Filistin’de bağımsız bir Yahudi devleti kurmak hedefiyle dünya siyasetine giren Siyonizm, Osmanlı Devleti’nden bu yana daima Türkiye kamuoyu gündeminde olmuştur. Yahudilerin Osmanlı Devleti’ne dâhil olmaları ise iki şekilde cereyan etmiştir. Yahudi cemaati, ya devletin sınırlarının genişlemesiyle devlete dâhil olmuşlar ya da dünyanın çeşitli yerlerinde yaşayan Yahudiler, yaşadıkları zulümden kaçarak Osmanlı Devleti’nin himayesi altına girmişlerdir. Ancak bu göçler fazla yoğun olmamıştır. Esas göç, 1492’de İspanya’dan ve 1496’da da Portekiz’den Yahudileri sürme kararı alındıktan sonra başlamıştır. Millet-Ümmet esasına dayanan Osmanlı Devleti, yıkılıncaya kadar hep insanlığın kurtuluş adası oldu.
İsrail eski Başbakanı Ehud Olmert, “Türkiye’deki Yahudi lobisi İsrail’deki lobiden daha güçlüdür…” demişti. Türkiye’de Siyonist Yahudi İsrail’i neden bu kadar destekleyen çok insan var? Sorusunun cevabı burada yatıyor… Olmert bunu yıllar önce söylemişti… ABD’nin İsrail’e aktardığı milyarlarca dolar yerleşimcilere dağıtıldığı gibi dünyadaki yandaşlarına da dağıtılıyor lobi faaliyetleri için… Türkiye’de hem Siyonist Yahudi Lobisi vardır, hem de siyaset ve medyada Siyonist Yahudi Lobisi beslemeleri vardır. ”Yahudi lobisi” başlığı iki ayrı kavramı bir kapta harmanlıyor: Bir yanda çeşitli yorumlar üretebilmiş binlerce yıllık bir din olarak Yahudilik, öte yanda sadece bir asır öncesine dayanan siyasî, milliyetçi ve sömürgeci bir ideoloji olan Siyonizm.
“Lobi”, kelime anlamı itibarıyla “siyasi menfaat temin etmek için teşkil edilen baskı grubu” olarak tanımlanmaktadır. Hâliyle lobicilik faaliyetleri de söz konusu menfaatlerin temini için girişilen her türlü eylemliliği ifade etmek için kullanılmaktadır. “İsrail lobisi” terimi şemsiye görevi görmekte ve ülkelerin dış politikasını İsrail yararına yönlendirmek için aktif olarak çalışan şahıs ve teşkilatlardan oluşan gevşek bir koalisyonu” ifade etmektedir. Bu lobi ABD’nin halkı Müslüman ülkeler üzerindeki ahlaki ve stratejik dayanağı olmayan politikalarının başlıca sebebi olarak görülmektedir. İsrail lobisi, tek bir merkezi olmayan, geniş bir yelpazeye sahip bir organizasyon olarak düşünülebilir. Söz konusu geniş yelpaze içerisinde aynı politik görüşte olmayan farklı teşkilatlar da mevcuttur. Bu gruplar faaliyetlerini son dönemlerde gözle görülür biçimde artık aleni olarak yapmaya başladılar.
Siyonist Yahudi Lobisinin en önemli amacı; genelde dünyada, özelde ise İslâm coğrafyasında İsrail’in işlemiş olduğu cinayetleri, katliamları kamufle edecek, gizleyecek suni gündemler oluşturmak, siyasi iktidarların Siyonist Yahudi İsrail’in lehine kararlar almasını sağlamak, Ulemadan ve umeradan Siyonist Yahudi İsrail’e düşman olan şahsiyetleri kötülemek, onlar hakkında komplo tuzaklar kurmak ve karalama kampanyaları başlatmaktır. Siyonist Yahudi Lobisi bu hususta kendisine yardımcı olanlara kesenin ağzını sonuna kadar açar.
Siyonistler ile Evanjelistler, Müslümanların kendi topraklarında var olmalarını, iktidar ve muktedir olmalarını asla istemezler. İslâm’ı ve Müslümanları gündemden düşürmek için birlikte çalışırlar. Çünkü Siyonizm ile Evanjelizm ikiz kardeşlerdir. Biri olmadan ötekisi olmaz. Bunların faaliyetleri birlikte yürür. Siyonistler de, Evanjelistler de mütrefindirler. Rabbimiz uyarıyor:
“Biz bir memleketi helâk etmek istediğimizde, onun refah içinde yaşayan şımarık elebaşlarına (itaati) emrederiz de onlar orada kötülük işlerler. Böylece o memleket hakkındaki hükmümüz gerçekleşir de oranın altını üstüne getiririz.” (İsra Sûresi/16)
Siyonist Yahudi Lobisi; halkı Müslüman ülkeler Siyonist Yahudi İsrail ile uğraşmasınlar, katliamlarına dur demesinler diye faili meçhul siyasi cinayetler bile gerçekleştirir. Halkı Müslüman ülkelerdeki dönemsel siyasi ve iktisadi kaos ortamlarının oluşması, Siyonist Yahudi Lobisinin mahareti ve marifetidir.
Uluslararası Politika Merkezinde görev yapan Ben Freedman da bir makalesinde durumu, “Bu iyi veya kötü fakat kimse Washington’daki İsrail lobisinin gücünü inkâr edemez. Şüphe yok ki İsrail lobisi ABD siyaseti üzerinde en etkili güçlerden birisidir” ifadeleriyle değerlendirdi. Bir ülke Amerika ile ilişkilerini düzeltmek için İsrail ile ilişkisini düzeltmek zorunda kalmışsa, Amerika da, o ülke de Siyonist Yahudi Lobisine yenik düşmüştür.
Almanya gibi on yıllardır insan hakları konusunda söylem üstünlüğüne sahip, başka ülkelere insan hakları dersi vermeye çalışan bir ülkenin Başbakanının İsrail’in sivilleri hedef alan katliamlarına “dur” diyememesi, ateşkes bile isteyememesi ve “İsrail’in kendini savunma hakkı vardır” repliği ile kendisine verilen rolü oynamaya devam etmesi, Siyonist Yahudi Lobisine olan esaretindendir.
Siyonist Yahudi Lobisinin öncelikli hedefi siyasal iktidarların karar mekanizmaları üzerinde etkili olmaktır. Bir de dolaylı şekilde İsrail’i sevdirerek insanları, Müslümanları Siyonist Yahudi İsrail’den emin kılmaktır. Firaset-i mü’mini kuşanmış olan her Müslüman bilir ve inanır ki; zehirli yılanlara güvenilir ama Siyonist Yahudi İsrail’e güvenilmez. Çünkü Siyonist Yahudi İsrail, zehirli yılanlardan daha tehlikelidir.
