Salı, 23 Ağustos 2022 14:07

Kaybedersek, bunlar yüzünden kaybederiz!

Prof. Dr. Üstün Dökmen’in “Başörtülü psikolog, başörtülü psikiyatrist, başörtülü PDR uzmanı olması meslek etiğine aykırıdır. Nötr olamazlar” küstah açıklaması sonrasında, Saadet Partisi Genel Başkanı Temel Karamollaoğlu “Allah rızası için, yıllardır yapmaya çalıştığınız şu baskıları bırakın artık ya! Mantıksızlıkları bir kenara koyun! AK Parti’yi şu anda ayakta tutan bu yaklaşımdır, yanlışlarını bunlarla örtüyor; en azından bu gafleti göstermeyin. Zaten bu mantık sahibi insanlar yüzünden önümüzdeki seçim kaybedilirse kaybedilir” demişti..

Üstün Dökmen gibiler bir, bilemediniz iki, veya üç kişi olsalar..

Biz de Temel beyin açıklamasının “Bırakın artık ya” kısmına iştirak ederek, muhatapları ciddiye almadan, konuyu geçiştireceğiz..

Ama olay Üstün Dökmen ile sınırlı değil..

İki kişi ile, üç kişi ile sınırlı değil..

Üstün Dökmen’ler gırla..

 

Hemen her yerde, onlarcası ile karşımıza çıkıyorlar..

Onlardan bir tanesini daha verelim..

Nasıl pervasızlar, nasıl ceberrutlar, nasıl iftiracılar, nasıl küstahlar, Temel bey de görsün..

“Bırakın artık ya” demekle, bu zihniyetin o ceberrutluğu bırakmayacağını anlasın..

 

Bir hafta önce kafayı çıkaran Üstün Dökmen’in söylemini, bu hafta Cumhuriyet gazetesinden Örsan Öymen tekrarlıyor..

“28 Şubat kumpası” başlıklı yazısı, Cumhuriyet gazetesinde yayınlanmış. Sizler de internet sitesinden, yazıyı okuyabilirsiniz..

Ne yazmış Öymen, kısa kısa alıntılayalım..

“Yaklaşık bir yıl önce, emekli komutanlar ve askerler Çevik Bir, Çetin Doğan, Hakkı Kılınç, Cevat Temel Özkaynak, Erol Özkasnak, Fevzi Türkeri, Yıldırım Türker, İlhan Kılıç, Aydan Erol, Kenan Deniz, Ahmet Çörekçi, Çetin Saner, İdris Koralp ve Vural Avar, hukuka aykırı bir biçimde tutuklandılar.”

Hani teknik yanlışlarla, yerimi doldurmak istemiyorum ama..

Kesinleşmiş mahkumiyet kararı ile cezaevine konulan ve tüm rütbeleri sökülmüş darbecilerin isimlerini verip, “Hukuka aykırı bir biçimde tutuklandılar” derseniz.

 

Adama, “psikolojik harp taktiğini nerede aldın” diye sorarlar..

Bu adamlar artık komutan değil, er bile değil..

Bu adamlar “hukuka aykırı bir biçimde” tutuklanmadılar.. Kesinleşmiş mahkumiyet cezalarını çekmek üzere cezaevine konuldular..

Ama olsun.. Psikolojik harp taktiği kapsamında, zihinlerde haksızlığa uğramış komutanlarmış gibi algı oluşturmak için, bu giriş yapılmış..

Yazının devamı, daha vahim..

6’lı ittifakın amansız müdafaacılarından Cumhuriyet gazetesinin yazarı, o gazetede net olarak şunu yazıyor:

“1990’lı yıllarda Türkiye’de, laiklik karşıtı siyasi örgütlenmeler ve laiklik karşıtı terör örgütlenmeleri, paralel biçimde yükselişe geçti.”

Temel abi..

Sana bu yazıyı okutmadılar ise.

Senden gizlediler ise..

Bak yazıyorum işte..

CHP zihniyeti size, dindar insanlara nasıl bakıyorlar, gör işte..

“Ben ‘laiklik karşıtı terör örgütü’ ifadesinden gocunmam ki.. Biz terör örgütü değiliz. Biz siyasi partiyiz. Cumhuriyet yazarının, Refah Partisi’ni, Saadet Partisi’ni kasdettiğini nereden çıkarttın” diyorsa, Temel abiye yardımcı olayım..

