Salı, 22 Eylül 2015 14:56

Serseri düşüncenin mağlubiyeti…

20 Eylül Cumartesi. Yenikapı’da yine tarihi bir gün...

Kostantîniyye, nam-ı diğer kutlu şehir İstanbul, her zamanki gibi kendine yakışanı pekala yapmış, sorumluluğunun bilincinde olduğunu tüm dünyaya da bir kez daha göstermiştir. Batı’nın 400 yıllık hin planına alet olmayan, taviz vermeyen bu millet, taviz vermeyeceği mesajını da dosta düşmana göğsünü gere gere gururla göstermiştir. Rahat durmayacağı aşikar olan iç ve dış mihraklara karşı; Hakkari’den Edirne’ye, Samsun’dan Hatay’a şimdi çok daha dirençli ve çok daha güçlü bağlarla birbirine tutunması gereken bu millet, ülke sevgisi ve ümmet kardeşliğini, halkları birleştiren ve kucaklayan insan sevgisini, bugün çok daha fazla taşımalı, çok daha net ve kesin bir tavırla yansıtmalıdır. Birlik ve beraberliği vatan sevgisi üzerine yıllarca derinden yaşamış bu millet, bugün ve bugünden sonra da kimsenin kirli oyununa eyvallah etmeyecektir. Kürt vatandaşlarımızdan ayrı bir Türkiye düşünülmeyeceği gibi, Türkiye’den ayrı bir Kürt vatandaşı da asla düşünmek istemeyiz.

KÂMİL SİYASET ANLAYIŞI

Biliyorum ki bu millet, kendisine hizmet edeni asla unutmaz. Milletin değerleri, evveliyatı, kudreti; en ufak bir yolundan sapmanın dahi reaksiyonunu gecikmeden verecek nitelikte güçlü, sağlam ve dirayetlidir. Bu konuyla ilgili 14 Haziran’daki köşe yazımda da belirtmiş olduğum üzere AK Parti’nin 2001 yılı fabrika ayarlarına dönmesi gerektiği hususunda bir özeleştirim olmuştu. Bugün baktığımızda yeni vekil listesinde %70 oranda olumlu yönde değişiklik görülmekte ki, sonuçları itibariyle ülkeye hayırlı olacağından emin olmakla birlikte, sonsuz temennim de ancak ve ancak hep bu yönde olacaktır. 

ŞAH - MAT DÖNEMİ

Vizyon açısından kısmen kendini onaran CHP, adayların bireysel sancılarından kaynaklı tekrar sıkıntılı bir sürece girmiş olacak ki Şahin Kanat tasfiyesi dahi çatlak sesleri bastırabilmiş değil. 1 Kasım seçimleri sonrası, olası başarısızlık durumunda faturanın Sayın Kılıçdaroğlu’na kesileceği öngörüsünde bulunmak da bu koşullarda gayet makul olacaktır. Yenikapı mitingindeki ayak seslerinin şiddeti, seçim sonrası dönem için kendilerine bir fikir vermiştir elbet, biz yine de hayırlısını dileyelim.

MHP’NİN ÜLKÜ ARGÜMANLARI, TEK TEK ELDEN GİDİYOR

Devlet bekasına verdiği önem ve sağduyusuna bir dönem yürekten inanmış olduğum Sayın Bahçeli, bu süreçte sergilediği çözümsüzlüğe ve kaosa çanak tutan tavrı nedeniyle siyaset geçmişine dönüp baktığında, özgeçmişine kocaman bir “keşke” eklemiş olduğunu fark edecektir. Devletin işleyen mekanizmasının sekteye uğramaması adına geçici hükümete davet edilen Tuğrul Türkeş’e bile tahammül edemeyerek, kendisinden beklenen devlet adamlığı kavramından ne yazık ki gitgide uzaklaştı. Fakat tüm bunlara rağmen kamuoyuna vermiş olduğunuz rahatsızlığın sonucu olarak, AK Parti’de bugün ülkücü, solcu, liberal tüm yapıların ortak katılımını ve aktif faaliyetini görebiliyor olduk.

HDP’NİN VİZYON ÇÖKÜŞÜ

Sözde demokrasi eylemlerini, sazlı türkülü söylemlerle pazarlama konusunda işini iyi yapan Demirtaş; sayfa sayfa yazıların, bant bant videoların, onca ses vurgusunun, mimiğin ve görüntüdeki o kararlı duruşun içinin ne derece boş olduğunu daha fazla saklayamadı. Size 80 vekil vermiş bu halkın dertleri yerine, kulis ardında KCK – AB – Çok uluslu yapı arasında kalıp hangisinin sözünü dinleyeceğinizi şaşırmanızın bedeli, sanıldığından çok daha ağır olurken, sizler için çok daha sancılı bir sürecin tetikleyicisi oldu. “Cizre’de katliam var” derken, arka tarafta YDG-H tarafından Cizre’de yapılmak istenen asıl katliamın detayları Fransız kanalına pek tabii rahatça verilebiliyor, çözüm sürecini kullanarak çok sayıda patlayıcı ülkeye sokulabiliyor, devlet kurumlarıyla alay edercesine rahat hareket edilebiliyordu. İnanç ve ümmet birliği üzerine inşa edilmiş Kürt tarihi ancak bu kadar karalanıp zehirlenebilirdi ki, tüm çabalarınıza rağmen Yenikapı mitinginde bu vatan üzerinde Türk’ün, Kürt’ün, Laz’ın, Çerkez’in, Arap’ın kardeşçe yaşam için nasıl mücadele ettiğini ve etmeye sonuna kadar kararlı olduğunu hamdolsun bir kez daha gördük. 

Türkiye’lilerin gövdesindeki gücü, göğsündeki imanı, yüreğindeki inancı ve sabrı asla kaybetmeyeceğine olan inancım ve sonsuz saygımla, selâm ve dua ile...

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...