28 ŞUBAT PLATFORMU BASIN AÇIKLAMASI
20.YIL
28 ŞUBAT DARBESİNİ
UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!
Bugün, milyonlarca kişinin mağdur olduğu, 28 Şubat darbesinin 20.yılını anıyoruz! Dünyada ve Türkiye’de gerçekleştirilen bütün darbeleri, lanetle anıyoruz. 28 Şubat darbesi, 1989 yılında komünizmin çökmesinden sonra ABD’nin, komünizm tehdidinin yerine İslam’ı ikame eden yeni politikasının ürünü olup, dış kaynaklı ve küresel güçlerin eseridir. Bu millet, “bin yıl süreceği” iddia edilen 28 Şubat darbesini, bu darbenin destekçilerini, siyasi aktörlerini sandığa gömmüştür.
28 Şubat darbesi, toplumun belli bir kesimini değil, tamamını hedef almıştır. Bu darbeyi gerçekleştirenler, hukuka aykırı uygulamalarının yargıdan dönmemesi için, yargı mensuplarına brifing vererek kontrol altına almış, yargıçlar da, ayırımcılık ve nefret suçu içeren söylemleri dakikalarca ayakta alkışlamışlardır. Bundan sonraki süreçte darbecilere destek vermişler, vatandaşların hak ve özgürlüklerinin yegane güvencesi olan yargı işlemez hale gelmiştir. Anayasada belirlenen usullerle kurulan meşru Refah-Yol hükümeti, baskı, tehdit ve çeşitli entrikalarla düşürülmüş, yargı başta olmak üzere, devletin bütün erkleri darbeyi gerçekleştirenlerin kontrolüne geçmiştir.
28 Şubat darbecileri, zorunlu eğitimi 8 yıla çıkarma bahanesiyle Kur'an kurslarını ve imam hatip liselerinin orta kısmını kapatmıştır. Meslek liselerine katsayı uygulamak suretiyle üniversite sınavlarında ayrımcılık yapmış, başarılı öğrencilerin üniversitelere girmelerini engellemiştir. Üniversitelerde başörtüsü yasağını uygulamaya koymuş, direnenler için “ikna odaları” kurarak fiziki ve psikolojik baskı uygulamıştır. Akabinde disiplin soruşturmalarıyla, binlerce öğrencinin üniversite ile ilişiğini kesmiştir.
Başörtüsü yasağı kamu kurumlarına sıçramış, binlerce kamu görevlisi hakkında disiplin soruşturmaları başlatılmış, çoğu görevlerinden uzaklaştırılmıştır. Bazı ticari kuruluşlar "yeşil sermaye" olarak fişlenerek boykot uygulanmış, birçoğu iflasa sürüklenmiştir. 28 Şubat darbesinin en önemli aktörlerinden olan "Batı Çalışma Gurubu" yasadışı fişlemelerle, kamu kurumlarında, yerel yönetimlerde, üniversitelerde, askeriyede, on binlerce kamu görevlisi hakkında, dini inançları nedeniyle soruşturma başlatılmasına ve pek çoğunun mesleklerinden ihracını sağlamıştır. Sivil Toplum Kuruluşları, yöneticileri, üyeleri, destek verenleri “irticai terör örgütü” mensubu olmakla suçlanmış, birçoğu tutuklanmış, yargılanmış, mahkum edilmiştir. Çok sayıda STK hakkında kapatma davası açılmış, hukuka aykırı olarak kapatılmıştır. Toplantı ve gösteri hakkına istinaden “yasaklara direnen” binlerce vatandaşımız aleyhinde kamu davaları açılmış, haksız olarak mahkum edilmiştir.
28 Şubat darbesini, tarihin belli bir dönemine ilişkin “arızi bir durum” olarak görmemek gerekir. Türkiye’de darbeleri, bizatihi mevcut sistem üretmektedir. Küresel güçlerin bu topraklarda operasyon yapmalarını önleyebilmek için, 28 Şubat darbesini, bu darbeyi planlayanları, amaçlarını, aktörlerini, taşeronlarını, destekçilerini çok iyi bilmemiz gerekir. 15 Temmuz darbe teşebbüsü, bu milletin darbelerden gereken dersleri aldığını, bundan sonra bu topraklarda hiçbir darbeye izin vermeyeceğini ortaya koymuştur. Kesin inancımız odur ki, 28 Şubat darbesi, bu topraklarda gerçekleştirilen “son darbedir” ve ilelebet öyle kalacaktır.
Bizler, sivil toplum kuruluşları olarak, bu tehlikenin farkındayız! Milletimizi de, bu büyük tehlikeyle karşı “uyanık olmaya” davet ediyoruz. 28 Şubat darbesi başta olmak üzere, bugüne kadar bu millete yapılan bütün darbeleri, darbe teşebbüslerini, UNUTMADIK, UNUTMAYACAĞIZ, UNUTTURMAYACAĞIZ!
Av. Cüneyt Toraman
28 Şubat Platformu Başkanı adına
Deniz Dilmen
Basın Sözcüsü
