Yıllarca basit diyalog ve demagojilerle, yüklediğiniz korkularla, bilgisiz bırakarak kolayca yönetmişsiniz toplumu. Üzerine bir de hamaset ve idealler serpiştirmişsiniz. Bayatladıkça da ısıtıp tekrar sunmuşsunuz.
Başbakan Gazze’ye gidecek mi? Dediniz ki “ABD karşı gitmesine, dolayısı ile Gidemez.” Başbakan gideceğini net ve sert bir şekilde ifade edince de; “Bu ABD’nin AKPARTİ’ye oy kazandırma senaryosu..” Başka, “İsrail’i meşrulaştırma operasyonu”, başka, “Filistin’i emperyalizmin kucağına itme planı..” Başka; “Türkiye’yi bölme planının bir parçası..” Bu manada Ergenekoncu ve CHP zihniyetli adamları ayıplamıyorum. Onlar zaten bu milletin 200 yıldır her şeyine karşı. Eğer Milletimizin lehine sonuç doğuyorsa bir işten onlar hemen bir paranoya ve senaryo oluşturuyorlar. Oysa Filistin’le ilgili Hükümetin duruşu ortada. İsrail’e kimlerin özellikle silah sanayi ve modernizasyonu anlamında ülkeyi bağımlı hale getirdiğini, istihbarat paylaşımı diye nelerin sızdırıldığını, faili meçhul cinayetlerle katledilen bilim adamlarımızın şahadetlerinde kimlerin ispatlanamasa da parmağı olduğunu halkımız biliyor.
Burada ben gözü kapalı eleştiren ve paranoya üretenlerden en çok dindar insanlarımıza üzülüyorum. Hâşâ Allah (CC) iktidarını ABD’ne devretti? Onlarda maalesef menfi cephenin Külli İradeyi hesaba katmadan ürettikleri paranoyaları gündemde tutmaya çalışıyorlar. Oysa Allah iradesini kâinatı yaratmaya devam ederken de, küçücük bir kiraz kurdunu yaratırken de, kullanır. Ne diyor Bediuzzaman; “İman hem nurdur, hem kuvvet. Gerçek iman sahibi kâinata kafa tutar.” Evet, Kuran’da anlatılan kıssalardan çıkan en özet: “Allah’a güven”dir. En zor anınızda O size yeter. ABD kim? Alın Vietnam Batağı.. Rusya kim? Alın Afganistan Batağı.. Tüm Hıristiyan blok kim? Alın Çanakkale Batağı..
Diriliş mi? Gülümüz (SAV)’ün Medine’den şahlanışı, Osmanlı’nın Söğüt’ten dalbudak salması. Son yüzyılda milletimizin sayıları bir elin parmaklarını geçmeyen Âlim ve Mücahid insanlarla yeniden toparlanışı.
Bizler artık cephe ve tarafların netleştiği, bilginin saklanamadığı bir sürece girdik. Aldanmamalıyız. Her şey lehte gibi görünse de öyle değil. En küçük bir dikkatsizlik, ferasetsizlik ve zafiyet her şeyi geriye döndürür. Siz kadro oluşturmaya çalışırken karşınızdakiler zaten kadro. Bu kadrolar hala aktif. Lider kadrolar bir şekilde geçmişte suça bulaştıkları için sinsice bekliyorlar. Dikkat edin Osmanlı’yı parçalayan İttihatçılarda ilk TBMM ve İstiklal Harbi sürecinde ortalıkta yoktular. Sonra yeniden ülkenin başına çorap ördüler. Neden? Örgütlü yapıları duruyordu. Sadece inlerinden çıktılar. Dolayısı ile uyanık olunmalı, demagoji ve paranoyalara karşı dikkatli olunmalıdır.
Ayrıca çözüm süreci çok sancılı. Halkımız şehid cenazeleri gelmediği için rahatladı bir parça. Ama PKK’nın açıklamaları da ortada. Unutmayın Ergenekoncu yapı her yere sızmış. İslamcı diyebileceğimiz duruşlar dâhil tüm düşünce gruplarının içinde varlar. PKK zaten onların işi.
Şunu unutmayın. Şeytan hep soldan yaklaşmaz. Bu süreçte hükümetin yanında olunmalı, hem çözüm süreci, hem de Ortadoğu’da, İslam Coğrafyasında olanlarla ilgili olumlu ve yapıcı eleştirilerle katkı sağlanmalıdır.
