Pazar, 05 Ağustos 2012 12:36

Kaliteyi düşüren türbanlılar

Emekli askerler tarafından kurulan yazlık sitenin yönetim kurulundan çıkan metni gazetemizin dünkü sayısında okudunuz. Hadise özetle şöyle; Bodrum Tankay Yapı Kooperatifi Sitesi'ndeki panoda bir yazı var. Yazıda, ev sahiplerinin evlerini başörtülülere kiraya vermemesi isteniyor. Niye? Çünkü sitenin kalitesi düşüyormuş. Detaya girmeyeceğim. Çok bilmediğim ilk kez gördüğüm şeyler değil bunlar. 

Bu haberi, gazetemizde dün, benzer iki haberle birlikte "Laikçi Zorbalık" başlığı altında gördük. Haberlerin içeriğine bakıldığında başlıkta bir problem yok. Zira baskının çıkış noktası, aynen yazıldığı gibi, katı laikçi, iflah olmaz Kemalist kafaların, hastalıklı bakış açısı.. Ancak bu hastalıklı bakış açısına tek sahip kesim onlar değil.

BİZİM BAKKALA NE DİYECEĞİZ?

Biraz sarsacak sizi ama bazı gözlemlerimi paylaşmak istiyorum bugün. 1992'den bu yana (aşağı-yukarı 20 yıldır) çalışma hayatındayım. Ve 1980'den bu yana da yani aşağı-yukarı 30 yıldır da öğrenciyim. (Evet hâlâ daha öğrenciyim) Ve başta başörtüsü olmak üzere (sakal, namaz vakti, iftar molası vs..) inançlarını yaşayarak okumak veya çalışmak isteyenlerin yaşadığı zulme dair o kadar çok örnekle bizzat karşılaştım ki.. Kabul.. Bunlardan önemli bir bölümü yukarıdaki örnekte de olduğu gibi laikçi kafaların baskın olduğu çevrelerde yaşandı. Bizzat ben yaşadım mesela. Kanal 7'de çalışıyorum diye bir spor kulübü, oğlumu tenis kortuna sokmadı. "Selamünaleyküm" dedim ayrıldım ben de oradan.. (Bereket o dönem Akit'te yazmıyordum) Neyse bu ve benzeri vakalar beni ne şaşırtıyor ne de zannedildiği kadar üzüyor. Carrefour'da başörtülü kardeşime çalışma izni verilmemesi, Aras Kargo'da şirket politikası olarak başörtülülerin işe alınmaması falan çok normal. Ve inanın bana bunda sinirlenecek bir şey yok. Bir Alman şarküterisinde domuz salamı satılması ne kadar normalse bu durum da o kadar normal. Müslüman mahallesindeki bakkal satıyorsa domuz salamını o zaman mesele var demektir..

MUHAFAZAKÂR İŞLETMELERİN SAMİMİYETİ

Eğri oturalım doğru konuşalım. Bu kılık kıyafet üzerinden devam eden zulmün kırıldığı işletmeler var mı? Belli ölçüde var. Her hangi nedenle alıyor olursa olsun, başörtülü kardeşlerimizi işe alan da, namaz vakti izin veren de, iftara - sahura imkan sağlayan da var. Ancak öyle iş yerleri ile karşılaştım ki, özellikle belli bir alanda uzmanlaşmış olmasına rağmen başını açmadığı için iş bulamamış insanları istihdam ediyor ve o insanlara zulmediyor. Açıktan; "ben seni burada işten atsam, başını açmadan nerede iş bulacağını sanıyorsun?" diyerek tehdit ediyor, herkese 2.000 TL verirken ona 1.000 TL maaş ödüyor. Şaka gibi değil mi? Vahşi kapitalist piyasanın ekmek vermediği bir başörtülüyü istihdam edecek kadar "insan" bir patron, nasıl olur da meseleye bu gözlükle bakabilir?.. 

BAŞÖRTÜLÜ DİYALOGLAR

Askerlerin kurduğu sitedeki başörtülülerin sitenin kalitesini düşürdüğüne olan genel inanç toplumun her kesiminde var aslında. Çok rahat gözlemleyebilirsiniz. Gözünüzde canlansın diye ismen örnek vereceğim. Hülya Avşar ve Emine Şenlikoğlu aynı anda aynı minibüse bindi diyelim. Aynı şoföre aynı bütün parayı uzattı. Şoför her ikisine de aynı cevabı mı verir? İkisine de "elbette bozarız hanımefendi, lafı mı olur?" mu dedi sizce? Cevap veriyorum. Hayır.. Bir kere birine hanımefendi diyorsa, diğeri kesinlikle "abla"dır.. 

BAŞÖRTÜLÜLER NEREDE?

Gelin daha açık konuşalım sizinle.. Tek tek bakın muhafazakâr şirketlere, gördüklerinize inanamayacaksınız. Mesela, her hangi birinin CEO'su, neden yanında asistan olarak bir başörtülü hanım tercih etmez?.. Atölyesinin tamamını neredeyse başörtülü hanımlardan seçen bir tekstil devi, kurumsal iletişim direktörlüğünü neden başörtülü birine vermez?. Şimdi önümüzdeki hafta Başbakan'ın da iştirak edeceği Ak Parti İstanbul teşkilatının iftar programı var. Orada göreceksiniz oruç tutmadığı halde yemek yemeğe hurmayla başlayan, çorbadan sonra akşam namazına kaçan tayfayı. Bunlar ilk zamanlarda, normalde açık olan eşlerinin başlarını örtüp çıkarırlardı ortalığa. Şimdi artık onu bari yapmıyorlar. Oruç tutuyor, namaz kılıyor numarası yapıyorlar. Mimar Sinan Camii açılışında yan gözle yanındakinin hareketlerine bakıp taklit edenleri görmediniz mi?.. Ben laikçilere kızmam. Onlar inandıkları davanın peşinden koşuyorlar. Benim asıl kızdığım biziz..

*

ARAKAN MİTİNGİ

Bugün Kadıköy'deyiz. Saadet Partisi, Arakan Müslümanlarının yaşadığı zulme dikkat çekmek amacıyla büyük bir miting tertipledi. Mitinge çok sayıda STK da iştirak ediyor. Saat 15:00'de başlayacak mitingde buluşmak üzere. Kalın sağlıcakla.

Son Düzenlenme Pazar, 05 Ağustos 2012 12:52
Ersoy Dede

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...