Acı depremin ardından Cumhurbaşkanı Erdoğan’la birlikte deprem bölgesini ziyaret eden MHP lideri Sn. Devlet Bahçeli, bölgede dikkat çeken bir çıkış yaptı. Bahçeli, büyük bir yıkıma neden olan deprem için, “içinde sır olan bir olay gibi geliyor bana” ifadelerini kullandı.
Bu bir mesaj olabilir mi? Henüz bir komplo teorisinden öteye gidemeyen HAARP teknolojisine gönderme yapmış olabilir mi Bahçeli? Sn. Bahçeli’nin bu sözlerini kendimizce analiz etmeye çalıştık…
5 Şubat 2023 saat 03.15 sularında merkez üssü Kağıthane olan, 3 büyüklüğünde küçük çaplı bir sarsıntı yaşadı. Yerin 12 km altında olan bu deprem çevre ilçe ve illerde de hissedildi. NTV’ye konuşan Prof. Dr. Okan Tüysüz “Yapılan araştırmalar ortadır ki, İstanbul Kâğıthane ilçemizin altında fay hattı bulunmuyor, bunun bir patlama sonucu olacağını ya da bu olayın başka bir nedeni var” diyor. Tabi işin detayına girmek istemiyor. Son günlerde olan olaylar insanların aklında soru işareti oluşturdu. Her deprem olduğunda kıyıdan geçen ABD savaş gemileri de, kafalardaki soru işaretlerini artıyor. Deniz aşırı çalışan Amerikan deniz kuvvetlerinin sahip olduğu HAARP teknolojisi de burada gün yüzüne çıkıyor. Yıllardır rafta kalan gizli dosya HAARP, ABD için yeni bir müttefik yapılanması olanağı oluşturuyor olabilir mi?
HAARP’ın, yani yüksek frekanslı aktif auroral programın, iyonosferin özelliklerini incelemeyi amaçlayan bir sistem olduğu iddia ediliyor. Bu iddiaların kaynağı da, ABD Savunma Bakanlığı Pentagon. Sistem, ABD Hava Kuvvetleri, ABD Deniz kuvvetleri, ABD Gelişmiş Savunma Araştırmaları Projesi Ajansı, Darpa ve Alaska Üniversitesi tarafından desteklenerek 1993 yılında kurulan bir merkezdir. Sistemin temel esası, elektromanyetik dalgalar çıkararak, bir bölgeye ısı yoğunlaştırması yapmak. O frekanslar ile küçük titreşimler oluşturmak, deney olarak uygulama alanları belirlemektir.
Nikola Tesla’dan bugüne yapılan çalışmalar var. Bu çalışmaların 5 şiddetini geçmeyecek küçük çaplı depremler meydana getirdiği, yapılan araştırmalarda mevcut. 1950 yıllardan itibaren ABD ulusal güvenlik örgütünün(CIA) bu çalışmaların içinde olduğu net şekilde bu raporda mevcut. Resmî olarak 1993 yılında Amerika’nın Alaska Eyaleti’nde 180 tane dev antenin çok yüksek derecede enerji ürettiğini de biliyoruz. Bu yüksek enerjiyi kablosuz olarak bir başka noktaya aktarma işlemi, onların deyimi ile “Bir radyo dalgası, denizaltıları takip etme aracı, denizaltındaki iletişimi takip etme aracı”. CIA Harp Sistemini 1950’li yıllarda başlatmış olsa da, 1961 yılında Vietnam Savaşı’nda ABD Hava Kuvvetleri’nin o gün ki bölgesel hava şartlarını değiştirdiği biliniyor. ABD’nin hava şartlarını değiştirmeye yönelik sistem raporlarını (PDF) dilerseniz siz okuyucularımıza sunabilirim.
Bugün 27 ülkenin içinde olduğu Avrupa Birliği, 1998 yılında HAARP Sistemini “Büyük bir tehdit” olarak görmüş, o yıl 2 önemli oturum yapmış. Avrupa Parlamentosu Güvenlik ve Silahsızlanma Alt Komitesi 5 Şubat 1998’deki oturumunda “Bu proje küresel endişe kaynağıdır” diyerek, çevresel riskler hakkında ABD’den bir rapor istemiştir. HAARP sisteminin bir SİLAH OLARAK KULLANILIP KULLANILMADIĞI VE AMACININ NE OLDUĞUYLA İLGİLİ talebe, karşı taraftan herhangi bir cevap gelmemiştir.
HAARP konusunda dünya çapında tanınan uzmanlar, AB Parlamentosu’nda oturumda konuşturuluyor. Uzmanlardan Rosalie Bertell ve Nick Begich geniş çaplı bir sunumda “HAARP Projesi çok yüksek miktarda bir enerji üreterek bir bölgeyi yok edebilir, elektro-manyetik dalgalarla 5 şiddetine kadar suni depremler, tsunami, iklim değişikliği rahatlıkla oluşturabilecek bir sistem” açıklamasını yaparak, teknik ve bilimsel raporları ile sundular. Bu sistemi yabana atmamak gereklidir. Sadece ABD de yok. Rusya, Çin ve İsrail de var. Bu sistem üzerinde elzem şekilde çalışıyorlar.
Konuyla ilgili resmi sayfalarda da bilgiler mevcuttu fakat ABD’nin gizli tuttuğu hava proje raporunun gizlilik sınıflandırmasının bir kısmını, araştırma kurulları web sayfalarından kaldırmışlardır.
Ancak raporun özetini sizlere sunabiliriz.
Rapor adı: 2025 yılında hava olayları, ABD hava hâkimiyet programı. Elektromanyetik akım deneyleri ve kuvvet çarpanı olarak hava durumuna müdahale, gerekli yöntemlere dair bilimsel raporlar gibi bütün bu hava hazırlıkları, Pentagon tarafından 27 yıl önce imzalanmıştır! 17 Haziran 1996’dan itibaren belirlenen bu askeri hedeflere ulaşmak için hava durumunu gelecekte savaş enstrümanı olarak kullanmayı amaçladıkları iddialarını doğrular nitelikte bir gerçeklikle karşı karşıya kalıyoruz. Hava şartlarının değiştirilmesi, yeni yapay hava koşullarının oluşturulması, savaşın kazanılmasında büyük rol oynayacaktır. Bu bir Amerikan ulusal havacılık güvenlik projesidir.
Bunun nasıl yapılacağı ise tabloda mevcuttur. 1. İletişim hatlarını koparma, 2. Tatlı su kaynaklarını kurutma, 3. Kuraklık oluşturmak, 4. Radar iletişimini kesmek, 5. Sis ve bulut oluşmasını engellemek ya da istenilen yerde oluşturmak, 6. Hava modifikasyonu… 2025 yılına kadar, ABD Ulusal Güvenlik Politikasının bir parçası haline gelerek proje devam edilecek denilmiştir. Bu arada İsrail’in önemli hahamları, 2030 yılına kadar büyük savaş ve eylem hazırlığı için fetva yayınlamıştır. Bunu da göz ardı etmemek gerekir. Yahudiler, dünya hakimiyeti için uygun zamanın geldiğini düşünüyorsa, burada sormamız gereken çokça soru vardır.
Vesselam…
