Perşembe, 25 Ağustos 2016 09:13

Güç Zehirlenmesi

Amerika'nın hegemonik gücünün ciddi bir şekilde sorgulandığı şu günlerde aslında ABD’nin Ortadoğu politikasının iflas ettiğine giderek kan kaybettiğine de şahit oluyoruz.  Yakın tarihimizde küresel güç olan, Sovyetler Birliğinin yok oluşuna şahit olduğumuz gibi.

Tıpkı ABD’nin rakibi Sovyetler Birliği de DENİZDE; Atlantik-Pasi­fik Okyanusunu dahil, Karadeniz, Akdeniz ve önemli boğazları kontrol eden, egemen olan deniz kuvvetlerine sahipti. KARADA; Moğol İmparatorluğundan daha büyük topraklara hakimdi ve dünyanın en büyük kara ordusuyla Avrasya'nın merkezinde nükleer gücüde elinde bulunduruyordu. Dünyaya meydan okuyan kara, deniz ve hava hakimiyetine sahip büyük bir ordusu olan bu devlete 1990 yılına gelindiğinde ne oldu da, birden etkisiz hale geldi yok oldu.

Yapılan analizler sonucu hale cevabı bulunamayan sorular, akılları meşgul ediyor. Bir imparatorluk yok olmuştu, Sonucu ortada; bir kurşun dahi atamadan parçalanan imparatorluğun yok oluşuna dünya şahit olmuştu. Yok olan sadece bir devlet mi, yoksa onun dayattığı hayat tarzı mı!

ABD gibi küresel gücü elinde bulunduran devletler hep güç zehirlenmesinden yok oluyorlar. Mustafa Özel, 1993'te yayınladığı kitabına Amerikan Yüzyılının Sonu adını vermiş ve eklemişti: "Amerika'nın değil, Amerikan yüzyılının sonu". Soğuk Savaş sonrası dönemin doğum sancılarını tasvir eden bu ifade, geçerliliğini hâlâ koruyor. Birinci Körfez Savaşı, ayakta kalan tek süper güç Amerika'nın tek kutuplu dünyada verdiği ilk büyük imtihandı. Bu savaştan yara almadan çıkan Amerikan siyasi gücü, iki binli yılların başlarından itibaren inişe geçti. Irak Çalışma Grubu'nun yayınladığı Baker-Hamilton Raporu, bu inişin Ortadoğu'daki yansımalarını çarpıcı bir şekilde ortaya koyuyor.[1]

Avrasya politik açıdan dünyanın en iddialı ve dinamik devletlerini bölgesinde barındıran bir bölgedir. Avrasya, Amerika'nın politik ve/veya ekonomik liderliğine potansiyel meydan okuyan yer görünümündedir. Amerika'nın şansı bu bölgenin çok büyük olması nedeniyle politik açıdan tehlike arz etmemesidir. [2]

Amerika'nın küresel egemenliğinin boyutu çok büyük olmasına rağmen iç ve dış kısıtlamalardan dolayı fazla derin değildir. Avrasya'nın büyüklüğü ve çeşitliliği ve bazı devletlerin gücü, Amerika'nın bir takım olaylar üzerindeki kontrolünü ve etkinliğini kısıtlamaktadır. Bu büyük kıta, ekonomik ve politik açılardan üstün bir güce boyun eğemeyecek kadar büyük, kalabalık, değişik kültürler içeren ve geçmişten beri hırslı ve enerjik politik yapıla sahip devletlerden oluşmuştur.[3]

Avrasya'da Amerika'nın karşısına her an potansiyel bir rakip çıkabilir.

Dünyamızda tek süper gücün aslında yıkılışına da şahit oluyoruz. Çünkü ABD’nin bölgemizdeki stratejik ortakları artık bölgedeki devletler değil kendisinin kurduğu ve beslediği PKK-PYD-DAİŞ gibi yapay sosyolojik derinliği olmayan örgütler. ABD güvenirliğini yitirdi kendisiyle işbirliğine yanaşacak, taktik ve stratejik bölge ülkeleri partner bulamıyor. Büyük bir askeri gücün taktiksel olarak operasyon yapamaması, savaşamaması demek olur.

İşte bu güç zehirlenmesi ile yok olmaya aday olarak görülebilir. ABD bölgemizde  Hegemonyasını etkinliğini sürdürmek için kolay kolay pes etmeyecektir.

En son hamlesi beslediği örgütler üzerinden nükleer bir silah  kullanarak, Japon savaşında kullandığı gibi Coğrafyamızı egemenliği altına alma hamlesini yapabilecek çılgınlıklarda bulunabilir. Nitekim yaptığı açıklamalarda nükleer silahların terör örgütlerinin eline geçmesi olasılığından bahsetmektedir, Nükleer silah çarşıda pazarda satılmaz bölge ülkelerinde yok ama senin envanterinde var, sen vermezsen veya çaldırmazsan terör örgütleri bu silaha nasıl sahip olabilir.

                                                                                                                                                                              

                                                                                                           Çetin ZAMANTIOĞLU

OKUNAN KAYNAKLAR

1-Kalın İbrahim, ırakta vekalet savaşları,  http://arsiv.setav.org/public/HaberDetay.aspx?Dil=tr&hid=11804&q=vekalet-savaslari-ve-ortadogu-nun-gelecegi

2-Zbigniew Brzezinski, “Büyük Satranç Tahtası Amerikanın Küresel Üstünlüğü ve Bunun Jeostratejik Gereklikleri”, Çev. Yelda Türedi, İnkılap Kitap, İstanbul-2016.



[2] Zbigniew Brzezinski, “Büyük Satranç Tahtası Amerikanın Küresel Üstünlüğü ve Bunun Jeostratejik Gereklikleri”, Çev. Yelda Türedi, İnkılap Kitap, İstanbul-2016.

[3] - Zbigniew Brzezinski, “Büyük Satranç Tahtası Amerikanın Küresel Üstünlüğü ve Bunun Jeostratejik Gereklikleri”, Çev. Yelda Türedi, İnkılap Kitap, İstanbul-2016.

Son Düzenlenme Cumartesi, 10 Eylül 2016 12:50
Çetin ZAMANTIOĞLU

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...