Pazartesi, 27 Ağustos 2012 23:41

Medeniyetin üçlü tabanı...

 

Asder, Bursa ve iftar... Ramazan'ın ortalarıydı Asder Bursa'nın iftar davetine katıldık...


Oruçlu olmadan oruçluların arasında iftar sofrasına oturup kendine oruçluymuş süsü vermenin ne menem bir hal olduğunu da bu vesileyle öğrenerek tadmış olduk...

Davetlilerin arasında siyaset ehli var idi amma, siyaset yapan olmadı. Asder'in Bursa'yı kucaklayıcısı Emekli Albay Arif Çelenk'in ordudan atılan askerlerle ilgili hayada dönüş-döndürüş çalışmalarının kısa özgeçmişini anlattı. Siyasetin içinde yer almış ya da kendisine yer verilmiş olsa da politikanın pis batağından uzak kalmaya dikkat etti.

Eğer, karısının başındaki örtü sebebiyle kocasının ya da kızı ise babasının ordudan atılmasını sorgulamak siyaset ise, Arif Bey politikanın içerisine boylu boyunca uzandı...

Merinos Parkı'ndaki kamuya ait salonlarından sanırım hacmen en görkemlisi olmalıydı toplantı mekanı... Kırdan köyden gelenlerin yanında hükümet erkanından bakanlar, eli tesbihli sakallı hocalarla masa arkadaşlığı yapan Cumhuriyet öğretmenleri, namusu mücessemliklerinden ötürü şahitsiz ispatsız ordudan kovulmuş yaşayan askerlerle onların hayattan ayrılmışlarına vekaleten davet edilmiş dul zevceleri, millet olarak oradaydı...

¥

Dert bir değil ki, şıpın işi hallediveresin... Yüksek Askeri Şûra üyelerinin üçten beşten çok fazla üyelerinin ortak kararlarıyla görevlerine son verilenlerin yanında, ikili üçlü kararnamelerle aynı gerekçelerle askeriyeden tard edilen asker kişilerin de ortak siyasi kaderini oluşturmaktaydı ruhunu yitirmiş laik Cumhuriyet zulmü...

YAŞ mağdurlarının ızdıraplarına bir ölçü dahilinde merhem olabilmişse de Asder Bursa, hukuk düzenimizdeki türlü çeşitli hukuksuzlukların önlerini kesmesinden ötürü iki elleri böğürlerinde bekleme sürecine girmişti.

Arif Çelenk; açık, net ve gür sesiyle hükümetin, özellikle de Türkiye mebusu kimliğiyle toplantıda hazır bulunan Faruk Çelik'in dikkat nazarlarına göndermede bulundu...
Bu zulme son verin...

Söz verildi...

¥

Bursa ve İstanbul'daki bazı kamu işyerlerinde, özellikle de Vakıflar Genel Müdürlüğü işletmelerinde çalışan arkadaşlarım da beni vekil tayin etmişler.

Bu sözün şumulüne kendilerinin de alınmasını istiyorlar... Konu bir yanıyla Vakıflardan sorumlu en büyük yetkili olan Bülen Arınç'ı ilgilendiriyor. Diğer yandan da, işçilerin, çalışanların ana ve babası, dahası dert ortağı pozisyonundaki icra yetkisine sahip Çalışma Bakanı Faruk Çelik'i...
Hükümetin başı Tayyip Erdoğan, bu ikiliyi birbirlerine halef selef kılmıştı.

Arkadaşlarımın istedikleri şu kadarcık:

Bu ikilinin el ele vererek Başbakan da arkalarında destek, kamu çalışanların fazla mesai haklarına konulan 270 saatlik kısıtlamanın kaldırılması...

Asder Bursa, mazlumların dert babası ise, bu arkadaşlar üvey evlat mı?..

Atilla ÖZDÜR

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Son Ekledikleri: Atilla ÖZDÜR

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...