ANNELER GÜNÜNÜZ KUTLU OLSUN ANNELER…

ANNELER GÜNÜN KUTLU OLSUN ANNEM…

Ve… Cenneti “Anaların ayakları altına koyan” Sevgililer Sevgilisi yetim ve öksüz, başını anneciğinin öpüp koklayamadığı, doyamadığı Güller Gülü’ne bu günde selam olsun…

Biz ne anneler gördük…

Cepheye taşıdığı mermi ıslanmasın diye sırtındaki bebesinin üzerindeki yorganı alıp kağnıdaki mermiyi örten ve sırtındaki donmuş evladını saatlerce taşıyıp ta şehid olduğunu menzilde fark eden İnebolu’lu İstiklal Harbi kahramanı Anneler gördük.

Anneler gördük, evladım yaşasın yeter ki diye organlarını evladına veren..

Anneler gördük, şehid evladının arkasından ısırıpta dudaklarını dua ile karışıp kanayan dudakları ile haine beddua edip gözyaşını saklayan…

Anneler gördük, sakat evlatlarını sırtında okullara götüren…

Anneler gördük, sabah namazında kalkıp gece yarılarına kadar çocuklarım okusun, büyüsün adam olsun diye didinen anam gibi fedakâr anneler…

Anneler gördük, “evlatlarım” diyerek paranoyak, ruh hastası, O’nu döven, hastanelik eden, ormana götürüp bıçak dayayıp tehdit eden, intikam dolu, esrarkeş, kumarbaz adamlara koca diye, “çocuklarımın babası” diye tahammül eden anneler…

Ana gördük, köpek ti ama çarpılmış yavrusunun başında gözyaşı döken, inleyen, onu orada kanlar içinde cansız bırakmayan, bırakamayan…

Veeee… Anneler gördük maalesef…

Çocuğu süt, mama diye aç sayıklayıp uyuya kalırken kocasının nöbetinde, vardiyasında çet “internette görüntülü/görüntüsüz görüşme” yapan, birilerine “kocam, aşkım… vb.” hitaplarla sabahlara kadar, sabah ezanının o en güzel anında bile bırakın kocasını çocuklarına ihanet eden anneler…

Anneler gördük, internetten bulduğu ne idüğü belirsiz adamlara köle olmuş, ya da başkaları için çocuklarını silmiş…

Anneler gördük, israf eden, dağıtan, çocuklarının nafakasını düşünmeyen anneler…

Anneler şereflidir. Öğretmendir anneler… Bir babanın çocuklarına vereceği en güzel hediye Annelerini sevmektir. Ancak Ailede en temel şey olan sevgi de saygı ile büyür. Saygının olmadığı tüm en dolusu bile ilişkiler, dostluklar, arkadaşlıklar bir gün tükenir, yok olur. Dolayısı ile ailede en temel şey yüzgöz olmamaktır. Gerekirse eşler birbirlerine “-Zeynep hanım, -Ahmed bey” gibi hitap etmelidirler ki, sevgi olmadan eğer gerçekten saygı varsa sevgiyi büyütecektir.

Sorunlu evlilikler sürekli artmaktadır günümüzde. Temel neden ise kadının eşyalaştırılmasından başka bir şey değildir. Düşünelim. Birçok reklamda kadının çıplaklığı kullanılmaktadır. Araba lastiği ile kadın bedeninin ne ilişkisi vardır? Kadının mal gibi sunulduğu ve aşağılandığı bu cahiliye ötesi toplumda maalesef erkeklerde eşlerini onlara evlat veren, onları sabırla bekleyen, özleyen birer insan olarak görmemiştir. Reklamlardaki çıplak görüntülerin, magazin programlarındaki, dizilerdeki aşağılık, cılkı çıkmış ilişkilerin etkisinde kalmıştır. Kucaktan kucağa atılmayı sözüm ona “çağdaşlık” kabul eden birilerine özenmeyi, özendirilmeyi, evdeki eşini de onlar gibi görmeyi alışkanlık haline getirmiş, ihanet ederken de hiç zorlanmamış hatta bunu övünç, gurur ve erkeklik vesilesi kabul etmiştir. Öyle ki eş “- O çirkin kadında ne buldun?” dediğinde “-Ne çirkini, O daha 22 yaşında!” diyecek kadar ihanetinde kendini haklı bulmuş, eşini aşağılamaya ve tehdide devam edebilmiştir.

Toplumda maalesef kadınlarımız hep baskı altında tutulmuştur. Bu yapılırken de dinimiz istismar edilmiştir. Dinimiz kadını zelil durumundan almış, eşit, mümeyyiz, saygın bir fert haline getirmiştir oysa… Olaylar ve aile içi sorunlarda Allah’tan korkmaya davet edilen taraf sadece kadın olmamalıdır. Erkekte davet edilmelidir. Sürekli aşağılanan, hata yapması beklenen, güvenilmeyen bir anne sadece kocasının kabalıklarını, isteklerini tatminden başka bir şey yapamaz. Oysa O’nun öncelikli görevi, çocuklarını yetiştirmek, adeta bir kurkuk misali “bilmeyenler için yumurtaya yatıp, çıkan civcivleri besleyen, koruyan anaç tavuk” kollayarak, yönlendirerek büyütmektir.

Günümüzde hala “ailenin onuru, gururu” diye harcanan kadın hayatları vardır.

Kadın “-duyun beni, görün beni!” demek için intihara teşebbüs ediyor, anne babası hastaneye gelmiyor, eve gelince de “Allah senin belanı versin.” diyerek karşılanıyor. Muhafazakâr toplum ise adeta cahiliye devrindeki kızların canlı canlı toprağa gömülmesi kadar kötü durumdaki bu sosyal yarayı maalesef göremiyor.

Tüm annelerin günleri kutlu olsun.

Tüm anne adayları genç kızlara, bu arada kızlarıma da günü geldiğinde hayırlı, Allah’tan korkan, hakikaten şeref ve izzet sahibi, şefkatli, merhametli, onları kollayacak eşler diliyorum.

Ne zor bu anlamda baba olmak…

Ne zor gördüğün aile içi sorunlar karşısında çaresiz kalmak, o aileye saygı adına…