Perşembe, 17 Kasım 2011 18:12

Bedelli Askerlik

Soğuk savaş dönemi alışkanlıklarını ısrarla devam ettirmek isteyen,ordunun gücünü kelle sayısında gören,köhnemiş zihniyeti anlamıyorum.

Sadece ben değil,kimse anlamıyor.

Mevcut askerlik sistemi;milli ihtiyaçlarımıza ve hedeflerimize uygun olmadığı gibi,vatandaşların da beklentilerine cevap vermekten uzaktır.

Askerlik hizmeti,gençlerimizin bir kısmına çok şeyler kazandırırken,bir kısmının da çok şeylerini yitirmelerine neden olmaktadır.

Anadolu’da askerliğini yapmayanı adam saymazlar,o yüzden kız bile vermezler.

Askerlik,yüreğinde vatan sevgisi taşıyan her ülke evladı için onurlu ve kutsal bir vatan borcudur.

Ancak, askerliği vatan sevgisinin tek ölçüsü görmekte yanlıştır.

Pekala canını verecek kadar vatanını sevdiği halde,askerliği zerre kadar sevmeyen insanlar da olabilir.

Fedakarlığın tek zemini asker ocağı değildir.

Bilimde,sanatta,üretimde,çalışma hayatının her alanında yapılacak çalışmaların hepside ülkemiz için önemlidir.

Hamasi duygularla “vicdani ret” hakkına karşı manen örülmek istenen duvarlarda yersizdir.

Halka çağdışı bir askerlik sistemini dayatıp,bedelli tartışmasıyla gönülleri yaralamanın hiç yeri yoktur.

Yanlış uygulamalar yüzünden gencecik toprak altına gömdüğümüz fidanların hatıraları capcanlı gözlerimizin önündeyken,cana bedel biçmeyi nasıl sağlıklı tartışabileceğiz?

Bazı vatan evlatları askerlik hizmetini yaparken can verecek,

Bazıları da o hizmete biçilen bedeli ödeyip,askerlikten muaf tutulacak..!

Bence bu terazi bozuk..!

Bir kefesinde can olan terazinin diğer kefesine ne koysanız dengeyi karşılamaz.

Sorun’un önce asıl sebebini doğru teşhis etmek gerekiyor.

Yaşadığımız sorunun kaynağı askerlik sistemidir.

Zorunlu askerlik,temel eğitimle sınırlı olmalıdır.

Bunun içinde iyi bir şekilde değerlendirilecek iki-üç aylık süre yeterlidir.

Hatta kadınlarımız da bu temel askerlik eğitimini daha kısa süre de olsa almalıdır.

Zorunlu askerlik görevi ile,askerlik mesleğini ayırmak gerekir.

Askerlik mesleği de profesyonel elemanlarla yürütülmelidir.

Her vatandaş profesyonel asker olamaz,olmak zorunda da değildir.

Devlet memuru da olsa,özel sektörde de  olsa, bu iki-üç aylık askerlik süresi hiçbir vatandaşımızı  sıkıntıya sokmayacak,herkes sırası geldiğinde vatan görevini seve seve yapacak,böylece birikmenin de önüne geçilmiş olacaktır

Şimdiki düzende sapla saman karıştırıldığı için henüz askerlik hizmetini yapamamış yüz binlerce  vatandaş haklı olarak dört gözle bedelli uygulaması beklemektedir.

Askerlik hizmetini henüz yapamamış olan vatandaşlarımızın hemen hemen tamamının bugün bedelli uygulamasını iştiyakla beklemek zorunda kalmasının müsebbibi, askeri bürokrasinin yürürlükte kalması için anlamsız bir gayret gösterdiği mevzuattır.

Ama maalesef sonunda, günah keçisi ve sıkıntıyı çeken vatandaşlar olmaktadır.

Bu insanlar;vatanını sevmediği, görevden kaçtığı için değil,çağdışı askerlik sisteminden dolayı,devam eden eğitiminin aksaması endişesi,çalışma düzeninin ve ekmek teknesi olan işinin bozulma korkusundan dolayı askerlik hizmetini yapamamıştır.

Devamlı gündemde olan,askerlik süresinin kısalacağı ve bedelli söylentileri de bugünkü yığılmaların önemli etkenidir.

Eğer bedelli askerlik kaynak üretmek için kapı olarak görülüyorsa bu da yanlıştır.

Çünkü adil bir uygulama olmayacaktır.

Belli bir kesim için bedelli yapmak yerine,tüm mükellefler için askerlik süresini kısaltıp kalan süre için “özel bir vergi” ihdas etmek daha adaletli olacaktır.

Elde edilen bu gelirde münhasıran ordunun profesyonelleştirilmesinde kullanılmalıdır.

Aksi halde başta şehit ve gazi aileleri olmak üzere toplum vicdanına bunu izah edemezsiniz.

Mevcut durumun aşılabilmesi için bedelli uygulamasına  ne kadar olumlu yaklaşmaya çabalasam da ben kendi vicdanıma bunu izah edemiyorum.

Gözlerimin önüne şehitlerimiz geliyor,

O sorgulayan,mahzun bakışlarıyla…

Sonra arkada bıraktıkları ana,baba,eş ve çocukları…

“Anne..! Babamda bedelini ödeseydi yanımızda olurdu değil mi..!?” diyecek yetimi…

“Bedeli,Çanakkale’de şehit kanıyla ödenecektir” şuuruyla bu vatanı bize emanet eden şehit dedemiz Mehmet Muzaffer’i…

Diğer yandan daha kanun çıkmadan,vatandaşın kanını-iliğini sömüren bankaların,bedelli uygulamasıyla damarlarında kalan kanın kalanını da somurmak için vahşi bir iştahla,kredi musluklarını açtıkları haberlerini izlemekse kanımı donduruyor..!

Ancak gelinen noktada;askerliğini yapmamış/yapamamış olan vatandaşlarımızın haklı beklenti ve baskısı,bazı çevrelerin oluşturduğu siyasi atmosfer,profesyonel askerlik sisteminin bütçeye artarak bindirdiği mali yük nedeniyle,geçmişte üç kez uygulanmış olan bedelli askerliğin bir kez daha uygulanacağının işaretlerini görüyoruz.

Temennimiz,makul bir düzenlemeyle bunun son bir kez uygulanması ve asıl yapılması gereken askeri reformların bir an önce hayata geçirilmesi,askerlik sisteminde çağın gerekleri ve milli ihtiyaçlarımıza göre gerekli radikal değişikliklerin yapılmasıdır.

Adaleti siyasetinin en önüne koyan bir liderin,bu hassas konuyu bizden çok daha ince düşüneceğine olan güvenimiz tamdır.

Vesselam.

Mustafa HACIMUSTAFAOĞULLARI

17 Kasım 2011

Mustafa Hacımustafaoğulları

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki Cengiz Kömürcü Pazartesi, 21 Kasım 2011 16:08 yazan Cengiz Kömürcü

    Zorunlu askerlik hizmetinin temel eğitimle sınırlandırılması ve bu hizmetin profesyonellerce yürütülmesinde hem fikir olmakla beraber; tüm mükellefler için geri kalan kısmı için bir vergi ihdas edilmesini yanlış buluyorum.

    Profesyonel ordunun mali kaynağı; yeni vergilerle halkın sırtına bir kambur daha koymak değil; halihazırdaki ordu teşkilatlanmasının yeniden gözden geçirilerek küçültülmesi ve bu küçülmenin getirdiği tasarrufun profesyonel ordunun mali kaynağı olarak kullanılmasıdır.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...