Dünya ve Türkiye son 2 ayda Corona virüsü salgınıyla yüz yüze geldi. Bu durum küresel bir tehdit oluşturmaya başladı. Asya’dan Amerika’ya, Avrupa’dan Latin Amerika’ya kadar dünya çapında ölümlere neden olan virüs, milyonlarca insanı da tedirgin etmeye devam ediyor.
Türkiye’de de ortaya çıkan Corona virüsü ile ilgili Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, dün akşam vaka sayısının 18’e yükseldiğini açıkladı. Bu arada; hastalığın çıktığı ilk günden beri, toplumla şeffaf bir iletişim stratejisi kuran, Türkiye’nin sağlık ve kriz yönetimi stratejisini başarıyla yürüterek, devlet-millet ilişkini sağlam ve güvenilir bir zemine oturtan ‘Koca yürekli adam’ Sağlık Bakanımız Fahrettin Koca’yı hasseden tebrik ederim.
Dünya Sağlık Örgütü, Çin’den ziyade Avrupa’nın artık salgının merkez üssü olduğunu ilan etti. İtalya, 24.747 vaka ve 1.800’den fazla ölümle birinci sırada. Çin’de ise salgının 80.649 vakaya ve 3.000’den fazla ölüme ulaştıktan sonra azalmaya başladığı görülüyor. İtalya nüfus oranının, Çin’e kıyasla dikkate alındığında daha büyük zarar gördüğü ortaya çıkıyor.
Virüs Avrupa’nın büyük ülkelerinde hızla yükseliyor. Avrupa’nın en büyük 5 ülkesi resmen iflas etti. COVID-19 nedeniyle ölüm sayısı şu anda 6.456’dır. Yirmi dört saatlik bir süre içinde toplam 7.757 vaka ve 1.362 yeni vaka ile İspanya, Avrupa’nın en çok etkilenen ikinci ülkesi. Başbakan Pedro Sanchez’e göre, 95 yeni ölüm bu sayıyı 291›e yükseltti. 4.499 ile Fransa, 5.795 ile Almanya ve 1.372 vaka ile İngiltere, yeni COVID-19 enfeksiyonlarında benzer hızlanmalar yaşamaktadır.
ABD’de de koşullar pek parlak sayılmaz. ABD sağlık sistemi zaten yerlerde sürünüyordu; virüsle birlikte “Takke düştü, kel göründü’’ misali, ABD’nin insan odaklı yaşam örneklerinin aslında bir Hollywood propagandasından öte olmadığı anlaşılıyor. Beyaz Saray, pazar günü şu anda 3.400 vaka (457 yeni vaka) ve 63 ölüm olduğunu bildirdi. Vaat edilen milyonlarca test kiti, yüksek fiyat nedeniyle geniş kitleye ulaştırılamıyor bile. Sağlık sigortası olanlar için test kiti 600 dolar, sağlık sigortası olmayanlar için 1.200 dolar gibi fahiş ücretler isteniyor. Ambulans ücretleri 500-1000 dolar arası, doktor muayene ücretleri 200-400 dolar arasında. Hastalar, hastaneye gidebilmek için ambulans yerine UBER’i tercih ediyor. Avrupa ülkelerinde de durum ABD’den farklı değil.
Çok şükür ülkemizin sağlık altyapısı o kadar güçlü ki dünyayı kasıp kavuran bu virüsle kolayca baş edebilir. Yukarıda gördüğünüz ücretlerin tamamı ‘Acil’ kapısından girdiğinizde ‘ücretsiz’, ağır olmayan koşullarda ise yukarıdaki fiyatların üçte bir oranında TL cinsindendir. Elbette aksaklıklar ve yetersiz olduğumuz konu başlıkları da yok değil. Mesela halen aşıya olan bağımlılığımız % 100 düzeyinde, birçok tıp araç ve gereci batılı ülkelerden ithal ediliyor. Ancak devlet, bir şekilde bu masrafları kamu yararı adına tolere edebiliyor.
Bu durumlar varken bir de dün oynanan Galatasaray-Beşiktaş maçının seyircisiz oynanmasına tepki gösteren, Galatasaray Teknik Direktörü Fatih Terim’i kınadığımızı belirtmeliyiz. Terim “Çocuklarımın sağlığı ne olacak?’’ diye eleştiriyor. Bir futbol takımı sebebiyle memleketin, sağlıkla ilgili mücadele azmini bozamazsınız. Aranızda virüse yakalanan varsa, her türlü tedbir tabiî ki yapılmalıdır.
Terim, kamu yararını gösteren bir endüstride çalıştığını bilmelidir. Bir asker, polis, doktor, hemşire, gazeteci, otobüs şoförü, kapı bekçisi, hizmetli, fırıncı, memur… gibi sektörlerde çalışanların aileleri ve hayatları yok mudur? Onların hayatları futbolcudan daha ucuz değil. Hiç gördünüz mü virüs var diye askerlerin nöbet tutmadığını, fırıncının ekmek çıkarmadığını… Ancak kamu yararı gösteren bir sektörde çalıştıkları için her meslek gibi riskler dönem dönem vardır. Dünya evine kilitlenmiş, Türkiye’de milyonlarca insan evlerinde iken bir temas oyunu olan kitlelerin zaman geçirmesini sağlayan futbolun tamamen şalterinin indirilmesi doğru değil.
Sonuç olarak Türkiye’nin Corona virüsüyle mücadeleyi başarıyla atlatacağına inanıyoruz. Sağlık Bakanlığına ve çalışanlarına bir kez daha teşekkür ederek, Türkiye’nin Corona virüsle ve mücadelesinin ‘’sağlıklı’’ emin ellerde olduğunu görüyoruz. Dayan Türkiye, gelecek senindir.
Vesselam.
Not: Yazarımızın makaleleri aynı zamanda Y.Akit'te yayınlanmaktadır.
