Çarşamba, 11 Ekim 2017 11:28

NATO Türkiye’de eyleme hazırlanıyor!

NATO Türkiye’de eyleme hazırlanıyor!
 
 

İSMAİL ZELVİ

1950’den beri Türkiye’yi Siyonist Haçlı menfaatleri doğrultusunda dizayn etmeye çalışan NATO’nun İdlip harekatına kamuoyu desteğini azaltmak amacıyla provakatif eylemler yapabileceği açıklandı.

Türkiye’nin Afrin ve İdlib harekatlarının gündeme gelmesiyle ABD’nin Bulgaristan’daki birliklerini Türkiye sınırına kaydırarak mesaj verdiğini belirten ASSAM Strateji ve Güvenlik uzmanı Emekli Albay Nejat Özden, 1950’den beri Siyonist haçlı ittifakının Türkiye’yi kendi planları doğrultusunda dizayn ettiğini söyledi. Müttefiklik kavramının NATO, AB ve ABD tarafından ahlaki ilkeler çiğnenerek sulandırılıdığını belirten Özden, bölgemizde  çok sıcak gelişmelerin yaşandığı şu günlerde NATO içindeki derin yapılar, gezi, 17-25 Aralık, MİT TIR’ları 15 Temmuz darbe girişimi benzeri provokatif eylemler yapabileceği veya taşeron terör örgütlerine yaptırabileceğini belirtti.

NATO’nun Türkiye’yi dizayn etmek için sürekli vesayet unsurlarını kullandığını hatırlatan Özden, “1980 darbesindeki silahlı kuvvetlerdeki bir takım vesayet unsurları, Türkiye’deki durumu terör olarak tarif ederek vazife olarak darbe yaptılar. 1997 durum irtica, vazife post modern darbe oldu. 15 Temmuz’da durum yolsuzluk vazife ise NATO marifetiyle işgal olarak belirlendi. Şu anda ise durumu demokrasiden uzaklaşma olarak tarif ederek provakatif eylemlere hazırlanıyorlar” dedi.

Türkiye’ye rağmen coğrafyada değişiklik yapamayacaklarını anlayan haçlı Siyonist güçlerin Türkiye’nin ayaklarına pranga vurma eylemi içine girdiklerini hatırlatan Özden, “ABD ve NATO’nun öncülüğünde yapılan eylemlerin hiçbirinin ahlaki dayanağı yoktur. Afganistan’da durumu el-kaide olarak tarif ettiler vazife olarak işgali belirlediler. Irak’ta durumu kimyasal silah, vazifeyi ise milyonlarca insanın öldürüldüğü işgal olarak gerçekleştirdiler. Suriye’de durumu ABD tarafından oluşturulan DEAŞ ile mücadele olarak ortaya koyarak vazife olarak Türkiye’yi terör sarmalı ile kuşatmak olarak çıkardılar.” Şeklinde konuştu.

Türkiye’nin bu sinsi planlar karşısında çok önceden harekete geçmesi gerektiğini savunan Özden, “Biz bu kuşatma harekatını Irak’ın igalinde görüp engel olmalıydık. 36. Paralelde Kuzeyde hami değil özerk bir yapı çalışması yaptılar. O dönemlerde Siyasi ve Askeri açıdan istikrarlı ülke olup Dicle Kılıcı harekatını yapabilseydik  şu anda Fırat kalkanına da İdlip harakıtına da gerek kalmazdı.

1990’lı yıllarda özellikle 1. Körfez harbinden siyasi ve istikrarlı olamadığı için müdahil olamadık. ı. Rahmetli Özal’ın Kuzey Irak harekatı Türkiyenin lehine olacaktı. Askeri vesayet bunun yapılmasına engel oldu.  Türkiye daha sonraki yıllarda siyasi istikrarsızlıkla masadan uzak tutuldu. Suriye’de savaşın başlamasından 2014 yılından sonra DEAŞ bahane edilmek suretiyle ABD işbirlikçileri güneyimizdeki sınırlarımızda PKK/YPG unsurlarını yerleştiriliyorlar. Burada oluşturulan terör koridorunun Kuzey Irak ile eklemlenerek haçlı Siyonist plan yürürlüğe girecekti. Fırat kalkanıyla bu plana darbe vurduğumuz için Türkiye cezalandırılıyor.” Dedi.

