Salı, 17 Kasım 2015 09:39

Terörün beşiği, demokrasinin eşiği; Avrupa

Yıllardır dünyanın en fazla terör (Türkçe’ye Fransızca “terreur” sözcüğünden geçmiştir) illetiyle baş eden ülkelerden biri olan Türkiye, terörle mücadele konusunda geliştirdiği refleksleri bugün tam anlamıyla uygulamaya başlamış, mücadelede kararlılık konusunda üstüne düşeni layıkıyla yerine getirecek bir düzene sahip olmuştur.

Bugün baktığımızda; dünyayı bir harita üzerinde tiyatro sahnesi gibi yönetmeye çalışan baronlar, dün destek verip sırtlarını sıvazladıklarını, bugün tam da karşılarında, yankılanan bomba sesleriyle görmektedir. Adı ne olursa, kaç harfli olursa olsun; kanlı planlarını işletmek için başka bir toplumu yaralamak ve kaos çıkarmak adına yapılan eylemlere destek verilen tüm örgütler bir terör örgütüdür. Ve bugün çıkarlarınız uğruna kullandığınız kim varsa, yarın bir gün mutlaka size de dönecektir.

 TERÖR ÖRGÜTÜ SEMPATİLERİ UNUTULUR CİNSTEN DEĞİLDİ

2010 yılında Strazburg’daki Avrupa Parlamentosu’nda bir grup milletvekili ile terör örgütüne destek vermek için toplantı yapan Fransız Parlamenter Jose Bove, seçim bölgesi olan Larzak Ovası’nda (Fransa’nın güneyinde bir bölge) PKK’nın eğitim kampları olduğunu kabul ederek, bu kamplardaki toplantılara bizzat katıldığını söylemişti. Tarih sahnesi bu ve benzeri olaylarla dolu olup, doğrudan ya da dolaylı olarak kimlerin hangi örgütlere ne şekilde destek verdiği gün yüzündedir. Öyle bir dünyadayız ki, yakan da yanıyor.

ABD’deki 11 Eylül vakası; dün Fransa’da, yarın belki bir başka Avrupa ülkesinde kendini tekrar etmeye meyilli olduğunu daha en başından belli etmişti oysa ki. Muhakkak ki siyasi stratejiler yüzünden zarar gören masum sivillere yapılmış bir saldırıya sevinmek söz konusu dahi olamaz, fakat Afrika ülkelerini sömüren, bölgeyi ateşe veren Fransa ve benzer tutumdaki diğer ülkeler bunun dönüp dolaşıp kendilerine de geleceğini hesaplamamış olabilir mi?

 TERÖR SAVAŞI, SAVAŞ ZULMÜ, ZULÜM TERÖRÜ DOĞURUR

İlan edilen yeni bir savaşın ilerleyen süreçte geleneği itibariyle yine başka bir terör örgütü doğurmayacağını kim iddia edebilir? 11 Eylül sonrası ilan edilen savaşta, “özgürlük ve demokrasi” adına işgal ettikleri Afganistan ve Irak’ta yapılan zulüm ve işkencelerden doğan DAEŞ terör örgütü bugün Avrupa’nın kalbinde kendisini tüm dünyaya en büyük manşetlerle tanıtıyor.

Genel çerçevede duruma bakıldığında bu Avrupa ülkeleri ile Türkiye’yi bir an kıyaslayacak olduğumuzda; Türkiye’ye demokrasi dersi vermeye kalkan bu ülkelerin hangilerinin parlamentosunda terör örgütünü destekleyen bir söyleme yer verebilecek bir parlamenter bulunabilirdi? Yıllarca kendi içimizde dahi bizleri birbirimize düşürmek için türlü oyunlar oynayan soytarılar, dillerinden düşmeyen o demokrasinin hakkını verip, parlamentolarında muhalif bir yapıyı neden barındıramıyor dersiniz? Bakınca onlar ultra-demokratik ya hani?

 “ADALET” ARKADAŞ, BİZE LAZIM OLAN ADALET!

Tüm dünyaya sirayet etmesi kaçınılmaz olan terör olayları ve terörist oluşumların önüne, ülkelerin birbiri ardından kapalı kapılar ardında iş çevirerek geçebilmesinin ihtimali ne yazık ki sıfırdır. Avrupa ülkeleri başta olmak üzere, kanlı eylem planlarının mimarı baronlar bu tutumlarından vazgeçmediği sürece artık kendilerinin de bu işten epeyce zararlı çıkacağını biraz analitik düşünebilen herkes açıkça anladı.

Adalet” arkadaş, bize lazım olan adalet! Bir gün ettiklerinin kendine döneceğini bileceksin. Güç uğruna silah ateşlemeyeceksin, açgözlülük adına masuma zarar vermeyeceksin. İşgale, zulme son vereceksin, nifak tohumu ekmeyeceksin.

Ekersem ne biçeceğim ortada” diyeceksin.

Gör arkadaş! Öyle ya da böyle, elbet bir gün göreceksin.

 Ümmetin evlatlarına selâm ve dua ile…

Sabri BALAMAN

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.
Bu kategoriden diğerleri: « Yerli yersiz siyaset BATI VE TERÖR »

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...