Cumartesi, 06 Ekim 2012 19:12

SEVAN NİŞANYAN’A AÇIK CEVAP

Şöyle bir tarama yaptım, internette. Kimdir bu Sevan Nişanyan denilen diye. Meğer “Karısının üzerine dışkı atan adam” diye meşhurmuş.

E, yıllarca aynı yastığa baş koyduğu hayat arkadaşının üzerine dışkısını atan adam, eğer bir de dinsiz ise niye dindar insanların kutsal saydığı değerlere b.k atmasın?

Öküzün kıçından çıkan, adamın ağzından çıkandan daha faydalı, hiç olmazsa gübre ve tezek olarak kullanılabiliyor. Bunun ağzından çıkan defi hacetler ise provokasyondan başka hiçbir işe yaramıyor.

Bu kadar aşağılık ve değersiz yazılara cevap yazmaya değer mi diye düşünmedim değil. Ama bir dindar insanın sinirine hâkim olamayarak, bu şaşkın, geri zekâlıya bir iş yapmaya kalkışıp da kendisini harap etmemesi için yazmayı münasip gördüm.

 Bakın, 25.10. 2011 tarihli haber; “Dışkısını başına döktüğü ilk eşinden ayrılmasının ardından yeniden evlenen yazar Sevan Nişanyan kendisinden 28 yaş küçük eşinden de boşanıyor.” “İzmir Selçuk’a bağlı Şirince Köyü’nde otel işleten Müjde-Sevan Nişanyan çifti 2008 yılında kavanoz vakası ile gündeme gelmiş, kavanoza doldurduğu dışkıyı eşinin başından aşağı döken yazar Sevan Nişanyan kamuoyundan büyük tepki almıştı. 
Olayın ardından çift boşanmış, 56 yaşındaki Sevan Nişanyan 1.5 yıl önce Aynur Deniz ile dünya evine girmişti. İddiaya göre Nişanyan sık sık kavga ettikleri için evi terk eden ancak geri dönmeye ikna ettiği ikinci çocuğuna hamile eşi ile iki hafta önce büyük bir tartışma yaşadı. Dayak yediği gerekçesiyle jandarmaya başvuran 28 yaşındaki Deniz’in çocuğuyla birlikte Almanya’ya ailesinin yanına döndüğü öne sürüldü.”

Bunları niye aldım? Böyle bir ruh hali ve aile yaşantısı olan bir insandan ne beklersiniz diye!

“Bundan yüzlerce yıl önce Allah’la kontak kurduğunu iddia edip bundan siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideriyle dalga geçmek nefret suçu değildir” cümlesi bir ifade özgürlüğü müdür?

Bir zamanlar da Allah Teala hakkında ileri geri yazmış olan bu dinsize neyi ne kadar anlatabilirsiniz?

Dünyada milyarlarca insanın o iddiaya inandığını ve O’nu, Âlemlere Rahmet olarak gönderilen nebiler nebisini; analarından, babalarından, canlarından, mallarından, her şeylerinden daha çok sevdiklerini ve onun yoluna her şeylerini feda etmeye hazır olduklarını nasıl anlatabilirsiniz. Bu kadar sevgiyle bağlanılan, daha adının anılmasında bile kalplerin heyecanla çarptığı, yüce sevgiliyi “siyasi, mali ve cinsel menfaat temin etmiş bir Arap lideri” olarak yazmayı nasıl ifade özgürlüğü olarak kabul edebilirsiniz?

Milyonların inancını sen nasıl aşağılayabilirsin? Cehaletinin boyutları dağları aşmış şaşkın; en basit bir siyer kitabı bile incelesen, böyle yazmaya elin varamaz. Daha 40 yaşındayken kendisine teklif edilen serveti, en güzel kızlarla evlendirilmeyi ve iktidarı elinin tersiyle iten ve âlemi bekaya irtihal ettiğinde geride bıraktığını bilsen değil bu satırları yazmak, bu şekilde düşündüğün için kendi yüzüne tükürürsün, aynada…

Be aklı kıt adam; seni dinsizliğinle kimse kınadı mı? Senin dinsizliğine laf söyleyen oldu mu? Sen ne hakla milyarların inancını aşağılamaya kalkıyorsun? 

Kamuya mal olmuş kişilerle, dini değerler birbirine karıştırılabilir mi?

Din inançtır. Bu inancı kabul etmekte, alıp almamakta kimse seni zorlayamaz. Ama bu değerlerle dalga geçme iznini de kimse sana vermez.

İnançlar dalga geçilecek alanlar değildir!

Becerebiliyorsan ilimle, bilimle inanmadığın o değerlerin aksini ispatlamaya çabalarsın.

Dalga geçerek; nefsini tatmin etmeye, egonu şişirmeye kalkışamazsın.

“Kararlı bir din karşıtı olup Müslümanlarla sabırla diyalog kuran adam, Müslüman takımı topyekûn tecavüz için harekete geçmişken…” ifadelerini nasıl yazabiliyorsun? Yurt dışında senin gibi provokatörlerin gazına gelmiş üç beş kişinin eylemini mi topyekûn hareket zannediyorsun? Sen topyekûn hareket görmemişsin!

Bir başka bölümde; “Müslümanlığa dair görüşlerim maalesef olumlu değildir. Bu görüşlerimi de istediğim ortamda istediğim dille çatır çatır ifade etme HAKKINA sahip olduğumu düşünüyorum. Ayrıca insanları üzen, rencide eden sözler söylemeyi sevmem. AMA hoşuma gitsin gitmesin eğer başka birileri, analarının ak sütü gibi helal olan ifade özgürlüklerini kullandığı için Müslüman linç güruhlarının saldırısına uğruyorsa, o zaman işin rengi değişir. O mücadelede saf tutmayı boynumun borcu bilirim. Milyon tane geri zekâlının hakaretine de uğrasam o borcu savsaklamayı doğru bulmam” diyorsun.

        Be hey şaşkın; insanları üzen, rencide eden sözler söylemeyi sevmem deyip milyarların inancıyla dalga geçmek çelişki değil mi?

İfade özgürlüğü insanların analarının ak sütü gibi helal olurken, inanç hürriyetini nereye koyuyorsun? İfade özgürlüğüne saldırılınca kınıyorsun da inanç hürriyetine neden saygı duymuyorsun?

Ülkemizde hiçbir müslümanın hoş görmediği yurt dışındaki birkaç provokatif eylemi fırsat bilerek içindeki kusmuğu neden boşaltıyorsun?

Milleti geri zekâlı diye suçlamak yerine otur da biraz kendi çelişkilerini görmeye çalış. Belki o zaman bir adama benzersin.         

 03.10.2012 

Gürcan Onat

Bu e-Posta adresi istenmeyen posta engelleyicileri tarafından korunuyor. Görüntülemek için JavaScript etkinleştirilmelidir.

Yorum Ekle

(*) ile işaretlenmiş zorunlu alanların tümünü doldurduğunuza emin olun. HTML kodları kullanılamaz.

asder logo

Adaleti Savunanlar Derneğinin ilkelerini benimsiyor ve her alanda "adalet"değerini temel alan kural ve uygulamaların gerçekleştirilmesi için mücadele çalışmalarına katılmanın gereğine inanıyorsanız; bizi takip edin...