DEĞERLİ BASIN MENSUPLARI
Bugün 28 Şubat sürecinde darbeye zemin hazırlayanlar tarafından mağdur edilen arkadaşlarımız olarak burada toplandık. Basın açıklamamızı müteakip darbe mağdur ve tanıkları sıfatıyla C.Savcılığına ifade vereceğiz.
Artık darbeler soruşturuluyor ve darbeciler yargılanıyor. Hangi fırtınalardan, kasırgalardan geçip buraya geldiğimizi sizler de, milletimizde çok iyi bilmektedir. Her ne kadar bir takım marjinal gruplar darbe yoktur, Ergenekon yoktur deseler de o yıllarda neler olduğunu, neler yaşandığını bizler çok iyi bilmekteyiz. Bildiklerimizi de zaman zaman, yeri geldikçe sizlerle paylaşmaktayız. Üstelik daha henüz paylaşmadığımız, üstü açılmadık çok hatıralarımız vardır.
Değerli basın mensupları; şunu bilin ki; bir darbenin yapılabilmesi için önce “kurumsal hiyerarşinin ele geçirilmesi” zorunludur. Bu ise, TSK içerisinde örgütlenerek, önemli komuta merkezlerine nüfuz ettikten sonra, ordu içerisinde farklı bir “örgütsel hiyerarşi oluşturulması ve TSK kurumsal emir komuta sisteminin devre dışı bırakılarak, yerini örgüt hiyerarşisinin alması” ile mümkündür.
Bu gerçekleştirildiğinde, gerek TSK emir-komuta zinciri içinde ve gerekse devletin tüm kurumlarında ve hatta toplumda, artık, örgütsel hiyerarşinin bütün tasarruflarının, örgüt tarafından kendi amaçları doğrultusunda kullanması sağlanmış olmaktadır.
İşte, BÇG örgütü (BATI CALISMA GRUBU), böyle bir örgüttür.
TSK’nın kurumsal yapısının ele geçirilmesinde, TSK içinde yer alan darbe karşıtı unsurları bastırmak ve pasifize etmek için, ON BİNE yakın TSK personeli örgüt tarafından tasfiye edilmiştir. Uygulanan psikolojik harp taktikleri, cebir, şiddet, baskı gibi her türlü moobing yöntemleri ile binlerce TSK personelinin de istifa ve emeklilik yolu ile ordudan ayrılması sağlanmıştır. Böylece, 28 Şubat sürecinin ilk aşaması olan TASFİYELERLE orduya karşı darbe gerçekleştirilmiştir. Bu aşamada, BÇG örgütünün bütün suç konusu icraatları, ordu tasarrufu gibi gösterilerek, diğer devlet kurumları üzerinde de baskı oluşturulmuştur. Sadece ordu değil, MGK, YAŞ, TBMM, Yargı, Hükümet, mahalli idareler, Eğitim kurumları, üniversiteler, bazı basın yayın organları, sivil toplum kurumları ve sermaye çevreleri topyekün BÇG tarafından baskı altına alınmış, sindirilmiş, çalışamaz hale getirilmiş ve BÇG’nin isteği doğrultusunda kararlar alınmıştır.
Şimdi hesap zamanıdır. Bağımsız ve tarafsız yargı önünde yargılanma zamanıdır. Herkes yaptığının karşılığını almalıdır ki bu ülkede darbeler olmasın.
Biz de o dönemin tanık ve mağdurları olarak bu sürece elimizden gelen katkıyı sağlayacağız.
Saygılarımızla,
Prof.Dr.Nevzat TARHAN
ASDER Genel Başkanı adına
Necmettin KELEŞ
Genel Sekreter