Çarşamba, 01 Mart 2023 14:26

28 ŞUBAT SÜRECİNDE ATILAN ÇIĞLIK

ONURLU BİR DİRENİŞİN DESTANI

 

 Çığlık; bir direniş günlüğü romanı, içim kan ağlayarak yazdım. İçiniz kan ağlayarak okuyacaksınız. Tarihe şahitlik etmek istedim. 

 28 Şubat süreci, okullara başını örttüğü için kız öğrencilerin alınmadığı günler. Eyüp İmam Hatip Lisesi’nin kapısına polislerin dizildiği gün başladı hikâye. Öğrencilerim, okulumuz istiyoruz, dediler.

 Polis, barikat kurdu içeri almadı.

 Her gün zulmü ve yasağı protesto ettik. Günün hikâyesini akşam Akit’e yazdım.

Değerli meslektaşım Süleyman Bağlan, “Ali, tarih yazıyorsun.” demişti.

İlk günü hiç unutamıyorum. Çevik kuvvetin okulumun önüne yığıldığı o talihsiz günü. Başörtülü  kızlarımı okula almamak için, Eyüp İmam-Hatip Lisesi önüne polis ordusu getirilmişti. Bir tarafta okumak isteyen 15-16 yaşlarında gencecik kızlar... Öbür tarafta onları okula sokmama emri almış silahlı, coplu, çelik yelekli polisler...

Bu vicdansız, kanunsuz ve hukuksuz yasağa karşı, öğrencilerimle birlikte her Allah’ın günü protesto eylemleri yaptık. Her gün ısrarla korkarak okula geldik. Her gün tutuklama, gözaltına alınma, sorgulanma tehdidi ile karşı karşıya idik. 

Tutuklandık, sorgulandık, yargılandık ...

 Emniyet müdürü, il milli eğitim müdürü, ilçe milli eğitim müdürü, okul müdürü ile defalarca tartışmalar yaptık. Hiçbir sonuç vermedi. Mütemadiyen moral bozucu, onur kırıcı, insanlık ayıbı tartışmalar... Bunların hiç birin unutmadım, unatmayacağım. 

Haksızlık karşısında susan dilsiz şeytandır.

Cihadın en büyüğü zalim hükümdarın yüzüne hakkı söylemektir. 

Susmadık, söyledik, haykırdık.

Milli eğitim müdürü, ilçe emniyet müdürü, polis şefleri ile yaptığımız konuşmalar işe yaramadı. Okulun önüne saat 11 sularında il emniyet müdür yardımcısı geldi. Uzun boylu, yaşlı başlı, tecrübeli bir adam.

Ciddi bir muhatap bulmuştuk. 

Eğitim Bir-Sen Şube Başkanı Ünal Bey ile heyecanla anlattık.

“Sivil toplum örgütü olarak konuşuyoruz. Anayasa’nın 79. maddesi eğitim özgürlüğünü garanti altına alır. Kılık kıyafet yönetmeliği nihayet yönetmelik. Kanunun üstünde olamaz. Polis suç işliyor, Anayasa’yı çiğniyor. Engel olun…”

İl emniyet müdür yardımcısı bizi dinledi:

“Sesinizi yükseltmeyin! Çocuklar duymasın, cesaretlenirler, bu cesaret onlara zarar verebilir. Ben sizi Genelkurmay Başkanlığı’na bağlayayım. Onları ikna ederseniz yasak kalkar!”

Ünal Mamur’un yüzü kül gibi oldu. Ne diyeceğimizi şaşırdık. 

Yasak, ta yukarıdan geliyordu ve il emniyet müdür yardımcısını aşıyordu.

Çığlığımız bir dönem Eyüp Sultan sokaklarında yankılandı. Öğrenciler devamsızlıktan okuldan sınıfta kaldı, izinsiz gösteri ve yürüyüş yapmaktan tutuklandı, sorgulandı, mahkemeye çıkarıldı. 14-15-16 yaşlarındaki kız çocukları zulme meydan okudular.

Üç buçuk sene süren zulüm hükümeti, masum öğrencilerimin her sabah Fahri Korutürk Caddesi’nde yaptığı beddualara dayanamadı ve yıkıldı.

Çığlık, onurlu bir direnişin destanı mutlaka okumaya değer!

  Hançer Saplı Yüreğimde ise Tıp Fakültesi öğrencisi Hacer ve arkadaşlarının çığlığı. Okunmalı, bir daha yaşanmaması için...

Ali Erkan Kavaklı

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...