Cuma, 14 Mart 2014 18:12

Gezi Parkı olayları…

Adeta yeni bir sürecin başlangıcı gibiydi. Adeta toplumda yeni bir infial ve kargaşa geliştiriliyordu. Birçok kesim bir araya getiriliyordu. Solcular, Ulusalcılar, AK PARTİ karşıtı İslamcılar, Aleviler, Şiiler, TÜSİAD, Koç…

Ülkeler mi? Başta Almanya, sonra ABD, İngiltere, İsrail, İran, Rusya, Fransa…

Gezi Parkında yaralanan genç bir delikanlı yoğun bakımda öldü. Adeta tüm Gezi Cephesi hazırdı. Büyük bir cenaze provokasyonu. Son grupta Kürtçüler ve Paralelciler de vardı gezi Cephesinde. Anladığım kadarı ile sadece AKPARTİ ve MHP tabanlı kimse yoktu.

Berkin Elvan. 15 yaşında. Gezi Eylemcisi. Yaralandı ve vefat etti. Çok üzüldüm. Öncelikle 15 yaşında bir genci o ateşe sokan aileyi ve beraber götüren zihniyeti sorguluyorum.

Cenazede Tuncay Özkan’da var, BDP’liler de. Tıpkı 12 Eylül öncesi gibi. Kürtçü, Ulusalcı, gerçek anlamda Faşist, Marksist vs. Müslüman Milletin değerlerinin karşısındaki herkes orada. Ha birileri daha var. Hocaefendi de taziye dileğinde bulunuyor. Güzel. Ama!..

Bir gün sonra DHKP-C Militanlarınca 22 yaşında bir oğul Burak Can Karamanoğlu ve bir polis şehid ediliyor. Binler cenazede. Ama ne medyada haber ne de Hocaefendi taziyede bulunuyor.

Evet, 12 Eylül öncesi gibi. Solun kendi provokasyonlarında birileri ölürdü. Sol herkesi ayağa kaldırırdı. Oysa ölen ülkücü ya da iİslamcı gençler haber bile yapılmazdı. Ama hoca sıfatlı insanlar üzülürlerdi hepsine de. Evet, hepsi bu ülkenin değerleriydi.

Geçen gece eşimle Ülkücüler Belgesel Filmini izledim gözyaşları ile. Temel ekseni İslam, iman ve maneviyat olan idamlıkların hikâyelerini izledim. Kürt ülkücüleri izledim. Terörist ve Marksist solun o dönemdeki vahşet, cinayet ve ihanetlerini de gördüm bir kez daha.

Bu gün ise CHP’den Belediye Başkan Adayı olan eski Ülkü Ocakları Başkanları var. Babası ülkücü şehid olan BDP’li çocuklar var. Oysa birileri cephesini hep birlikte ve diri tutarken diğer yanda dağınıklıklar diz boyu.

Ülkemizi ayakta tutan temel faktör İslam’dır. Sonra milli terbiye ve şuur. Akabinde coğrafyanın ve tarihimizin dayatmaları.

Artık iman ve İslam tıpkı mızrağın ucuna takılan Kur’an sayfaları gibi pazara çıkartılınca, milli terbiye ve şuur bizzat Milli Eğitim ve medya aracılığıyla katledilince, coğrafya ve tarih bilinci diziler ve filmlerle eritilince ve bilgi Google Dedenin kirli sayfalarında bulanınca ve eriyince geriye dimağı ve yüreği boşaltılmış insanımız kaldı.

Kıble hassasiyeti olan tüm kesimler artık önce camide sonra sokakta ve sosyal alanın her yerinde, en önemlisi de siyasette barışmalı ve bir araya gelmelidirler. Bu önce Allah’ın emri, sonra sosyal bir sorumluluktur.

Halkımız uyanık olmalıdır. Cenazeler de olmasın, cenaze kışkırtmaları da. Alevi toplum maalesef son süreçte 12 Eylül öncesinde olduğu gibi yine kullanılmaya hazır hale getirilmiştir. Dedeleri son iki yıldır hep uyarmaya çalıştık. Ama ne gam? Gezi’den bu yana adeta birileri cenazeler olsun istiyor.

Burak Can Karamanoğlu’nun cenaze törenine katılanlar neden etrafı yakıp yıkmadı? Neden zarar vermedi? Bu hep böyle oldu. Birileri enteldi, aydındı ama 1 Mayıs’ta parktaki çiçekleri bile çiğneyecek, kopartacak kadar kindardı hep. Peki, kime bu kin? Evet, kime bu kininiz? Berkin’in cenazesine katılan herkese soruyorum, bu kininiz ve düşmanlığınız kime?

Artık çevremizdeki herkesi uyarmalıyız. Yazık olmasın ülkemin gençlerine. 12 Eylül öncesi kanın artmasını bekleyen generallere kızgın değil misiniz? Peki, 12 Eylül darbesi olunca “-Bizim çocuklar başardı!” diyen ABD’liye. Yine o kötü günler mi gelsin?

Bu arada hırsızlık da en az terör kadar ülkeye ihanettir. Rüşvet de aynı şekilde. Artık yukarıdan aşağıya herkes kendine gelmelidir. Allah bir gün yaptığımız ve yapmadığımız, söylediğimiz ve söylemediğimiz her şeyin hesabını soracaktır. Son kriz ve ihanetle ülkede ekonomik hayat durdu. Yaprak kımıldamıyor. Bu sokağa da yansıyacaktır. İnsanımızın ekonomik buhranı, kişisel buhrana ve aile facialarına dönüşüyor.

Ey vicdan sahipleri, cenazelere de, krizlere de karşı olun. Ellerini ovuşturarak krizin artmasını bekleyen her türlü ihanet çevrelerine fırsat vermeyin. Ülkemizin ve geleceğimizin mahvolmaması için birlik ve beraberlik zamanıdır.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...