Yazının devamı şöyle:

“Refah Partisi, 1991 genel seçimlerinde %17 oy aldı ve 1995 genel seçimlerinde %21 oy alarak birinci parti oldu.”

Yok yok, durduk yerde “laiklik karşıtı terör örgütü” deyip.

Ardından Refah Partisi’nin seçimde aldığı oy oranlarını yazıp..

İlgisiz cümleleri alt alta koymuş değil, Örsan Öymen..

Kafası çok net..

Temel Karamollaoğlu’nu da, tüm dindarları da çok net olarak nereye oturttuğunu şöyle anlatıyor:

“1990 yılında, Atatürkçü Düşünce Derneği kurucu genel başkanı-hukukçu Muammer Aksoy, ilahiyatçı-yazar, SHP parti meclisi üyesi Bahriye Üçok, yazar-araştırmacı Turan Dursun, gazeteci-yazar Çetin Emeç; 1993 yılında gazeteci-yazar Uğur Mumcu; 1999 yılında siyaset bilimci-yazar Ahmet Taner Kışlalı katledildi.”

Temel Karamollaoğlu’nun belediye başkanlığı dönemindeki olaya da geliyor:

“1993 yılında yazar Aziz Nesin’in ve Alevi sanatçıların hedef alındığı Sivas’taki olaylarda, aralarında Asım Bezirci, Nesimi Çimen, Muhlis Akarsu, Metin Altıok, Hasret Gültekin, Edibe Sulari, Asaf Koçak, Behçet Aysan, Mehmet Atay, Uğur Kaynar, Muammer Çiçek’in de bulunduğu 33 sanatçı ve Pir Sultan Abdal Derneği üyesi yakılarak katledildi.”

Sivas’ı diline dolayan her solcuya, “Başbağlar hakkında ne düşünüyorsunuz” derim..

Bu riyakar adama da bunu dememiz lazım ama.

Sorun çok daha vahim..

Çünkü Cumhuriyet yazarı, tüm dindar insanları, bu cinayetlerle nasıl mahkum ediyor, ben iktibas edeyim, siz de görün:

“Söz konusu aydınlar katledilmeden önce, yıllarca RP’li siyasetçiler ve onları destekleyen yayın organları tarafından hedef gösterildi!”

Bitti mi? Bitmedi:

“Laiklik karşıtı kesimin, üniversitelerdeki başörtüsü yasağından dolayı kendisini mağdur ilan ettiği yıllarda, laikliği ve Mustafa Kemal Atatürk’ün devrimlerini savunanların can güvenlikleri bile yoktu!”

Bu tosuncuktan alıntıya devam etmeye, artık midem elvermiyor..

Başörtülü öğrencileri, katil gibi gösteren bu ifadeleri sebebi ile, bu tosuncuğun yüzüne tüküresim geliyor..

Ama midem de bulansa, kusasım da gelse, Temel Karamollaoğlu’nu olmasa da.. Belki Saadet Partili kardeşlerimizden iki-üç tanesini uyandırabilirim ümidi ile, bir paragraf da alayım:

“Bu yıllarda en büyük mağduriyeti yaşayanlar, üniversitede başörtüsü yasağına maruz kalanlar değil, laiklik karşıtı teröristler tarafından katledilenler, laikliği ve cumhuriyet devrimlerini savunanlardı.”

Yaaa, Saadetli kardeşlerim..

İttifak kurmayı bırakın, ölümüne sahiplendiğiniz ve “Seçimi kaybedersek, bunlar yüzünden kaybederiz” diyerek kendinizi özleştirdiğiniz o ittifakın üyeleri, bakın size hangi gözle bakıyorlar..

Sizi, “Laiklik karşıtı teröristler” olarak görüyorlar..

Helalleşme isteyenlerin fikir babaları, bakın üniversitedeki başörtü mağdurlarının değil, onlara yasağı uygulayanların mazlum olduklarını nasıl utanmazca söyleyebiliyorlar..

“Artık o yıllar geride kaldı” mı diyorsunuz..

Devam edin siz..

Bu kafa iktidara gelirse, sizi de bizi de, 28 Şubat’tan beter edecek ama..

İş işten geçmiş olacak..

 

https://www.yeniakit.com.tr/yazarlar/ali-karahasanoglu/kaybedersek-bunlar-yuzunden-kaybederiz-39959.html?utm_source=gazeteoku&utm_medium=referral

 

Ali Karahasanoğlu

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...