Adaleti Savunanlar Derneği’nin (ASDER) 4. Olağan Genel Kurulu yoğun bir katılımla gerçekleşti. Dün Fatih’teki Fırat Kültür Merkezi`nde gerçekleşen kongreye, gazetemizin Genel Yayın Koordinatörü Mustafa Karahasanoğlu’nun yanı sıra ASDER Genel Başkanı emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi ve çok sayıda dernek üyesi katıldı.

Çoğunluğunu Yüksek Askeri Şûra (YAŞ) kararlarıyla antidemokratik bir şekilde ordudan atılan askerlerin oluşturduğu ASDER Genel Kurulu’nda, emekli Tuğgeneral Adnan Tanrıverdi, emekli Tabip Albay Ahmet Alper, Prof. Dr. Nevzat Tarhan, Kurmay Albay Kemal Şahin konuştu.
ASDER Genel Başkanı Adnan Tanrıverdi’nin tek aday olarak girdiği kongrede, Genel Başkan Yardımcılığına Abdurrahman Tural ve Gürcan Onat, Genel Sekreterliğe ise İrfan Çalışkan seçildi.
ASDER’in kuruluş amacından bir adım daha ileri giderek farklı bir noktaya ulaştığını vurgulayan Adnan Tanrıverdi, “Mağdurların gasp edilen hakları alınıncaya kadar, zorbalıklarla olan mücadelemiz devam edecektir. Hiçbir yasal dayanağı olmadan hukuk dışı bir işlemle, yargı önünde hesaplaşma fırsatı dahi verilmeden kamudan tasfiye edilen bütün mağdurlara yapılan muamele, hukuk dışı ve adaletsizdir” dedi.
YAŞ kararlarıyla ordudan ihracın yasalara aykırı olduğunu belirten Tanrıverdi, “Bu uygulama Anayasa’nın din ve vicdan özgürlüğünü düzenleyen 24’üncü maddesi, hak arama ve adil yargılanma hakkını düzenleyen 36’ncı maddesi ile 48 ve 49’uncu maddelerine aykırıdır” şeklinde konuştu.
“HALKIN İNANCINA DÜŞMAN KADROLAŞMA VAR”
28 Şubat sürecinde inançlarından dolayı bin 520 subay ve astsubayın tasfiye edildiğini ve binlercesinin de tasfiye tehdidi ile vaktinden önce emekliliğe zorlandığını hatırlatan Tanrıverdi; “Söylendiği gibi bu arkadaşlar devlete tehdit olsaydı, bugün çeteciler gibi foyaları meydana çıkmaz mıydı? İrtica tehdidinin, yersiz vehim, safsata ve kandırmacadan başka bir şey olmadığını ilan ediyoruz. Bu tasfiyelerin de devlette, milletin manevi değerlerine zıt bir kadrolaşmanın sağlanması amacıyla yapıldığına inanıyoruz” dedi.
“ASIL TEHDİT, DİNİ TEHDİT GÖRMEKTİR”
“Dininin icaplarını yerine getirmeye çalışan insanların sayısının artmasını, cami ve mescid sayısındaki artışı cumhuriyete ve devlete tehdit olarak değerlendiren zihniyeti, devletin geleceğine yönelik tehdit olarak görüyoruz” diyen Tanrıverdi, sözlerini şöyle sürdürdü: “Örtülü kadınlarımızla aynı mekânda bulunmayı kendine hakaret, devlete ve laik cumhuriyete tehdit olarak algılayan zihniyeti tehlikeli buluyoruz. En tabii insan hakkını kullandırmamanın esas ayrımcılık ve devlet eliyle uygulanan bir bölücülük olduğunu görüyoruz. Çocuklarımızın dinlerinin esaslarını öğrenmelerine imkân veren Kur’an kurslarına katılma yaşını temel eğitim yaşı sonrasına bıraktıran uygulama, Müslüman çocuklarına ve ebeveynlerine yapılmış en büyük kötülük, inanç özgürlüğüne indirilmiş en büyük darbe ve toplumsal barışı baltalayan bir uygulamadır.”
Emekli Tabip Albay Ahmet Alper ise; “Silahlı Kuvvetler NATO’nun bir parçasıdır. Silahını NATO`dan alır. Silahını NATO’dan alan, emri de ordan alır. Eğer NATO, İslâm’ı düşman görürse, Türk Silahlı Kuvvetleri de İslâm`ı düşman görür. Veya İslâm ülkelerinde Müslümanları terbiye altında tutmak için kullanılmak durumundadır” şeklinde konuştu.