Çarşamba, 21 Eylül 2022 13:38

Saltanata düşman ama kraliçeye hayranlar!

Şahsi görüşüm, babadan oğula otomatik geçiş şeklindeki devlet yönetimi, yanlış..

Zaten Osmanlı’da, bu görülmüş, kısmen bir değişiklik yapılmış..

Direkt babadan oğula geçme yerine, ailenin en büyük erkeği uygulaması hayata geçirilmiş..

Yeter mi?

Bence yetmez.

Ailenin içindeki fertlerin, küçüklüğünden itibaren devlet yönetimi için özel yetiştirilmeleri, tecrübe kazandırılmaları gibi, malum kesimlerin hiç görmek istemediği bazı avantajlarına rağmen..

 

Yine de..

Bir aile içinde yöneticinin belirlenmesi, tartışılacak bir konu.

Ben de kabul etmiyorum.

Ama Osmanlı’da olursa kötü..

 

İngiltere’de olursa iyi noktasında da değilim.. Olamam..

Osmanlı için istemediğim bir yönetim usûlünün İnglitere’de yaşanmasına, tuzumu alıp koşamam.

Hele hele, “Canım onlarınki sembolik..” gibi bir de yanlışa mazeretler üreten şaklabanlardan hiç olamam.

Onlarınki sembolik ise, bizdeki de sembolik olsaydı.

Onlarda sembolik olarak sürdürülen bir sistem, Osmanlı’ya gelince, niye sürdürülmek istenmiyor da, bir de tüm hanedanın sınır ötesine kovulmasına kalkışılıyor? 

Mallarına el konuluyor?

 

Yıllarca ülkeye girişlerine izin verilmiyor?

“Bunu da mı CHP yaptı” diye soracaklar olabilir.

Evet..

Bu zulmü de CHP yaptı. Bunun için de özür dilemeleri gerekiyor.

Özür dileyecekleri daha çoook konu var. Gerçekten özür dilemeye başlasalar, ömürleri bile yetmez.

Osmanlı hanedanına CHP’nin zulmüne, Demokrat Parti ile başlayan süreçte, sonraki iktidarlar döneminde sağ partiler kısmen iyileştirmeler yaptılar..

Ama bugün dahi, Osmanlı ailesine cüzzamlı muamelesi yapmak isteyenler maalesef var..

“Bundan sonra size, otomatik devlet başkanı sıfatı vermiyoruz, veremiyoruz” dersiniz, olur biter..

“Türkiye sınırları içine giremezsiniz, mallarınıza el konulmuştur” ne demek?

Osmanlı ailesinden olmak, bir ceza sebebi midir?

Bugün FETÖ’cülere bile sahip çıkmaya kalkan CHP, mevcut yönetimi silah zoru ile ele geçirmeye kalkışanlara bile, “O mu yaptı, diğeri mi yaptı, acaba ne kadar yaptı” gibi sorular eşliğinde masumiyet yüklemeye kalkışanlar, “Ülkenin yönetiminde bir iddiamız yok. Bir talebimiz yok” diyen Osmanlı hanedanını cezalandırdılar, bu cezayı yıllarca da sürdürdüler..

Bunların hepsini not ettik..

Ama şu şirretliğe ne dersiniz?

Osmanlı hanedanına bu zulmü reva görenler, İngiliz kraliçesi için saygı sunuyor, hürmetlerini takdim ediyorlarsa, kraliçeyi öve öve bitiremiyorsa, bu ilkesizlik değil midir?

Bu hokkabazlık değil midir?

Kraliçe’nin ölümü sebebi ile, bir haftadır soldan çarklı gazetelerin, bir siyah zemine basılmadıkları kaldı..

“Kraliçe’ye veda” başlığı mı dersiniz..

“Dünya genelinden 500 lider ve üst düzey yetkilisinin katıldığı” ifadeleri mi dersiniz..

“Tabutun üzerine, ‘Sevgi ve adanmışlıkla dolu anısına. Charles R’ yazılı not bıraktı” güzellemeleri mi dersiniz..

Hani siz bir aile içinde devlet yönetiminin şekillenmesine karşı idiniz?

