Perşembe, 25 Ağustos 2016 11:13

Ateş Çemberinde Kardeş Olmak …

Bin seneden bu yana hayatımızı barış ve huzur içinde  idame ettiğimiz bu coğrafyada son 30 seneden bu yana içimizde bir ur gibi üst aklın planlaması neticesinde yaşadığımız ve bir seneden bu yana da daha şiddetli yaşanmakta olan PKK-DAİŞ-PYD..VE FETÖ terörü çerçevesinde, etrafımız toz duman iken; dikkatimizden kaçırılan, ama mutlaka muhtaç olduğumuz KARDEŞ’lik hukukunu unutacak mıyız           

BEN unutmak istemiyorum, yazacağım yorumlara ne dersiniz; Kardeşlik, acının kedere panzehir olduğu sırrın adıdır, ona anlam dünyası kazandıran, iman bağına dayalı manevi bütünleşmedir. Asr-ı saadette yaşanan cömertlik hasleti ile  bir başkası muhtaç iken kendi ihtiyacını ona feda etmek sırrıdır. Sahabelerin ruhunda  yakalanan bu  benzersiz beraberlik ve fedakarlık, ihlasın en bariz vasfıdır.

İslam, müminlerin kardeşliği sağlamaları durumunda dünyada barışa gidecek yolun açılacağını mesaj vermektedir.  İslam’da özelde iman kardeşliği, genelde ise insanların yaratılış kardeşliği söz konusudur. Hz. Ali’nin “İnsanlar, ya dinde kardeşin, ya da hilkatte eşindir.”(Nehcu’l-Belağa) sözü de bunu ifade etmektedir.

Kur’an, İslam kardeşliğine büyük önem verir ve İslam’da, “Allah için sevmek ve Allah’ın dininde kardeş olmak en üstün ibadetlerdendir”(Gazali, 1982: İhya’u 'Ulumi’d-Din c. 2). Kur’anda, İslam toplumunun inşası, devamı ve huzuru için temel şart kardeşliktir ve “Mü'minler ancak kardeştirler” (Hucurat, 49/10) ayetiyle Müslümanların birbirlerine nasıl bakmaları gerektiği vurgulanmaktadır.“Müslüman, Müslüman’ın kardeşidir. Ona zulmetmez, onu yardımsız bırakmaz, ona hor bakmaz. “(Müslim, Birr, 32)

Kardeş olmak, civanmertliktir, kendini yok bilmektir, varlığına değil muhatabına anlam yüklemektir. " kardeş kardeşe muavin ve zahîr olur,"(Lem’alar, 277) onun hatasını gördüğünde onu bırakmaz, ona daha çok sarılır, onu korur, ona şefkatle bakar.               

PEKİ O ZAMAN BU FETÖ mensupları bu çerçevede ne olacak nasıl bakacağız, onlar şimdi devletinden yana tavır koyan bizlere nasıl bakıyorlar, ihanet ve ticaret kısmını anladık da ibadet grubu içinde olanların ikilemi nasıl çözülecek, ilerde olabilecek sosyal travmaları nasıl çözeceğiz, bu kesimin bir şekilde devlet-stk işbirliği ile rehabilite edilmesii için hazırlıklara başlasak erken mi olur…ne dersiniz..

Bu büyük kucaklayacı tavrın alicenaplığını yaşayamadığımız, yaşatamadığımız ve yeterince idrak edemediğimiz için biliyorum inciniyoruz, incitiliyoruz ve kader canibinden tokatlanıyoruz. İzzetini ikbalinde arayanların serencamı ve hakikatsizliği o kadar acı dersler veriyor ki, ucu masumlara da dokunuyor. Çünkü hataların telafisi yerine hatalardan medet ummanın hissi zaafiyeti ve kardeşliğin asil ve sadece uhuvvet penceresinden kabullenici ali ruhlarına erişemediğimiz için kardeşliğimiz yara alıyor, yaralıyor ve  yaralanıyor.

Hz. Peygamber; “Müminin mümine karşı durumu, birbirlerini sımsıkı kenetleyip tutan binalar gibidir” (Buhari, Salat, 88, Mezalim, 5; Muslim, Birr, 65; Tirmizi, Birr, 18; Nesai, Zekat, 67) buyurmuştur.

Uhuvvet dairesi, kardeşlik için "…bin haysiyetim olsa kardeşlerimin mabeynindeki muhabbete ve samimiyete fedâ ederim."(Lem’alar, 444) diyen Bediüzzaman’ın deruni şefkatidir.

Kardeşlik, vahidiyet içinde tevhidi bulan, marifetle şuuru yakalayan, muhabbetle kalbi fezeyan/hezeyanlardan koruyan ve lillah için tevazunun zirvesinde fedakarlıkla bunu ispatlayan yüce yankıya mazhariyettir.

Kardeşlik,"Annem babam sana feda olsun ya Resullullah!" diyen sahabinin   iman yüklü sinesinden cesaret ve şecaate dönen  vefa ve cefa ahlakıdır.

Vicdanın terennüm ettiği sesle birbirini anlayanlar, empati kuranlar, derdiyle dertlenenler, yokluğa kanat açanlar ve fikrin namusu için birbirine bağlananlar ve bağımlılıktan uzak duranlar kardeştir.

Olsa da versem diyenler kardeştir/Olduğu halde düşünmeden olanını akıtanlar ve birbirine ram olanlar kardeştir/Duygu ortaklığında derinleşenler kardeştir/              Canını canı bilenler ve bunu da mümince ve  rızay-ı bari için yapanlar kardeştir.

ELHASIL;Sahi, biz bu kardeşliğin neresindeyiz…KARDEŞ  OLABİLSEK TERÖR OLABİLİR Mİ İHANET,DALALET OLABİLİRMİ..Bu islam medeniyeti havzasında  yaşarken yukarda yazmaya çalıştığım kardeşlik hukuku bizim hayatımız içinde ne kadar yer alıyor? birbirimize bakarken birbirimizden bahsederken ne kadar samimiyiz?

Peygamberi uhuvvet aşkı; içimizde ne kadar kıpırtılar meydana getiriyor? şu soruyu ilk evvel kendi nefsime sorarak yazımı bitiriyorum,HANİ BİZ KARDEŞTİK Veya şöyle sorayım, gerçekten  biz kardeş miyiz?

Son Düzenlenme Cumartesi, 10 Eylül 2016 12:49
Mehmet Kanmaz

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...