Evet utanmaz bir dünyadan bahsediyorum....

Yahudi katiller Filistinlileri katlederken..

Bu suça kimler ortak...?

Taa Saddam döneminde, “İsrail’de ölen çocuklar için ağlıyorum” diyen FETÖ’nün başı  ortak..

Mavi Marmara gemisi Gazze’ye yardım götürürken, “Otoriteden izin alınmalıydı” diyen Pensilvanya’daki hain zat ortak..

Onunla birlikte..

İsrail ile iyi ilişkiler kurmaya çalışan Suud yönetimi ortak..

Birleşik Arap Emirlikleri yönetimi ortak..

Mısır’ın darbecisi, Sisi bu suça ortak..

İsrail ile ilişkileri hep üst seviyede tutan, Avrupa Birliği ortak..

İsrail’in hamisi konumundaki ABD ortak..

Nihai noktada, bin bir güzelleme ile bizlere takdim edilen Birleşmiş Milletler bu suça ortak..

***Bir tiyatro sahnesi gibi, bizlerle alay edercesine Filistinlilere yaşatılan katliamın failleri, suskunlukları ile fiili destekçileri..!.YERLİ İŞBİRLİKCİLER Ortak....!

Bize insan hakları ve özgürlükleri üzerinden ders vermek isteyenler,işte Filistin’de yaşananlar..! Buyurun bakalım bir diyeceğiniz var ise....!

Osman Kavala üzerinden Türkiye’ye sopa göstermeye kalkan Avrupa Birliği’nin bir diyeceği var ise..

Almanya’nın, Fransa’nın, İngiltere’nin, ABD’nin bir diyecekleri var ise..

Buyursunlar, Filistin’de şehit edilen 87’si   çocuk 28’i kadın 295 insan için bir açıklama yapsınlar..

Osman Kavala bugün cezaevinde, yarın çıkar.. Kimsenin, Osman Kavala’nın hayat hakkına müdahale ettiği yok. Ama Osman Kavala gibi Gezi teröristi bir kişi için ayağa kalkan Avrupa…

Selahattin Demirtaş gibi PKK destekçisi bir terörist için ayağa kalkan mimsiz medeniyetin Merkezi Batı..

Filistin’de, hem de üçte biri çocuk olan insanların öldürülmesine sessiz..

Hani bunlardan, askerlerini göndererek, İsrail zulmünü durdurmalarını isteyen de yok..

İki satırlık açıklama ile, bir kınamada bulunacaklar..

Belki diplomatik ilişkilerini, ticaretlerini bir doz aşağıya indirecekler..

Hani İran için, “Nükleer çalışmayı sürdürüyor” diyerek yaptırım üstüne yaptırım ilan etmişlerdi ya..

Yetmemiş…

“İran ile ticari ilişkisini sürdürüyor” gerekçesi ile Türkiye’yi de, o yaptırımlara dahil etmişlerdi ya..

İşte o yaptırımların küçük bir örneğini de, İsrail için ilan edecekler..

7,5 milyarlık dünya nüfusuna karşılık..

Topu topu 8 milyonluk bir İsrail’den bahsediyoruz..

Dünya tükürse.. İsrail boğulur..

Sadece Müslümanlar tükürse.. İsrail boğulur..

Ama öyle bir zillet yaşanıyor ki..

Şu fotoğrafı, dünyanın yüzüne karşı söyleyebilen diplomatlar, bilim adamları, siyasetçiler bile yok..

***Lütfen yanlış anlamayın siyaset yapmak değil niyetim; ama hakkı teslim edelim; Cumhurbaşkanımız Recep Tayyip Erdoğan, BM Genel Kurulu’nda, İsrail’in yayılmacı politikasını eleştirerek ve haritalar eşliğinde gerçekleri haykırdı da, Türkiye’nin namusunu kurtardı.. Hatta Müslümanların, hatta hatta insanlığın namusunu kurtardı, doğru değil mi..?

Ama o da yalnız bırakılarak, en yakınındakiler tarafından bile ihanetlere muhatap edilerek, adeta cezalandırılmak isteniyor.

