Salı, 11 Mart 2014 10:21

BÜYÜK TÜRKİYE’YE BAKMAK

Büyük ülke nelerden bellidir? Yönetenler ya da sözüm ona toplum liderleri, cemaat ve ya siyaset liderleri ve ya medyanın duruşu mudur belirleyen bazı şeyleri? Değer ürettiğini düşündüğümüz bu insanlara baktığımızda ki şimdi yeni kahramanlar da çıkıyor sahneye, malum Ergenekon tahliyeleri ile bir sürü kalemşor daha katılacak etkin olarak sürece. Evet bunların duruşları ve sözleri midir yerimizi belirleyen temel parametre?

Geçen hafta dört saat kadar Havaalanında bir vesile ile bekledim. Gözlemledim ülkemin dünyaya açılan kapılarından gidip gelen insanları. Öncelikle Türk ve İslam Dünyasının her yerinden insanlar gördüm. Mutlu ve rahat yüzleri ile. Adeta kendi ülkelerinde gibiydiler. Özellikle Türkmenler, Özbek’ler, Çin’den Doğu Türkistan’dan gelen Uygur’lar, Kazak’lar, Rusya’dan gelen Türkler ve diğerleri.

Tüm bu İslam ve Türk Coğrafyaların yanında, Kuzey Afrikalı Osmanlı yurttaşlarının torunları, Ortadoğulu diğer İslamlar. Bakıldığında Türkiye’nin nerede durması ile ilgili de mesaj veriyor Havaalanında gördüklerim. Mescide girdim. Cemaat olmuş bir grup. Ben de uydum imama. İmam kim? Bilmiyorum. Okumasından Mısırlı olduğunu değerlendirdim. Cemaatte yine Turan Coğrafyası ağırlıklı kardeşlerim ve Afrikalı, Ortadoğulu kardeşler vardı. İttihad-ı İslam’ı oluşturmak demek ki halk için hiçte zor değildi. İnsanlar namazdan sonra çok eski dostlarmışçasına musafahalaştılar birbirleri ile. Oysa ülkemde camiye girerken bile selamlaşmıyor insanlar. Küs gibi giriyorlar. Burada toplumun getirildiği noktayı çok iyi değerlendirmek lazım. Ülkem içeride sürekli fitnelerle kafası dağınık, geleceğe kaygılı bakan cesaretini kaybetmiş insanlarla doldurulmuş.

Şimdi yeni bir sürecin başında gibi ülkem. Bir yanda kendisini kınından çıkmış bir kılıç gibi hisseden Ergenekoncular, diğer yandan seçimden sonra Özerklik ilan etmeyi düşünen ve planlayan PKK’nın siyasi uzanımı KCK, BDP, HDP vs., diğer yanda cemaat-hükümet kavgası. Pusuda bekleyen eski tüfek TÜSİAD’çılar… Gezi Parkı eylemcileri. Maalesef diğer yanda da hala aymazlığa devam eden, hala nasıl götürürüz hesabı yapan Yerel Siyasiler ve şımarıklıkları.

Ey Milletim, sen koca Osmanlı göçürülürken bile yüreğinle ve imanınla dimdik durdun. Yedi düvelle çarpıştın. Kanal’da, Yemen’de, Kudüs’te, Irak’ta, Kafkasya’da, Balkanlar’da, Çanakkale’de ve en son İstiklal Harbinde toprağını, namusunu ve imanını korumak için Türk, Kürt, Arap, Arnavut, Boşnak, Pomak, Tatar, Çerkez vs. demeden savaştın düşmanlarınla ve onların işbirlikçileri ile. Senin ferasetin ve imanın her türlü kavgaya tutuşmaya da, dik durmana da, çevrendeki kardeşlerin için Anadolu’yu ana rahmi misali sığınılacak yurt olarak tutmaya da yeter. Şimdi Havaalanında gözlemlediğim gibi, yanında Turan’ın yiğitleri, balaları, uşakları da var. Sevdalarına, aydınlık istikbaline şu ya da bu şekilde birilerinin engel olmasına asla izin verme.

Herkes çok haklı olduğunu ifade ederek karşında. Sen Milli Birliğin için, İmanın için, gelecekten beklentilerin için, senden ümitleri olan kardeşlerin Turan Coğrafyasının balaları, Uygur’lar, Kazak’lar, Kırgız’lar, Türkmen’ler, Azeri’ler, Tatar’lar, Boşnak’lar, için, Ortadoğu’da, Kuzey Afrika’da, Balkanlar’da bıraktığımız Osmanlı’nın yetimleri için, Türk, Kürt, Çerkez vb. demeden birlikte olma zamanıdır. Bu gün Suriye’de akan kan, Irak’ta devam eden kargaşa, Ukrayna’da yapayalnız kalan Tatar’lar... Hepsi seninle güçlü. Sen olmazsan ve zayıflarsan Medeniyetin yetim kalacak. Bu gün Türkiye güçlü olsaydı Tatar’lar ve Kırım’a dair söyleyeceği şeyler dilek ve temenniden daha fazlası olurdu değil mi?

         Seçimler geliyor. Düşünerek oy kullanmak tarihe, geleceğe ve çevre coğrafyamızdaki mazlumlara karşı manevi bir mesuliyettir. Ben yine kaba yönlendirmelere inat düşünerek, sorumluluk, iman ve vicdanla oy vermeye ve dik durmaya davet edeceğim. Unutma! Adriyatik’ten Çin Seddi’ne Turan Coğrafyası, Afganistan’dan ABD’ye, Afrika’ya, Hindistan’a Müslümanlar sana ve duruşuna bakıyor. “Bana ne!” diyemezsin. Senin İstiklal Kavganda ve mücadelende hepsinin kanı, parası, duası var. Hesap gününde ne kardeşlerine ne de Allah’a hesap veremezsin. Dolayısı ile attığın her adımı sorumlulukla atmak zorundasın.

Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...