Perşembe, 13 Mart 2008 03:58

Bulaşık Kaplar Yasası

Bulaşık Kaplar Yasası 

Perihan Mağden

11/03/2008

AKP,MHP'leştikçe MHP'leşti: Ve hatta MHP'leşmekte sınır tanımaz, bi nevi AKMHP oldu.
E tabii doğada her Yang'ın bir Ying'i, her Karagöz'ün bir Hacivat'ı, her Tom'un bir Jerry'si, her yediğin Hurmalar'ın bir Tırmalar'ı var.
N'OLDU? MHP bu sefer AKP'leşmeye başladı. Emin ve 'doğru' adımlarla.
Köşe İnsanları 'Bahçeli'nin Basireti', 'Basireti Bahçeli'nin' yazdıkça höpürürdüm.
Benim nerdeyse kuşağımdan (belimdeki) gelen 1 şey MHP önyargısı/alerjisi.
Oysa şimdi MHP'nin, tam da AKP'nin durması gereken yerdeki 'duruşuna' bakıyorum (yıllardır AK Parti'nin duruşsuzluğundan yorgun düşmüş ruhumuzla) "E, pes yani!" diyorum Bahçeli'nin siperini gözetip.
Dikkat! 'basireti' demiyorum, 'başarısı' demiyorum, 'sağduyusu' demiyorum. DİKKAT diyorum. DİKKAT!
Esasında MHP tabana, yani Oy Depoları'na dair felaket doğru bir okuma yapmaktadır. Arka arkaya (türban, cumhurbaşkanlığı seçimi) yapmıştır.
Bu 'okumada' AK Parti'nin arsızca/ölçüsüzce/kaygısızca MHP'leşmesinin DE katkısı vardır elbette. 'E, habire MHP habire MHP numeroları, ben DE senin tabanından çalmaz mıyım ulan!' olmuş ise MHP, son derece anlayışla karşılarım.
Tabii haz'a beyefendi, haz'a Asena MHP'liler böyle ulanlı mulanlı olmasa da, 'Bugün sen bana/Yarın ben sana!' diye filan düşünmüşlerdir.
'Mütemadiyen komşunun bahçesindeki milliyetçi fikir erikleri çalarak kaytaramazsın AKP!' olmuşlardır yani. (Ben de MHP'nin 'esrarengiz' fikirlerine tercüman olacam diye şekilden üçgene girdim.)
Hem bu AKP ErikBeleşHastalığı itmiştir, hem de MHP'de süper okumalar yapan bir kadro var: Diyelim (eski) Radikal Yazarı Gündüz Aktan!
Öcalan, bir keresinde en sıkı takip ettiği köşe yazarları arasında Sn. Aktan'ı göstermişti.
Türkiye'de Derin Hissiyatlanmalar'ı anlamak/kavramak isteyen HİÇBİR AÇIKGÖZ Gündüz beyin yazılarına kayıtsız kalamaz. Kalamazdı. (Ben de kalmamışımdır nitekim.)
Ayrıca 'sol' 'entelektüel' Radikal'in bir MHP milletvekili çıkarmış olması benim için daima bir iftihar vesilesidir. Şimdi, bakıyorum kalan yazarlarımıza "Bunları olsa olsa BBP paklar" diyorum mesela. Bekliyorum.
Konuya dönersek: AK Parti oylarını (belki okumamakta ayak diretiyor ama) şu hissiyatla DA aldı- Türk halkı evet askerdir, asker doğar ve şehit ölür (fakir fukaraysa) şudur budur ama Demokrat Parti'den başlayarak güçlü bir (içgüdüsel de) kararlılığın içindedir:
Türk Halkı ve Halkları, kendisini Askeriye'nin ya da Askeriye Bağımlısı Bürokratik Elit'in değil, bizzat oy vererek TERCİH ETTİĞİ SİYASİLERİN yönetmesini istemektedir.
"Askeriye'ye ne kadar uzak duruş/O kadar has hisli oy" denilebilecek bir denklemi okumamak için ya (aşırı) yakın gözlüğü, ya da (affedersiniz) at gözlüğü gerekmektedir.
Askeriyeyi sevmek başka, Askeriye tarafından (özellikle hayatının 15, 18, 24 vs. ayı kadar süre boyunca bu süper deneyimi tattıktan sonra) idare edilmeyi istemek başka.
MHP ilk İşaret Fişeği'ni hani 'Emekli subaylar çeşitli herzeler yerken, MHP'liyiz ayağına yatmasınlar, onlarla uzak yakın alâkamız yoktur' vari (tabii yine benim 'densiz' üslubumdan uzak, bir diplomatsoğukluğunda kaleme alınmış) bildirisiyle/ihtarıyla patlatmıştı.
Arkası da Allah ve Asena için geldi.
Bugün MHP'nin Askeriyemiz'in K. Irak Harekâtı'nı en haşin üslup girişimleriyle sorgulayan parti olması, buna karşı AKP'nin Tarkanımız'ın 'İşte kuzu kuzu kapandım dizlerine' çizgisinde bulunması, fevkâlâde ilginçtir.
Pek tabii ki MHP "Neden girdin onca tantanayla el âlemin topraklarına da, sonra Gates Şimşeği hızıyla çıktın?" diye sorgulamıyor. Kara Harekâtımızı.
İkinci kısmını sorgulamanın, yapıyor esasında.
Ama esas olarak "Niye orda çatır çatır daha çok PKK'lı/daha çok vatan evladı öldürmedin? Niye daha şahin değilsin? Niye çabuk döndün? Nedir bu sürat? Açıklaman mı var?" yapıyor.
Pro-savaş bir duruş, duruşu. Hiçbir zaman tasvip etmeyeceğimiz.
Ve fakat kardeşim Askeriyemiz istediği kadar internet sitesini inletsin, Hainler! Edebiyatı'nın kapsama alanını genişletsin, dokunulmazlığında (Demokrasi Yararı'na) bir delik açıyor mu?
Açıyor! Onların hesap sorulamazlığını sorguluyor mu? Sorguluyor! Kadir-i Mutlak statülerinde milletin seçilmişleri olarak bir sarsıntıya neden oluyor mu? Fark edersiniz (ya da AKP gibi) fark etmezsiniz. Hem de nasıl oluyor!
Bu, MHP'den DAHİ gelse mühimdir!
Mühim bir duruştur. Demokrasiye Dair (bence kat'i surette 'iyi') bir haberdir.
Ayrıca 301'i kaldırma konusundaki Yapışkan Müteredditlikleri vs. tarzı AK Parti'nin en sevimsiz MHP'liliğe 'oynama' numerolarına bir 'Porta-kal, nerdeysen orda kal' bariyeridir.
AK Parti'ye Bu Halklar oy verirken, Askeriye'ye karşı/karşın/rağmen kendini temsil etsin diye verdi. Askeriye'nin dümen suyuna girip 'nerde trak/orda bırak'ın kitabını yeniden yazsın diye değil.
Şimdi AKP, MHP'leşme serüvenine (en nihayet) gereken noktayı koyup kendine gelebilecek mi? Yoksa MHP'nin gözlerimizin önünde kitlesini büyütmesini izlemeye devam mı, edeceğiz? Önümüzdeki dönemde izleyeceğimiz Korkunç Film'in sinopsisi- budur.
Yazarı: Hıdır

Son Düzenlenme Perşembe, 13 Mart 2008 03:59
Perihan Mağden

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...