Çağımızın Selahaddin Eyyubi’si olan Recep Tayyip Erdoğan’ın neden bu kadar düşmanı olduğunu yaşanılan olaylardan dolayı çok iyi anlıyoruz. Refah Partisi döneminde büyük şehir belediyesi başkanı olduğunda batılıların gözünde belediye başkanlığı yapamayacağı, modern ve çağdaş bir kent görüntüsü kazandıramayacağı ve bir sonraki seçimlerde de muhtemelen bir daha halkın karşısında çıkamayacağı düşüncesi algılanmıştı. Takdiri ilahi. Beğenemedikleri Refah Partisi ve belediye başkanları Recep Tayyip Erdoğan’ın çok kısa bir sürede Türkiye’de ve dünyada ki tüm belediyelere örnek olan çalışmalar yürütmesi ve kendisinden söz ettirmesi birçok Avrupalı belediyeleri şaşkına çevirmiştir. Kendisini halkına adayan insanların bu gibi hizmetlerin şüphesiz karşılığı vardır ve bu halk kendisine hizmet edene sahip çıkar.
Erdoğan’ın başarılarını hazmedemeyenler, bin bir entrikalarla, işlemediği suçlarla onu mahkûm edenler, tarih önünde hesap vermelerini bir yana bırakalım, halk nezdinde de sandıklarda büyük cezalar alıp gerekli cevabı almışlardır. Batılı monşer ve yandaş yayın organlarının muhtar bile olamaz dedikleri Tayyip Erdoğan’ın bu halk tarafından başbakanlığa getirilmesi, halk tarafından üç dönem üst üste iktidara taşınması, cumhurbaşkanlığına kadar getirilmesi bu kişilere büyük bir ders olmuştur ve bunların tamamı başarı, prensip, azim ve ilahi kudretin yardımıyla olmuştur.
Selahaddin Eyyubi misali Kürtlerin, Arapların, Türklerin zaferinin önüne kimsenin engel olamayacağı gibi, Recep Tayyip Erdoğan’ın da ümmet zaferinin önüne kimse geçemeyecektir. Küfrün tek tarafta cephe oluşu, biz yurttaşlara da ülke sorumluluğu ve aidiyet duygusu yüklemektedir. Modern haçlı seferleri günümüzde yaygın olmakla birlikte topyekûn silah, ticaret ve medya olarak ülkemizin üzerine baskın bir şekilde uygulanmaktadır.
TARİHTE İRAN'IN DİĞER YÜZÜ
İsmi İran İslam Cumhuriyeti olan bir devletin kendi mezhepleri dışında hiçbir mezhep kabul etmeyerek, tüm Müslümanları ötekileştirip mezhep ayrımları noktasında batılılara hizmet edip, kibirli ve ırkçı geleneğini sürdürerek, Allah’ın emrettiği ayetler ile değil, “İslam ve ümmet” kavramlarına ters olup, sahih olmayan hadislerle kendi çıkarları doğrultusunda hareket etmişlerdir. Çağımızın önemli liderlerinden olan Recep Tayyip Erdoğan’ı da İslam şuuruyla sahiplenmeleri gereken yerde batılıların maşası olup batılıları desteklemektedirler. İranlıların bu davranışlarına en büyük örnek Hz. Ömer’in öldürülüşüdür. Hz. Ömer’i katleden yine İranlı bir Mecusi’dir.
İran tarih boyunca samimiyet doğrultusunda davranmadığı gibi ırk ve kibir noktasında İslam’ı da kendi çıkarlarına alet etmektedir. Ne acıdır ki tarih boyunca haçlılara, batılılara ve emperyalistlere hizmet etmişlerdir. Bugünün şartlarında PKK’yı kendi çıkarları doğrultusunda kullanan, Ortadoğu’daki birçok ülkeyi mezhepsel olarak istila etmeye çalışan İran, açık bir şekilde görüyoruz ki, PKK ve buna benzer marjinal örgütleri perde arkasında desteklemektedir. Şüphesiz ki tarih bir gün bunların da hesabını soracaktır.
VAH BU DEMİRTAŞ'IN ÇIKMAZLARI!
Selahattin Demirtaş’ın son hamlelerini izliyoruz. Hendekler kazıyor, siperler oluşturuyor, sokak işgalleri yapıyor, polisinden, askerinden tutun, sivillerine kadar hedef alıyor, yaşam alanlarında savaş ilan ediyor sonra da kalkıp, “Katliam Var!” diyerek “Serxıldan” (Baş kaldırış) ilan ediyor. Bu sahtekârlık ve hainlik değil de nedir? Bu hareketler cehalet kokan hareketlerdir. Kaybolmayın cehaletin karanlık sokaklarında, buyurun hep birlikte yürüyelim aydınlık yolumuzda.
Selâm ve dua ile…
