Pazartesi, 01 Eylül 2014 21:22

CUMHURBAŞKANLIĞI DEVİR TESLİMİ VE BÜYÜK DEVLET OLMAK

             Büyük Türkiye İdealine inanmak. İşte tüm mesele bu. İnananlar dayatmalar ve vesayetle mücadele ettiler. Mücadele ederken de henüz devleti bilmiyorlardı. Tanımıyorlardı. Devlet onlarında Necip Milletimizin de karşısında duran bir canavar gibiydi. Bu haliyle bile kutsal olma iddiasındaydı ve tapınılıyordu. Çünkü işbirlikçi ve vesayetçi kadrolar, düğmeleri dışarıda robotlar, ipleri kimin elinde olduğu belli olmayan kuklalar böyle istiyorlardı.

            Şimdi, Millet Güçlü bir evladını Cumhurbaşkanı olarak, Başkomutan olarak atadı. Yeni Başkomutanı Cumhurbaşkanlığı’nı devralmaya gelirken süvari birliği karşıladı. Eskiden sivil Başkomutanlar, Başvekiller şimdi kendilerini karşılayan Süvari Birlik Komutanı Binbaşıyı bırak, Üsteğmenlerden çekinirlerdi. “Acaba?” endişesi hep vardı. Alıp götürürler mi diye. Çünkü Rahmetli Menderes’le alay eden subay profili ve idam sehpası hep gösteriliyordu. Yine Rahmetli Özal’ı göstere göstere vurmaya kalkmışlardı. Kendisini vuranların üzerine gidememişti Özal. Oysa soruşturmanın geldiği nokta Gn. Kur. İkinci Başkanı idi. Sonra Hukuk darbeleri girdi işin içine. Medya, TSK, Yüksek Yargı, TÜSİAD.. 28 Şubat Felaketi böyle yaşandı. Şimdi ise tüm kurumlar büyük devletlerde olduğu gibi anayasa ve yasalarda belirtilen yerlerine oturuyor. Evet, Büyük Devletlerde büyük olan kurallardır. Kurumlar ya da şahıslar değil.

            R. Tayyip Erdoğan, hizmet eden devlet imajını yerleştirdi. Gardiyan devlet değil, hizmet eden devlet. Demek ki, hizmet eden devlet de büyük olabiliyormuş. Halka zulüm ederek büyük görünmek, zalim ve faşist devletlerin işidir ve ortaçağda kalmıştır. Bu yönü ile baktığınızda gerçek diktatörler ve gericilerin kim olduğunu halkımız pekâlâ görmektedir. Çağdaşlığı kılık kıyafet dayatmasına hapsedenlerin gerçek mürteciler olduğunu da halkımız görmektedir. Seçim sonuçları bunun göstergesi değil mi? Anlayan kim? Halka saygı duyan kim? Saygıları olsa Yemine şahitlik eder, devir teslim törenine katılırlardı. Halk yine gereken cevabı verecektir.

            Diğer bir algı bozukluğu da bu tarafta. Bir dostum “Bu kadar törene ne gerek vardı? Mütevazi olmak gerek, biz Müslümanlar …. Vs. filan falan..” dedi. Dostlar, Dolmabahçe Sarayını yaptıran Koca Sultan acaba o sarayda yattı mı? Sırf devletin büyük olduğunu ve hasta olmadığını dünyaya göstermek için inşa ettirdi o Koca Sarayı.. İngiliz Kraliyet Ailesi tuvalete törenle gider. Ailenin erkeklerinin tamamı askeri eğitim alır. Ayrıca rütbeleri ve unvanları vardır. Çünkü halkın büyük devlet algısı korunur en başta. Ülkemizde neden huzur var? PKK neden kan kaybediyor ve emperyalizm neden eskisi gibi ülkemizde cirit atamıyor? Halkın R. T. Erdoğan’ın şahsında devlete güveni arttı. Muhalefet şunu düşünmelidir? Kürt Ülkücüler nerede? Kürt CHP’liler nerede?

            Yeni Türkiye, Dünyaya da büyük olduğunu kabul ettirmeye başladı. Ancak Türkiye’de muhalefet ısrarla ülkenin küçük ve hödük kalmasını istiyor. Bu isteğini de maalesef ülkenin aleyhinde çalışan unsurlarla paylaşıyorlar. Dış Ülkelerden her düzeyde yoğun bir misafir heyet vardı törende. Cumhurbaşkanlarının bir yanında Kazakistan’ın deneyimli Devlet Başkanı Nursultan Nazarbayev (Nur Aga), diğer yanda Türkmenistan Devlet Başkanı Kurbankulu Berdimuhammedov vardı. Gözlerimiz doldu izlerken. Artık Türkiye eski Türkiye değil. Etrafında kardeşleri de olan Büyük Türkiye var.

            Ülkeyi 1920’de yeniden kuran iradeye karşı, 1923’ten itibaren gelişen redd-i miras yapan bir duruş geliştirmeye çalıştılar. Şimdi “redd-i mirası, red!” diyen yeni bir duruş gelişti. Ama devlet diye halkı tapındıranlar maalesef Peynirden yaptıkları bu putu kendileri yiyorlar. Madem devlet var, madem demokrasi var, madem anayasa var. Bu kurallar içinde seçilen Cumhurbaşkanına hürmetsizlik neden? Tabii devlet denen kurum sizin halkı terbiye etsin diye tuttuğunuz kölenizdi. Hükümet olamadınız 70 yıldır, ama hep iktidardınız. O iktidar elinizden gitti. Hazımsızlığınız ondan. Ancak şunu unutmayın, R. T. Erdoğan, kişilerin kaim ve kalıcı olmadığını herkese gösterdi. Zorunuza gidecek ama halk artık devletine sahip çıkıyor. Devleti ne size, ne de bürokrasideki gardiyanlarınıza bırakmayacak. Bunu böyle bilin. Yine bu halk seçtiklerine darbe yapmaya kalkacakların tanklarının üzerine çıkacak iradeyi de ortaya koyacak şahsiyette.

            Ülkemde halkın iktidarı Çankaya’ya çıkmıştır. Artık Kabe’de halkımın, Çankaya’da. Artık Çankaya’da halkının döndüğü yere dönmüştür. Kabe’ye. Olması gereken de bu dur. Halk nerede, devlet orada. Halkı bir araya getiren değerlerin başında, Medeniyetimizin Merkez Direği İslam vardır. Sonra geleneksel Değerlerimiz. Her ikisini bünyesinde mezceden ecdat gibi, bizlerde geleceği inşa ederken aynı duyarlılıkla hareket edeceğiz. Ecdadın yaptığı hataları, düştüğü taassup alanlarını elimizin tersiyle iteceğiz. Sağdan gelen tuzak “Ham yobaz, kaba softa”lığa da fırsat vermeyeceğiz. Çağın ilim ve fennini de kavrayan yeni ve imanlı nesiller yetiştireceğiz.

            Allah Milletimizin zaferlerini artırsın, kutlu yolundan ayırmasın.

Son Düzenlenme Pazartesi, 01 Eylül 2014 21:26
Halil MERT

(E) Topçu Yarbay

Strateji ve Yönetim Uzmanı

https://www.youtube.com/user/81mert1 | Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...