Pazartesi, 21 Ocak 2013 17:36

AT İZİ İT İZİ… ESKİ GN. KUR. BŞ. VE APO!..

Bir süredir gündemde Silivri ve İmralı var. Birilerine göre biri kahraman, birilerine göre diğeri.. Kimler mi? Eski Genel Kurmay Başkanı İ. Başbuğ ve Apo. Halkımız adeta hem kamplara bölünmeye zorlanıyor, hem de ayrıştırılmaya. Türk Milliyetçileri İ. Başbuğ’a. MHP Genel Başkanı gidip ziyaret etti ya.. Kürt Milliyetçileri İmralı’ya. Peki, bu iki adam birbirine düşman mı? Tamamen karşı taraftalar mı birbirine?  

Evet, kritik soru bu. Eski Gn. Kur. Bşk.ı ile Apo karşı taraflar mı birbirleri için. PKK ve TSK birbirinin karşısında. Kabul. Biri bölmeye diğeri bir arada tutmaya çalışıyor. Ama ya onların başındakiler? Gerçekten kavgalılar mı birbirleri ile? Bu meseleye nereden baktığınıza bağlı. Şimdi şu Anadolu coğrafyasının sahipleri olan Müslüman Milletimize İstiklal Marşındaki dizeler gibi, Çanakkale Savaşındaki gibi ya da İstiklal Harbindeki gibi bir bakalım. Ne için savaşmışlar? Bu topraklarda Hakk’ı tutup muhafaza etmek, imanı ve İslamı korumak, ezanı ve namusu korumak için. Sonra kaybedilen büyük İslam Devleti Osmanlı’nın Milli ve toprak birliğini yeniden temin için. Düşünün Sudan’lı Zenci Musa, Libya’da Kurtuluş Mücadelesi veren Şeyh Sunusi.. İstiklal harbi Kahramanları. Davaları ne? İslamı ve Medeniyetimizi muhafaza ve bir arada tutma. 

Evet, bende bu zaviyeden bakıyorum.  

Peki, Sayın Genel Kurmay eski Başkanı nereden bakıyor? Apo nereden bakıyor? İkisi de Laik, ikisi de Mikromilliyetçi, ikisi de Milletimizin iman birliğinden pekte hoşnut değil. Sonra, TSK içinde Balyoz’du Ergenekon’du bir yığın şer ittifakı var. Paşam bunlarla ilgili tedbir mi almış? Hayır! Tam tersi arazide bulunan Tanksavar silahını Soba Borusu diye sunmuş. E-Muhtıralara paydaş, İnternet savaşlarının Cephe Komutanı..  

Ülkede ekonomik istikrarsızlık olursa ülke çöker. Hani Atatürk “Tam bağımsızlık ekonomik bağımsızlıktan geçer.” demişti. Ne gam. Hükümet gitsin de. Peki, BDP güneydoğu Anadolu’da en çok kiminle mücadele ediyor? Ya da PKK? AKPARTİ ve dindarlarla. Peki, Sayın İ. Başbuğ kiminle mücadelede AKPARTİ ve dindarlarla.  

Daha da önemlisi şu. Kabul ikisi karşı cephelerde ve birbirine düşmanlar. Peki, bu ikisinin de suçlu olmasına engel mi? Hayır! Peki, İlker Paşa’ya isnat edilen suçlar ne? Apo ile dağda mücadele ederken mi suç işlemiş? O da hayır.. Öyleyse neden halkı ak yâda kara demeye zorluyorsunuz? Suç nevileri ayrı ama her ikisi de suçlu olamaz mı?  

 

Bu ülkede her darbeden sonra neler kaybedildi? Düşünün… 12 Eylül öncesi “-şartlar olgunlaşsın diye bekledik.” diyen bir general ve 13 Eylül günü olaylar bıçak keser gibi duruyorsa, burada TSK içinden birilerinin Gayri Nizami Harbi kullanarak sokağı yönettikleri sonucu çıkmaz mı? Peki, kim adına yönettiler? ABD, AB ve İsrail. Yazık değil mi ülkeye. Sonra gelsin dünyanın en zengin generali.. kapak ol dünyanın en ünlü dergilerine.. Zamanın hükümete bağlı Genel Kurmay Başkanını darbeci teğmen üsteğmenler döverek tutuklamadı mı? Peki, bu adamlar buhar mı oldu ordudan? Hayır!... Lütfen eski Genel Kumay Başkanlarından İ. H. Karadayı’nın hayatı da mercek altına alınsın bakın neler çıkacak? 

Sonra İ. Başbuğ Paşamın ülkemizde bir camii ziyaretinde bir tane resmi yok. Ama aynı zevatın Ağlama duvarında yapışmış dua ederken resmi var. Tabii İslam gericilik. Ya diğerleri? Hayır. Çağdaşlığın ve modernliğin gereği bu davranışlar. Hangi yüzyılda yaşıyorsun sen derler adama.. 

 

Özetle, suçlular yargılanmalı ve cezaları verilmelidir. Bu Milletin ne Başbuğ ne de Apo kahramanı asla olamazlar. Bu hesaplar milletimizin vicdanından dönecektir.  

Tüm kafa karıştırmalara rağmen ülkede terörün bitmesi için atılmaya çalışılan tüm muhabbet tohumları tutacaktır. Bakın PKK’lı üç terörist öldürüldü Paris’te. Kim öldürdü? İç hesaplaşma.. Evet, Moskova'da öldürülen Kürt asıllı mafya babası Ded Hasan, PKK'ya silah satıyordu. Silahları alan ise Sakine Cansız'dı. Bu habere göre de silah baronları ilişki ağı kendilerine ulaşmasın diye öldürdüler. Ama halkım rahat olsun. Ülkemizin aydınlık yarınları için insanları konuşacak zaman yoktur. Ben sadece şu niyazda bulunacağım Rabbimden; “- Yarabbi, bu Müslüman millete kim ne yaptıysa Allah bin katını O’na versin..” demekle yetineceğim. Ayrıca, tanımları ve içleri boşaltılmış; Vatan, Millet, Din ve Devlet tanımları Medeniyet kaynaklarımıza uygun olarak yeniden yapılmalıdır. Bu At izi ile it izi de böylece daha netleşecektir.

Son Düzenlenme Salı, 22 Ocak 2013 11:49
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

1 yorum

  • Yorum Linki yakup alkan Çarşamba, 23 Ocak 2013 11:23 yazan yakup alkan

    ben emekli bir astsb..hak vehakikati yerinde vede zamanında söyleyerek.biz manevi zulüm görenlere güç kuvvet veriyorsunuz.iman ve kuran davasında allah yar ve yardımcınız olsun.

    Raporla

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...