Sovyetler Birliği, 1991 yılında dağıldı ve Rusya Federasyonu Vladimir Putin yönetiminde toparlanmaya başladı. Önce kendi içinde Çeçenistan’ı sindirdi ve 2008’de Güney Osetya’ya müdahalesi ile Gürcistan üzerinden NATO’ya gözdağı verdi. Kırım’ı ilhak ederek stratejik alanını büyüttü ve Orta Asya’da Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) ve BDT ileyeniden bir Doğu Bloğu oluşturdu.
BÖLGESEL DEĞERLENDİRME
Rusya’nın Esed rejimini desteklemeye devam etmesi handikaplıdır.(Zulüm ilelebet devam edemez.) Esed rejimi yıkılmazsa, Rusya böyle kanlı bir rejimin yegâne destekçisi olarak görüleceğinden dolayı olumsuz imaja sahip olacaktır. Suriye’nin parçalanması, şiddetli bir iç savaş ve mezhep kavgalarının devam etmesi; Sünni devletlerden Rusya’nın tepki görmesine ve son fiili müdahalesine bakılırsa, Rusya hâlâ sorunları “sert güç” ile halletmekte ısrarcı. Rusya’nın, zor ve riskli bir yol tercih ettiği anlamına gelir ve bununla birlikte beklentilerine ulaşması, güvenceler verilmesi ve daha büyük bir kazanç sunulması halinde politikasında yumuşamaya gidecektir.
YENİ DÜNYA DENGESİ
ABD’nin 1990’lardan itibaren tek “süper güç’’ olarak rahat hareket etmesi ve ‘’Vahşi Kapitalizm’’ yoluyla, dünyanın giderek azalan doğal kaynaklarını pervasızca sömürme girişimleri, stratejik enerji havzalarına tek başına sahip olabilmek için Afganistan, Pakistan ve Kırgızistan üzerinden Orta Asya ve Ortadoğu’da Çin ve Rusya’nın önünü kesme girişimleri, Ortadoğu ve Hazar havzalarındaki emellerini zorlaştıracak “Sünni İslam”ın yükselişini durdurmak üzere İran’la ittifak etmesi, “Arap Baharı” ve “Kadife Devrim” akımlarıyla, Ortadoğu-Karadeniz ve Hazar havzasındaki emellerini kolaylaştıracak kaos ortamı oluşturarak, rakibi Rusya’nın zayıflaması için bölge ülkeleri üzerindeki siyasal ve ekonomik bağlarını kesmesi (Tunus, Libya, Mısır, Yemen, Ukrayna, Suriye..) ABD’nin“Yeni Dünya” stratejisi üzerine BM’nin de içinde olduğu dizayn oyunudur.
ORTADOĞU’DA YENİ DEVLETÇİKLER
Kavga etmektense, Rusya ile gizlice anlaşarak, İsrail’in güvenliği için, Kuzey Suriye ve Kuzey Irak’ta kendisine dost ve ileride sürekli olarak Türkiye’nin başına bela olmaya devam edecek bir “Bir Kürt Devleti”kurdurma kararı; bunu kolaylaştırmak için Sünni ve Türkiye dostu Barzani’nin bölgesel yönetiminin yıkılması; zamanla kuvvetlendireceği yeni “Ermeni & Kürt’’ devleti eliyle Türkiye’nin doğu ve güneyini koparmasını sağlamak; bu aşamadan sonra, Azerbaycan’ın İran ve Rusyaarasında bölüşülmesini sağlamak. Suriye’deki ılımlı ve radikal İslam taraftarı muhaliflerin yok edilmesi ve Rusya kontrolünde bir seküler birNusayri Devleti kurulmasına göz yummak; Suriye ve Irak’ın orta ve doğu bölgelerini de içine alan toprakları ilhak etmesine göz yumarak, Türkiye’nin nihai olarak parçalanması için İran’ı Türkiye ile savaştırmakBM, ABD ve AB kapitalist stratejisini olgunlaştırmak istenmektedirler.
TÜRKİYE NE YAPMALI?
Türkiye ve İslam ülkelerinin alimleri, çok daha geç olmadan bir araya gelmeli ve yeni küfür düzeninin muhtemel planlarını akim bırakmalıdır. İran ikna edilemezse, Sünni İslam ülkeleri ile mutlaka ittifak etmeli; Çin ve Japonya gibi ülkelerle karşılıklı menfaat dayanışması ile yalnızlıktan kurtulmalıdır. Türkiye, içerdeki kutuplaşmaları nötralize edecek politikalar uygularken, bir taraftan da doğu ve güneydoğu bölgesindeki iç tehditleri ve sınırlarını güç kullanarak kayıtsız – şartsız koruma kararlılığını göstermelidir. Oluşabilecek defakto harekatları bertaraf etmelidir oldubittilere karşı savunma ve stratejisi yapılmalıdır.
Şüphesiz, ALLAH (C.C.)’ın da bir planı var. Müslümanlar olarak ihlaslı olursak, Allah bizimledir inşallah..
Selam ve dua ile kalın.