Haçlı Siyonist planın bozulması için Türkiye’nin Halep’e kadar kontrolü sağlaması gerektiğine vurgu yapan Özden, “Türkiye, Halep böilgesine kadar inemediği takdirde,  İdlip bölgesinde istikrar sağlanmadığı takdirde koridorun önüne geçilemez. O yüzden Astana süreci ile birlikte İdlipte gruplar arasında çatışmaları durdurarak oraya huzur getirmek zorundayız. Birbirleriyle çatışmaya müsait olan bir takım rejim karşıtı örgütler. Bazıları Ocak ayında özellikle Tahrir el Şam cephesi diğer örgütler arasında çatışmalar yaşanıyor. İdlip’te istikrar sağlanamadı. Mağlup unsurlar bile birbiriyle çatışıyor. Suriyede rejime karşı yürütülmekte olan hareketin başarısızlığa uğramasında en büyük etken, Rejim karşıtları kendi içinde istikrar sağlanamadı. Örgütler aranasında çatışma durdurularak  huzur ve sukünün sağlanması için. Özgür Suriye Ordusu bölgeye gönderildi.

Özden, Harekatın YPG/PKK terör koridorunun Akdenize ulaşmasını engellemek, muhalifler arasında çatışmaları durdurmak ve Afrin harekatına hazırlık yapmak amaçlırının bulunduğunu hatırlattı.

Vize krizinin hedefi terör koridoru

Türkiye ile ABD arasında 15 Temmuz sürecinde FETÖ elebaşısının teslimi, PKK terörüne karşı alanın ciddi önlemler, IKBY referandumuna karşı çıkarak İran ve Irak ile bir çizgide buluşulması ABD’yi çılgına çevirmiştir. Bu yüzden İstanbul konsolosluğu viz e işlemlerini durdurdu.  ABD planlarına Türkiye’yi engel olarak görd6üğü için hem batıdan hem de güneyden Türkiye’yi kuşatacak. Gayri nizamı harp unsurlarını kullanarak Türkiye’yi zor durumda bırakacak. NATO’nun Türkiye’de yaptıkları tüm operasyonlar Gayri nizamı harp taktiği ile yapılıyor. Hedef  Türkiye’yi zayıf düşürmek, içerden yıkmak. Türkiye’yi dizayn etmektir.

*Türkiye'ye karşı tüm provokatif operasyonlara ev sahiplği yapan bu tesislerin bir kısmı süreç içinde işlevini yitirdi ve kapatıldı.

HER TÜRLÜ SALDIRI GELEBİLİR

Yapılacak eylemlerinde NATO tesislerinin de kullanılabileceğini savunan Özden, “Emperyal güçlerin ahlakı yok, yaptıkları hiçbir şeyde ahlak olmadı.  Irak’a özgürlük, Afganistana özgürlük getireceklerdi. Bölgleri NATO unsurları ile terörize ettiler. 100 yıl önce Siyonist haçlının Suriye’yi beşe,  Irak’ı 3’e bölme planına bölgede hakim olan sunni akım mani olmuştu. ABD Irak ve Suriye’de operasyonları kendisine engel olan Sunni akımı zayıtlatmak için yapıyor. DEAŞ sunni akımı zayıflatmak için aygıt olarak kullanıldı. Türkiyebu şartlarda  NATO ve AB şemsiyesi altında varlığını devam edemez. Asimetrik işbirliği ile bu süreç bozulabilir. İran ve Rusya ile kendisine karşı yürütülen terör koridorunu engellemeye çalışıyor. Türkiye doğru yaptıkça karşı taraf agrasifleşiyor. Sonuçta Kaderin dediği gibi, ABD güçlü olabilir. Kaderin hükmü geçerlidir. . Biz  vazifemizi yapmakla mükellefiz. Biz mazlum coğrafyanın sesi oldukça yüce allahın yardımı bizimle olacaktır.” Dedi.

15 Temmuz’un sorumlusu 40 NATO subayının Almanya’ya sığındığını, o gün 250’nin üzerinde CİA ajanının ülkemizde bulunduğunu hatırlatan Özden, “O dönem içimize sızmışlardı. Adanadaki üst komutanı fetöcü, malatyadaki ana jet üs komutanlığı onların elinde, 2015’te doğu ve güneydoğuda  15 birliği fetöye teslim etmişlerdi.

ASDER Genel Merkezi

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...