncuk ile flört ettiği KHK maddesi 6’lı masa için olmazsa olmazlardandır. 

Bu maddeye istinaden PKK, FETÖ, DHKP-C gibi bütün unsurların devlete sızması sağlanacak, reformist diye tabir edilen birçok çalışma adı altında yabancı ülke ajanlarına devlete sızma izini verilecek. Beraberinde fail-i meçhul cinayetler ile birçok kaotik ortama zemin alanı verilecek. Süslü sözcüklerle KHK mağdurları örgütlere selam duracaklar. “FETÖ mağdurlarını işe geri alacağız” deyip “FETÖ ile mücadele edeceğiz” diyen gülünç bir ikilemde milletin aklıyla alay edeceksiniz. Tam bir FETÖ manifestosu olmuş.

Temel hak ve hürriyetler noktasında FETÖ ve PKK yayın örgütlerine yasakları kaldıracaksınız, basın özgürlüğü adı altında vatan haini basın çalışanları ve yabancı ülke ajanlarının Türkiye’de istihbarat bilgi sisteminden faydalanmasını sağlayacaksınız. Af getirecek ve yurt dışına kaçan birçok sabıkalıyı yeniden devlet içinde pozisyon vereceksiniz. Buna da basın özgürlüğü diyeceksiniz. Kısacası Anglosakson kafasına uygun bütünsel bir yapı olarak Batı’ya biat edileceği maddeler halinde sıralanmıştır.

İnternet mevzuatı olarak adlandırılan yasal düzenleme adı altında yeniden aile yapımıza savaş açacaksınız. LGBT faaliyetlerine hız vereceksiniz. Bunun temel savunucusu CHP olurken Saadet Partisi suspus oturmaya devam edecek.

Kısacası devlet eli ile erkek çocuklarımız cinsiyetsiz bir nesil olarak şekillendirilecek. Kızlarımızı, yuvayı kurandan çok ailesiz bir topluma dönüştürecek bir yasa hazırlığı içindesiniz.

6’lı masa seçim barajını % 3’e düşüreceğiz diyor. Nerden çıktı derseniz, ezik iktidarların ve siyasi partilerin söylemi diyebilirim. Nesli tükenen ve sadece yaşamsal alan elde edebilmek adına bulunan bazı siyasiler % 3’ü koruma bandı olarak görmektedir. Oysa bu Türkiye açısından temel referans olarak gösterilecek en son sorundur. Türkiye’nin parçalı, ezik, bir o kadar koalisyonlarla yok olduğu dönemleri istemek tam bir ihanettir. 

Yerel yönetimler adına yasal düzenleme diye yutturulan maddeler incelendiğinde abuk subuk çalışmalar olduğunu görmekteyiz. Örnek vermek gerekirse, HDP’li belediyelere kalkan olmuş bir yasal düzenleme okuduk. 

Daha da önemlisi belediye araçları, hendek ve çukurlarda Mehmetçik’e bir bomba aracı olarak kullanılacak. Kamu çalışanları şehit edildiğinde, 6’lı masa ve destekçilerinin birçoğu, bu saldırıların HDP’li belediyelerin araçları ile yapıldığını çoktan unutmuş olacak…

Tartışılacak birçok konu var ancak devamını bugün 20.30’da Akit TV Derin Kutu programında işleyeceğiz.

Vesselam…

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...