KAYSERİ GÜNDEM:Eşi başörtülü diye ordudan uzaklaştırıldı
28 Şubat sürecinde en büyük baskının hissedildiği yerlerden biri de İslami hassasiyetleri olan ordu mensupları üzerineydi. O dönemde eşi başörtülü olduğu için askeriyeden uzaklaştırılan Adaleti Savunanlar Derneği (ASDER) Kayseri Şube Başkan Yardımcısı Kemal Mete de bu garabetin kurbanlarından biri. Uzun süre başkanlığını yaptığı ASDER’in de kurulma amacı 28 Şubat sürecinde ordudan uzaklaştırılan subay ve astsubaylara sahip çıkmak…
O süreçte Diyarbakır’da Diş Tabip Yarbay olarak görev yaptığını söyleyen Mete, “O dönemde 3 doktor arkadaşımız re’sen emekli edildi. Bize bu muameleyi yapan komutanımız ise terfi edilerek General yapıldı.
YAŞ kararıyla resen emekli edildi
Mete, “Silahlı kuvvetler içerisindeki mütedeyyin insanların darbe durumunda karşı çıkacağı düşünülüyordu. Bu nedenle ayıklanmaları gerekiyordu. Eşi başörtülü olanlar ve namaz kılanlar takibe alındı. Duyarlılıkları ölçmek için eşlerinin başlarını açmaları istendi. Bu konuda defalarca uyarıldık.
Eşin başını açacak, sosyal toplantılara katılacak diye uyarılarda bulunuyorlardı. Önce mazeret uyduruyorsunuz. Ama devamlı öyle olunca dikkat çekiyor. Zaten kendileri de biliyorlar. ‘Eşinizin Atatürk ilke ve inkılaplarına aykırı giyindiği, sosyal faaliyetlerin ordu içerisinde önemli olduğu bu nedenle sizi uyarıyorum. Eğer katılmazsanız cezai işlem uygulanacak’ ihtar yazıları geldi. Bu nedenle atılan arkadaşlarımız da oldu.
Bana benzer uyarılar defalarca geldi. Sicillerini bozduklarını sicil yoluyla atıyorlardı. Sicillerini bozamadıkları çalışkan, dürüst arkadaşları Yüksek Askeri Şura’ya yönlendiriyorlar ve atıyorlardı. Benim atılma şeklim de böyle oldu. Yoksa defalarca takdirname almış başarılı bir subayım. Diyarbakır’da 2000 yılında Diş Tabip Yarbay iken resen emekli edildim” şeklinde konuştu
Bunları yapanlar cezasız mı kalacak?
Ordudan atılanların çok zor durumda kaldığını aktaran Mete, sözlerine şöyle devam etti:
“Bunların iş bulmaları bile engellendi. Özel sektörde bile iş bulsalar oraya baskı yapıldı. Çoğu insan zor durumda kaldı. Çöpçülük ve seyyar satıcılık yapan birçok arkadaşımız oldu. Ben Diş Tabip olduğum için geçimimi sağladım. Daha sonra dernek kurarak bu arkadaşlarımıza yardımcı olmaya çalıştık.
YAŞ kararı ile atılan arkadaşlarımızın bir kısmı 12 Eylül 2010 referandumu ile emekliliği hak ederek, emekliliğe ayrıldılar. Ya da kamu kurum ve kuruluşlarında görev verilerek mağduriyetleri giderildi. Ancak o dönemde atılan birçok kişiye tazminat verilmedi. Hatta bazıları atılırken zorunlu hizmet süresini tamamlamadıkları için tazminat ödemeye mahkum edildi. Bu mağduriyetlerin de giderilmesi gerekiyor.”
28 Şubat davasının halen devam ettiğine dikkat çeken Mete, o dönemde yaşanan sıkıntıların birçoğunun tanzim edebilmenin mümkün olmadığını söyleyerek ‘Bunları yapanlar cezasız mı kalacak?’ diyerek sözlerini noktaladı.