“Eyyy Amerika” dediğinde de eleştiriliyor..“Eyy İsrail” “ÖLDÜRMEYECEKSİN” dediğinde de eleştiriliyor..

Mısır ile 8 yılın sonunda ilişki kurmaya çalıştığında da eleştiriliyor..

“Ne oldu Rabia’nız” diyerek, dalga geçmeye kalkan, hem de kendisi de bir kadın olan cumhurbaşkanı adayının olduğu ülkede yaşıyoruz..

İsrail’in bir gecede 28 Filistinliyi öldürdüğü ve bu katliama Batı’nın sessiz kaldığı günde..

Aldatılmış gençlerin, kendisine çıkan Green Card için sevinmesini konu edinip, “Gençler ülkeden kaçmak için fırsat arıyor. Ülkemiz karanlığa gömüldü” algısı üretenlerin Ana Muhalefet Partisi Genel Başkanlığı yaptığı bir ülkede yaşıyoruz..

Filistin’de; Suriye’de, Myanmarda, Doğu Türkistan da  çocuklar öldürülür iken… katliamlar diz boyu sürerken...!

Cumhuriyet gazetesinin başına FETÖ’nün oturttuğu Murat Sabuncu ile söyleşi yapıp, İsrail’e en sert tepkiyi veren Tayyip Erdoğan’ı çekiştiren nankörlerin bulunduğu bir ülkede yaşıyoruz..

Çoluk-çocuk demeden, kadın yaşlı demeden, pis postalları ile Mescid-i Aksa’ya plastik mermilerle girmeye çalışan Yahudi katilleri hedef tahtasına koyması gereken Müslümanların ...

Küçük  küçük hesaplar peşinde koşarak, “One minute”dik duruşunu sergileyen Tayyip Erdoğan’a çelme takmaya çalıştığı bir  dünyada yaşıyoruz..

Bu ülkenin insanları… Bu ülkenin milliyetçileri, ülkücüleri, muhafazakarları, aklı başında sosyal demokratları....

“Rabia’nıza ne oldu” diyen kadına soramıyorlar,  kendi partisinin erkekleri soramıyor; “Sen nasıl bir kadınsın? Sen 16 yaşındaki bir kız çocuğu üzerinden, katledilmiş bir kız üzerinden, böyle bir siyaseti nasıl yapabiliyorsun” diyemiyorlar..

Bu ülkenin solcuları.. Sosyal demokratları.. Kemalist geçinenleri.. “Tam bağımsız Türkiye” söylemcileri… Ölümüne destekledikleri partilerinin başındaki adama... Ana muhalefet Partisinin Genel Başkanı’na hatırlatamıyorlar: “Bu ülkede yapılacak bir yatırım için, dış ülkelerden gelen şirketleri tehdit eden, ‘Paranızı ödemeyiz’ diyen bir genel başkan istemiyoruz.. 

Gençlerin, kendilerine Green Card çıktığı için göklere zıplaması üzerinden, onlara Batı’nın gerçek yüzünü anlatacak bir genel başkan olması gerekir iken, tam aksine bir söylem ile, ‘Gençler haklı’ diyen bir genel başkan istemiyoruz!”

Tayyip Erdoğan’a kıldan tüyden itirazlar eşliğinde AK Parti’den ayrılan Deva’cılar,  Gelecek’ciler....Genel başkanlarına, “Biz ahlaki ilkeler için yola çıktık. Bir partide üye iken, o partinin genel başkanını cumhurbaşkanlığına aday gösterir iken, aynı zamanda rakip partilerle buluşup, farklı bir ismi de cumhurbaşkanı adayı yapmak üzere çalışan ilkesizlerle bizim işimiz olamaz” diyemiyorlar.

Bu ilkesizliklerin içinde, İsrail katliamlarını sürdürmeye güya ara verip Ateşkes ilan ediyor… Siz bu oyuna inanmayın Türkiye, BM’de işgal haritasını tekrar gösterip haykırdı ve dünya milletleri yavaş yavaş uyanmaya başladı ya... Şimdi Ateşkes oyunu yapıyor, inanıyor muyuz ...    

Asla ve kata...