Çarşamba, 21 Mart 2012 14:57

Darbenin Savunması

12 Eylül 1980 darbesi nihayet yargı sürecinde. Darbeciler 04 Nisan 2012 tarihinde yargı önüne çıkıp hesap verecekler.

Tüm zanlıların kendini savunma hakkı olduğuna göre, darbecilerden de bu hak alınmaz. Adalet böyle olmalı.

Darbenin suç olduğunun en büyük kanıtı” şartların oluşmasını beklemek” olarak kabul edilecektir herhalde.

Darbeci Paşalardan hayatta kalan Evren ve Şahinkaya, savunmalarını “kırmızı kitap” halinde mahkemeye verdi. Evren ve Şahinkaya, “Darbe yapmak suç mu bize bildirin” dedi.

12 Eylül darbesi davasının görülmesine 15 gün kala, “darbe” suçundan “ağırlaştırılmış müebbet” istenen emekli Orgeneral Kenan Evren ve emekli Orgeneral Tahsin Şahinkaya savunmalarını verirken hukuka sığındı.

Evren ve Şahinkaya, savunmalarında “Milli Güvenlik Konseyi Başkanı ve üyesinin soruşturulmaya ve yargılanmaya kalkışılamayacağını” vurgularken, “Türkiye Cumhuriyeti Devleti’nde bizzat Anayasa hükümleriyle en yüksek hukuki güvenliğe sahip kişilerin, yetkisiz, yani fiil, yani hukuka aykırı yani keyfi soruşturulmaları, yargılanmaları, bu kişilerin hukuki güvenirliklerinin keyfi olarak çiğnenmeye kalkışılması demektir” dedi.

82 Anayasasının bir darbe anayasası olduğunu, Askeri Vesayetin bütün ağırlığını taşıdığını, muhakkak değiştirilmesi gerektiğini sürekli dile getiriyoruz. Artık halk bezdi.

Darbenin referandumunda bazı maddelerinin değiştiği ancak derin izlerin hala durduğu Darbe Anayasasının tamamını değiştirmek için Anayasa Komisyonu kuruldu ve çalışmalar hızla ilerliyor.

Darbeciler kendi yaptıkları anayasada kendilerine dokunulmazlık zırhları koydular. Millet uyanır da bizi yargılar diyerek değiştirilemez, hatta değiştirilmesi teklif dahi edilemez maddeler koydular ki, ne olur ne olmaz, zaman değişir, birileri uyanır bizim yaptıklarımızın hesabını sorarlar demek olan koruyucu maddeleri yazdılar.

Talimatla yazılan Darbe Anayasası şimdi halkın teveccühü ile değiştirilmek üzere. Az kaldı.

Keyfi olarak yaptıkları darbenin yargılanmasını keyfi yargılama olarak sunmaya çalışıyorlar.

Hukuk çalışıyor ise keyfi yargılamadan söz edilebilir mi?

Darbe mi keyfi? Adalet mi?

“Darbe Yapmak Suç mu..?, bize bildirin” diye soruyorlar.

Evet, darbe yapmak suç.

Bunu halk adına ben, söyleyebildiğime göre, benim hakkımı korumak adına oluşturulan mahkeme de aynı şeyi söyleyecek ve “YAPTIĞINIZ SUÇ VE CEZASINI ÇEKECEKSİNİZ” diyecektir.

Demelidir.

Adalet bunu gerektirir.

Darbenin şartlarının oluşmasını beklemek neme nem bir şey ise; bunun hesabını vermek de işte öyle bir şey.

Yani onca masumun kanına girilmesini izleyip tedbir almayacaksın, darbenin zamanını kollayacaksın, sağdan soldan 3-5 kişi astık. Asmayıp beslese mi idik diyeceksin. Sonra da darbe yapmak suç mu, bize söyleyin diyeceksin.

Bunun cevabını elbette hukuk verecektir. Ama yapılan savunmayı okuduğum zaman yapılan savunmanın ciddiyetsizliği vicdanımı rahatsız ediyor.

Aynen 12 Eylül darbecileri gibi 28 Şubat darbecileri de yargılanmalıdır. Şu an soruşturma aşamasında olması yargılamanın başlamasının yakın olduğunun delilidir.

12 Eylül’den niyet olarak hiç de farklı olmayan 28 Şubat yarası da tedavi edilmeli ve suçlular kanun önünde hesap vermelidir.

Darbe yapmak suç mu sorusu artık sorulamamalı, Türkiye Cumhuriyeti’nin alnına sürülen leke temizlenmelidir.

Yeni Anayasa tam bir konsensüs ile hazırlanmalı ve darbe zihniyetinin kodları yeni anayasada asla yer bulmamalıdır.

Son Düzenlenme Salı, 27 Mart 2012 09:29
Ahmet Türkan

MBA

www.ahmetturkan.com | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...