Aydın veya gazeteci diye geçinen şarlatan soytarılar son zamanlarda yine meydanlarda boy göstermeye başladı. Yılmaz Özdil, Uğur Dündar, Emin Çölaşan gibi tiplemeler de iyi prim yapmıyor değil. Sn. Uğur Dündar’ın özelikle bir hafta içinde ulusalcı veya muhalif milliyetçi akımlara karşı güzelleme mesajları vermekten ve yağ çekmekten kaçınmadığı gibi cömertçe davranışları da gözden kaçmıyor. İşin ilginç yanı Sn. Devlet Bahçeli için inceden ayar yapmaktan da kaçınmıyorlar. Anlaşılan, Sn. Dündar bir yerlerden özel mesajlar almış.
Sn. Dündar; anlaşılan siz Sn. Bahçeli’yi tanıyamamışsınız. Ana-Sol hükümetinin ihanet içerisinde bulunduğu dönemlerde bir dönüm noktası idi Sn. Bahçeli’nin radikal kararları. Devlet için elzem olan ve toplumun beklentilerini karşılayan bir çıkıştı. Sanıyorum ki, o günkü şartlarda yine birileri kudurmuştu ancak bütün karanlık hesapları alt üst eden yine Devlet Bahçeli idi. Bugün geldiğimiz nokta aynı Sn. Dündar. Bu numaraları Sn. Bahçeli ezbere biliyor. Bir gösteri yapacaksanız şayet bari sihirbazlığı veya şaklabanlığı yakışır şekilde yapın.
Bazı zamanlar inceden kamuoyu oluşturma çabalarınız karşılıksız kaldığı için içinizin cız ettiğini biliyoruz. Ancak Suriyeli göçmenleri veya hayal ürünü bir hikâyeyi kullanarak Türk halkını azınlık veya göçmenlere karşı kışkırtmayın Sn. Dündar! Bu milletin büyük çoğunluğu sizin gibi tiplerden kurtulmak için EVET diyecek! Hani yandaş havuz medyası dediğiniz medya var ya o medya kuruluşları bu milletin milli ve manevi değerleri için çalışmakta. Hoşunuza gitmese de durum bu. Sanırım birkaç kadeh atmanızda fayda var, belki zihninize yararı dokunur(!)
Gelelim suratı çölleşen (Çölaşan) emin abi(!)mize. Hayatta içmezmiş, dudak tiryakisiymiş falan filan. Sn. Çölaşan, en azından kırk yılda bir de olsa doğru yolu bulmuşsunuz. Demek ki neymiş? Ayık kafa bile sizi doğru yolda göstermeye yetmiş. Sn. Bahçeli’nin sizin gibi şahsiyetleri tek tek tespit ederek davet etmesi önemli, çünkü bir ayağı çukurda bir ayağı bu meçhul dünyada olan sizler bundan sonra da vatan evlatlarını kandırmaya yeltenmemelisiniz. Daha da önemlisi “evet” dediğiniz için Aya Yorgi kilisesine gidip bir de dilekte bulunmanız lazım. Eğer tatmin olmasanız işte o zaman doğru bir adres verebilirim; Zekeriya Beyaz hoca size şefaat ederek en azından sizleri doğru yola sevk edebilir, hayırlı bir iş başarmış olur. Belki bir horoz veya tavuk keserek de büyükbaş hayvanların kanın akmamasına da vesile olursunuz. Çünkü sizler hayvan seversiniz Sn. Çölleşen.
Yıldırımlar, Ecevitler veya Ahmet Necdet Sezerler, Kenan Evrenler senin dişine göre olabilir ancak kafanı masadan kaldırmanın zamanı geldi. Bu ülke eski Türkiye değil. Uyan artık bu neyin kafası? Ne oldu dünün yıldız yazarlarına? Ne oldu size, musluklar mı kurudu? Sn. Çölaşan sen bu kafayla daha çok heyecanlanır, daha çok Binali Yıldırım’ı sayıklarsın. Zerre de olsa yine de evet dediğin için bence heyecanlan ve şükret olur mu?
Delikanlı Yılmaz Özdil abimizi de İzmir Marşı sarmış. Tarihi ile de iyi özetlemiş İzmir’i. Seküler, aydın veya bütün etnik yapıların barış ortamında yaşadığı İzmir. Evet, Sn. Özdil; Rum, Ermeni, Yahudi veya Laz, Çerkez, Türk, Kürt herkesin kardeşçe yaşadığı bir şehir. Ancak bu marşı yazdıran tarihi yanlış okuduğunu söylemek isterim. İzmir bu millete bedeli çok ağır fatura edilmiş bir mirastır. Çoğu zaman İzmir konuşulurken belki de en az konuşması gerekenler sizlersiniz. İzmir’in ihmalinin sebebi sizler ve siz gibi düşünenler yüzündendir. Kemalist ve ulusalcı söylemleri yanlış ve yersiz kullanarak İzmir’i berbat duruma düşürdünüz. Son zamanlarda İzmir marşını kullanarak bir yerleri kaşımak sanırım haddinize değil. İzmir halkının gerçekleri göreceği kanısındayım ve İzmirliler de size en yakın zamanda bir marş yazdıracak(!) Ancak terör destekçisi belediyelerden, terör destekçisi vekillerden doğal olarak kurtulmak gerek veya militarist marjinal örgütleri şirin göstermekten, sevicilik yapmaktan vazgeçmek gerek. Yılmaz Özdil abim, lütfen saygısızlık olarak algılamayın, zira bizim sözümüz ülkesine ihanet eden omurgasızlaradır.
Ülkemin aziz milletine selam olsun, dua ile kalın.