Saltanata karşı idiniz?

Kraliçe olunca, “Sonsuz arz-ı hürmetlerimi sunarım” mı oluyor?..

“Bu çağda, ne rezalettir bu? Ne krallığı, ne kraliçesi, ne soytarılığı bu?” diyemiyor musunuz?

“İngiltere’de 70 yıldır görülmemiş büyüklükte cenaze töreni” diye başlık atarken, daha iki ay önce Mahmut Ustaosmanoğlu Hocaefendi’nin cenazesi için yaptığınız hakaretler aklınıza gelip, “Biz nasıl yaratıklarız? Kendi ülkemizin insanının cenazesine saldırıyoruz. Elin kraliçesinin cenazesini yere göğe sığdıramıyoruz” diye hiç mi düşünmediniz?

Emperyalizme karşı olduklarını iddia edenler..

“Böylesi büyüklükte bir tören en son kraliçenin babası Kral VI. George için 1952 yılında yapılmıştı” diyerek, baba krala da gönderdiğiniz saygı ve uşaklık hislerinizi bu milletin görmediğini mi sanıyorsunuz?

Affedersiniz, bizim padişaha (krala), “İngiliz ile işbirliği yapmıştı” diye küfürler savururken..

İşbirliği yapıldığını iddia ettiğiniz İngiliz’in kralına bu sevdanız nereden geliyor, bir açıklar mısınız?

Bu nasıl bir ilkesizliktir, nasıl bir mantıktır, açıklar mısınız?

“Kraliçe’nin 1953’teki taç giyme töreni de Westminster Kilisesi’nde yapılmıştı” diye yazarken, nüfus kağıdınızda “İslam” yazdığını aklınıza getirip, “Biz, Fatih Camii’ndeki bir cenaze töreninde, ‘Cumhurbaşkanı’nın önünde tarikat şeyhinin yenisi belirlendi’ diye ahlaksızca yayınlar yaptık. Şimdi Kraliçe’nin kilisedeki taç giyme törenine bu övgüleri nasıl yapıyoruz? Taç ne? Kilise ne? Kraliçelik ne? Biz neyin kafasını yaşıyoruz? Biz ne rezil insanlarız” diye bir saniye bile düşünme ihtiyacı hissetmediniz mi?

Ya şu ifadeleri yazarken, elleriniz hiç titremedi mi?

“İmparatorluk tacı dünyanın en büyük elmasından kesilerek yapılan Cullian III. elmasını bulunduruyor. Taç üstünde ayrıca Siyah Prens’in yakutu ve St. Edwars’ın safiri de yer alıyor.”

Aman yarabbi..

En büyük elmas..

Taç..

Yakut..

Safir..

Kim bilir kaç gözyaşı ile ele geçirilen zenginlikler..

Kimbilir kaç ülkenin annelerinin gözyaşları var, o elmasta, o yakutta, o safirde.. O taçda..

Sömürülen..

Savaş açılan, toplu katliamlara maruz bırakılan, zenginliklerine el konulan..

Kaç milletin gözyaşları var?

Evet, emperyalizm karşıtı olduğunu iddia eden insanların, bu iddialarında samimi iseler, bunları sorgulamaları gerekmez mi?

Beş kuruş devlet malını yanına almadan, sırf “Osmanlı içinde kardeş kavgası olmasın” diye yurtdışına çıkmak zorunda kalan Vahideddin için hakaretler edenler..

Vahideddin’in ölümünde cenazesine haciz geldiğini hatırlayıp, kraliçe cenazesine yaptıkları şu ahlaksızca övgüler için, bir nefis muhasebesi yaparlar mı, acaba?

Hiç sanmıyorum..

Emperyalizme uşaklığa devam edecekler..

Bizi de İngiliz sevenler olarak itham edecekler..

Ama şu kısa yazıda benim onlara yaptığım delilli bunca suçlamadan bir tanesini bile, bizim suç hanemizde gösteremeyecekler..

 

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/saltanata-dusman-ama-kraliceye-hayranlar-40195.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

 

Ali Karahasanoğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...