Tüm muhalefet toplanmış, ‘16 yıldır aynı iktidar var halk artık bu iktidardan sıkıldı’ edebiyatı yapıyorlar. Unutmayın; sıkıldığını belirttiğiniz halkın tercihidir AK Parti. Halkının tercihine saygı duymayan bir muhalefetin iktidarından ne hayır gelir ki?
Ak Parti iktidarı süresince kendi seçmeni olsun veya olmasın her milletten insana eşit davranmaya çalışmış, toplumu ayrıştıracak her türlü işten uzak durmuştur. Sizlerin inkar politikalarıyla çürütmeye çalıştığı ancak asla dur durak bilmeyen dış mihraklar dediğimiz adi yapı ise, 16 yıldır durmaksızın siyasetimize, ekonomimize darbe vurmak için elinden geleni ardına koymadı. Halen de yolumuza taş koymaya devam ediyor.
Gelelim yolumuza koyulan taşlardan birine… Sevecen gösterilme niyetleriyle propagandası yapılan şirin mi şirin fizik öğretmeni Muharrem İnce’nin öğretmenliği de ‘’Ben dersi anlatır çıkarım, ister dinlersiniz, ister dinlemez. Ben maaşıma bakarım’’ noktasında duracak gibi görünüyor. Daha anlatacağı derslere doğru dürüst çalışmayan İnce, ‘’Her yıl 10.000 öğrenciyi eğitim için yurtdışına göndereceğiz’’ açıklamaları yapmış. Sanıyorum ki kendisi şu an zaten farklı eğitim programlarıyla 50.000’den fazla öğrencinin yurtdışına çıktığından habersiz.
Kendisini iyi, naif, mütevazı olarak tanımlayan Cumhurbaşkanı Adayı Akşener, üslubunda tüm bu incelikleri gerçekten görebiliyorsa bizlere de gülüp geçmek düşer. ‘’Göreceksiniz nasıl kanunlar çıkaracağım’’ diyerek yalnızca mahallelerinin ara sokaklarında futbol maçları yapan takımların kaptanlığını üstlenebilirsin. Bu siyaset ağzı değil, sokak ağzıdır. Mahalleliye kan kusturan yaramaz çocuk olmak senin anca narsist kişiliğini besler. Açıklamalarında da görüyoruz ki, Akşener’in asıl hedefin bu milletin cumhuru olmak değil, milletin seçtiği cumhuru indirmek. Saf ve iyi niyetlerle bu yola girmediği üslubundan bellidir.
CHP’li 15 vekilin İYİ Parti’ye geçip sonra tekrar CHP’ye dönmesine demokrasi adına çok büyük bir jest diyen Akşener’in ifadelerindense 15 vekilin İYİ Parti’ye geçtikleri gün ki surat ifadelerine baktığımızda görüyoruz bunun bir jest değil, üst makamlardan gelen bir rest olduğunu. İçi boş ifadelerle zeminini oturtamadığınız başarısız işlerinizi laf cambazlığıyla yumuşatamazsınız.
Bu millet ne zaman kendisine hizmet edeni topraklarından koparmaktansa gerçekten hizmet için yola çıkan birilerini görecek? Görüyoruz ki daha uzun yıllar çıkmayacak Erdoğan gibi hizmet aşkıyla kutlu dava yolunda yürüyecek bir lider…
Kadınlar, yıllarca toplumun bazı kesimleri tarafından hor görüldü, güçsüz görüldü. Toplumdaki yanlışlıklarda eleştirilerin tek hedefi kadınlar oldu. Bunun için uzun yıllar boyu da mücadele verildi. Bu sebeple ne yazık ki, kadınlar hem maddi çıkar amaçlı reklamlarda pazarlama tekniği olarak kullanıldı hem de kadının toplumdaki zor durumu gerek reklamlarda olsun, gerekse farklı alanlarda sürekli suiistimal edildi.
Görüyoruz ki; Sn. Akşener, toplumda, reklamlarla nesneleştirilen kadını şimdi de siyaset rantında nesneleştirmeye çalışıyor. Bir kadın aday olarak, kadın aday çıkmasını imkânsızmış gibi göstermeye çalışıp zoru başardığı algısını üretiyor. Ortada böyle bir durum olmadığı aslında AK Parti hükümetinde çıkan kadın bakanlarımızdan, kadın milletvekillerimizden, kadın adaylarımızdan da bellidir.
Sn. Akşener’in bir kadının aday olmuş olmasını olağanüstü bir durummuş gibi lanse etmesinin altında dahi ayrıştırıcılık yatıyor. Partisini kurarken önce kadınlara, sonra gençlere ve en son erkeklere sorduğunu belirterek yalnızca toplumda cinsiyet ve yaş ayrımı gerçekleştiriyor. Bu şekilde toplum birleştirilemez, yalnızca olması gereken eşitlik sarsılır.
‘’İkinci tura İnce kalırsa, Erdoğan farkla kazanır, biz destek versek bile Erdoğan’ı geçemez’’ ifadelerini kullanan Meral Akşener hangi matematik hesabıyla ‘’İkinci tura biz kalırsak ancak Erdoğan’ı yenebiliriz diyor?’’ Artık bırakın bu hesapları Sn. Akşener, illa ki bir hesap yapacaksanız vicdani muhakeme yapın. Siz sanıyorsunuz ki ikinci tura Akşener kalırsa AK Parti’den de oy alabileceksiniz. Unutmayın ki; AK Parti’nin içinde Erdoğan yorgunları yoktur. Bir davaya beraber baş koymuş dava arkadaşları olarak bizler sonuna kadar Erdoğan’ın arkasından yürüyeceğiz. Bizler öyle Kılıçdaroğlu ile İnce gibi karşılıklı çıkar ilişkileri ile maddi yollarda yürümüyoruz. Biz kutlu bir davanın manevi yürüyüşünde birbirimize arka çıkıyoruz.
Vesselam…
