Allah Resulü (SAV) buyurdular; “Yahudiler 71 fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerin hepsi cehenneme girer. Hıristiyanlar 72 fırkaya ayrıldılar, biri hariç diğerlerin hepsi cehenneme girer. Bu ümmet de 73 fırkaya ayrılacak, biri hariç hepsi cehenneme girer.”

Ben ilahiyatçı değilim, öncelikle bunu ifade edeyim. Peki, neden bu yazı? Bir esnaf arkadaşımda otururken sakallı bir genç girdi içeriye. Peygamberimizin (SAV) hayatını anlatan kitaplar satıyordu. Dedim ki; “HİLFU'L-FUDÛL var mı bu siyer kitabında?” “Bilmiyorum.” dedi kardeşimiz. Varsa alacağımı yoksa almayacağımı söyledim. Nihayetinde varmış, aldım.. Kardeş yukarıda arz ettiğim Hadis-i şerif’i beyanla; “Bir cemaat kurtulacak, o da biziz, bulmadan ölürsen mazaAllah helak olursun.” dedi. Teşekkür ettim ve uğurladık.

Anacığım da köyümüzden bir olay anlattı. Komşularımızdan cı, cu’lu olmayan ama dindar birkaç ailesinden biri ailece Umre’ye gitmişler.. Cı, cu’lu komşuların hiçbiri “Hoş geldin”e gitmemişler. Allah’ım bu cemaat vb. yapıların başındakiler çanak tutmasa bu köylüler neden böyle davransın.

Şimdi, kim bu kurtulacak fırka? Hakikaten günümüzdeki bir İslami gurup mu?, Bir cemaat mi? Mezheplerden biri mi?

Yaptığım araştırmada herkes hadis-i şerifin kendi cemaatini işaret ettiğini ima ve ifade etmiş. Yine genel anlamda, tek başına Kur’an ve sünnet diyenlerin hata yapacağına dem vurulmakla birlikte, ümmetin sadece “Müslümanım.” diyenlerden ibaret olduğu üzerinde durulmuş. Peki, öyleyse; bunca “Müslümanım” diyen insanlar helak olacak, yalnızca bir cemaatin mensupları mı kurtulacak?

İslam’ın sosyal duruşuna matuf bu tarz ayet-i kerime ve hadis-i şeriflerin Diyanet İşleri Başkanlığı’nca izahı gerekmez mi? Camiler de anlatılsa iyi olmaz mı? İlahiyatçılara soruyoruz, “Ulema bu tarz sosyal konulardan uzak durmuş, duruyorlar.” gibi anlamlı olmayan bir cevap alıyoruz. Oysa Mü’minler, namaz ve ibadetle ilgili konularla değil, bu tarz dolaylı ve sosyal konularla bölünüyorlar. Birbirini öldürüyorlar.

“Ümmet” kim? Ulema, Efendimiz (SAV)’in beyanlarından yola çıkarak “Ümmet-i Muhammed” tabirinin iki kısım insanı anlattığını söylemiştir.

• Bütün insanlık/ Ümmet-i davet

• Müslümanlar/ Ümmet-i icabet. (et-Tehânevî, Keşşâfu Istılâhâti’l-Fünûn, 1/262)

Ebu Nasr el-Kelâbâzî ise bu taksimi biraz daha dakik bir şekilde şöyle ifade etmektedir:

• Ümmet-i davet,

• Ümmet-i İcabet,

• Ümmet-i itaat. (İbn Hacer, Fethu’l-Bârî, 11/411)

Buradan ne anlaşılıyor? 73 fırka hadisi, sahih ama metin olarak doğru anlaşılmış mı? Bu hadis fırkaların ve cemaatlerin istismarına uğramış.

Hadis-i şerifi şöyle anlamak gerekmez mi? Bu 73 fırkadan biri ehl-i kıble olan fırkaların tamamı olup, kalan 72 fırka ise ümmetin ittifakıyla Gayr-ı Müslimlerin inançlarından oluşan fırkalar değil midir? İlk insan aynı zamanda ilk peygamber değil midir? Dolayısı ile ne kadar İslam dışı inanç varsa, hepsi de özünde İslam'dan sapmadır. Tüm şaşmış inançlarda ve beşeri ideolojilerde İslam’dan ve Kuran’dan izler vardır. Ama Allah indinde tek din İslam'dır. Hz. Musa (AS), Müslüman’dır ama Yahudilik İslam’dan sapmadır. Hz. İsa (AS), Müslüman’dır ama Hıristiyanlık İslam'dan sapmadır. Bakın, Budizm, Konfüçyüs, hatta Marksizm’de dahi İslam’dan izler bulursunuz. Evet, şaşanlar tarihin değişik devirlerinde İslam’dan sapmışlardır. Allah Resulü (SAV)’den sonra yaşayan tüm nesiller ise, Ümmet-i Davet ve Ümmet-i İcabet yönü ile Gülümüz (SAV)’in ümmetidir.

Mü’minlerin Nitelikleri ise; Bakara: “Bu, kendisinde şüphe olmayan kitaptır. Allah'a karşı gelmekten sakınanlar için yol göstericidir.﴾2﴿ Onlar gaybe inanırlar, namazı dosdoğru kılarlar, kendilerine rızık olarak verdiğimizden de Allah yolunda harcarlar.﴾3﴿ Onlar sana indirilene de, senden önce indirilenlere de inanırlar. Ahirete de kesin olarak inanırlar.﴾4﴿ İşte onlar Rab'lerinden (gelen) bir doğru yol üzeredirler ve kurtuluşa erenler de işte onlardır.﴾5﴿

Mâide: 55. “Sizin dostunuz ancak Allah'tır, Resûlüdür ve Allah'ın emirlerine boyun eğerek namazı kılan, zekâtı veren mü'minlerdir. Enfâl: 2. “Mü'minler ancak o kimselerdir ki; Allah anıldığı zaman kalpleri ürperir. Onun âyetleri kendilerine okunduğu zaman (bu) onların imanlarını artırır. Onlar sadece Rablerine tevekkül ederler. 3. “Onlar namazı dosdoğru kılan, kendilerine rızık olarak verdiğimiz şeylerden Allah yolunda harcayan kimselerdir.”

Tevbe: 71. “Mü'min erkekler ve mü'min kadınlar birbirlerinin dostlarıdır. İyiliği emreder, kötülükten alıkoyarlar. Namazı dosdoğru kılar, zekâtı verirler. Allah'a ve Resûlüne itaat ederler. İşte bunlara Allah merhamet edecektir. Şüphesiz Allah mutlak güç sahibidir, hüküm ve hikmet sahibidir.”

İdrak sahipleri için daha çok ayetler var. Kuran’ı anlayıp, sünneti tatbik edenden daha ne istenebilir ki?

Bu arada, “Kuran Müslümanlığı” ya da “Sadece Kuran ve sünnetle amel edilemez.” vb. yersiz tartışmalarla Müslümanların enerjilerini almaya kimsenin hakkı yoktur. Esaslar belirtilmiş, Müslümanlar tabanda ve sahada aynı algı ve imanla hareket ediyorlar. Ümmetin başındaki çobanlar fitneye ve ihtilafa sebep oluyorlar. Allah onlara da vicdan, merhamet ve feraset nasip etsin. Bizlere de iman, feraset ve ihlâs…